<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Başbakan Erdoğan, ticari işlerini sürdüreceğini, aksi halde geçinemeyeceğini açıkladı.
Milletvekilliği maaşının geçinmeye yeterli olup olmayacağı, "geçinmek"ten ne anladığınıza bağlı olarak değişir. Ancak, Türkiye koşullarında düşük olduğu söylenemez.
Bu ayrı bir tartışma konusu...
Buna karşılık, Başbakan'ın ticaretle uğraşması ve bu görevi sürerken faaliyetlerini sürdürmesi etik açıdan doğru değildir.
Siyasetle ticaret bağdaşmaz hele Başbakanlık göreviyle hiç bağdaşmaz.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, SP Genel Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, CHPden Onur Öymen, Haluk Koç, DYPden Saffet Arıkan Bedük, MHPden Mehmet Şandır, Oktay Vural, Osman Durmuş ve birçok ünlü siyasi sima...Esenboğadan çok büyük bir araç konvoyu ve kalabalık bir topluluk tarafından karşılanıp ATOya getirilen Denktaş, gördüğü sıcak ilgiden çok memnundu."Türkiye - AB İlişkileri ve Kıbrıs" konulu sempozyum başlamadan önce ATO yemekhanesinde sağında Bülent Ecevit solunda Onur Öymen olmak üzere öğle yemeği yiyen Denktaş, kısa sohbetimizde, "işte" diyordu "Ben bu heyecanı dünyanın görmesini istiyorum. Bu görev de basına düşüyor ama...""Ama"dan sonra durup ekliyordu, "Basına bakarsanız böyle bir şey yok. Oysa Fatin Rüştü Zorlu, Zürihte Türkiyeden gelen sesi göstererek İngilizi ve Rumu razı etmişti. Basın Türkiyede milletin verdiği sesi duyuruyordu."Denktaş, Türkiyenin "ses" vermemesinden, çıkan sesin duyurulmamasından rahatsızdı. Bu aynı zamanda Başbakan Erdoğanın, "sansür ricası"na da yanıt niteliğindeydi.KKTC Cumhurbaşkanı, ATO Meclis salonunda duygulu ve etkili bir konuşma yaptı.Konuşma
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Önceki gün komutanların doldurduğu ön sıraları bu kez sivil liderler doldurmuştu.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, SP Genel Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, CHP'den Onur Öymen, Haluk Koç, DYP'den Saffet Arıkan Bedük, MHP'den Mehmet Şandır, Oktay Vural, Osman Durmuş ve birçok ünlü siyasi sima...
Esenboğa'dan çok büyük bir araç konvoyu ve kalabalık bir topluluk tarafından karşılanıp ATO'ya getirilen Denktaş, gördüğü sıcak ilgiden çok memnundu.
"Türkiye - AB İlişkileri ve Kıbrıs" konulu sempozyum başlamadan önce ATO yemekhanesinde sağında Bülent Ecevit solunda Onur Öymen olmak üzere öğle yemeği yiyen Denktaş, kısa sohbetimizde, "işte" diyordu "Ben bu heyecanı dünyanın görmesini istiyorum. Bu görev de basına düşüyor ama..."
"Ama"dan sonra durup ekliyordu, "Basına bakarsanız böyle bir şey yok. Oysa Fatin Rüştü Zorlu, Zürih'te Türkiye'den gelen sesi göstererek İngilizi ve Rumu razı etmişti. Basın Türkiye'de milletin verdiği sesi duyuruyordu."
Birkaç saniyelik şaşkınlık ve suskunluktan sonra, panel salonunu dolduran izleyiciler, komutanları alkışladılar.Hilafetin kaldırışı ve eğitim birliğinin kurulmasının 80. yılı nedeniyle düzenlenen panele Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst düzey komutanları topluca katıldılar:Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden Örnek, Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ, MGK Genel Sekreteri Org. Şükrü Sarışık, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Org. Fethi Remzi Tuncel, Genelkurmay Harekat Başkanı Korg. Metin Yavuz Yalçın...Hilafetin kaldırılışı nedeniyle yapılan panele kuvvet komutanlarının eşleriyle birlikte gelmeleri de anlamlıydı...Kuşku yok ki, komutanların verdiği bu görüntü, mesaj yüklüydü.Görüntü, askerlerin bir çeşit "bayrak göstermeleri" niteliğindeydi.Panele toplu katılım, kuvvet komutanları arasında bir "görüş ve hareket" birliği olduğunu gösteriyordu. Üç kuvvet komutanı oradaydı. Dördüncüsü olan Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İbrahim Fırtına da iki savaş uçağının çarpışarak düşmesi ve üç pilotun şehit olması nedeniyle Konyaya gitmek zorunda kalmasaydı, o da panelde olacaktı şeklinde gelen haber, dört
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Ankara Ticaret Odası Sosyal Tesisleri'nde, panel salonuna arka arkaya yedi komutanın girişi dikkat çekiciydi.
Birkaç saniyelik şaşkınlık ve suskunluktan sonra, panel salonunu dolduran izleyiciler, komutanları alkışladılar.
Hilafetin kaldırışı ve eğitim birliğinin kurulmasının 80. yılı nedeniyle düzenlenen panele Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst düzey komutanları topluca katıldılar:
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden Örnek, Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ, MGK Genel Sekreteri Org. Şükrü Sarışık, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Org. Fethi Remzi Tuncel, Genelkurmay Harekat Başkanı Korg. Metin Yavuz Yalçın...
Hilafetin kaldırılışı nedeniyle yapılan panele kuvvet komutanlarının eşleriyle birlikte gelmeleri de anlamlıydı...
Bir bakıma "Denktaşa destek" yürüyüşüyle, panel birleşmiş olacak. Panelin bir özelliği de Atatürkçü Düşünce Derneği koordinatörlüğünde, düzenleyici olan sivil toplum kuruluşlarının yayınlayacakları bildiri. "Ulusal mutabakat çağrısı" niteliğindeki bu bildiriye organizasyona ve yürüyüşe katılan kuruluşlar tarafından destek verilecek.Bu etkinlik bir dizinin başlangıcı, ilk adımı gibi görülüyor."Ulusal birlik" mesajı verilecek bugünkü panel ve yürüyüşten sonra, yarın Ankara bir başka etkinliğe sahne olacak.KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ankaraya gelecek ve ATO Meclisinde, Türkiye-AB İlişkeleri ve Kıbrıs konulu bir konuşma yapacak. Denktaşın gelişi de bir çeşit mitinge dönüşecek. Denktaşa çok büyük bir araç konvoyu ve kalabalık bir karşılama hazırlanıyor.8 Mart Kadınlar Gününde "Türk kadınından Ataya şikayet" adıyla Anıtkabire geniş katılımlı bir ziyaret düzenlenecek.Bu organizasyonları yapan sivil toplum kuruluşları, Mart ayı boyunca Kıbrıs mitingleri ve Kamu Yönetimi Temel Yasasını protesto gösterileri gibi başka etkinlikler de gerçekleştirecekler.Bu etkinliklerde yine üniversiteler, konfederasyonlar, sendikalar, odalar yer alacak... Bu etkinlikler bir arada değerlendirildiğinde,
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Bugün hilafetin kaldırılışının 80. yılı. Ankara'da 36 sivil toplum kuruluşu, 15'i aşkın üniversitenin katılımıyla bir panel düzenlenecek. "Denktaş'a destek" için Ankara'ya değişik illerden yürüyenler de panel başlamadan önce saat 9.30 sularında, panelin yapılacağı Ankara Ticaret Odası'nın önünde olacaklar.
Bir bakıma "Denktaş'a destek" yürüyüşüyle, panel birleşmiş olacak. Panelin bir özelliği de Atatürkçü Düşünce Derneği koordinatörlüğünde, düzenleyici olan sivil toplum kuruluşlarının yayınlayacakları bildiri. "Ulusal mutabakat çağrısı" niteliğindeki bu bildiriye organizasyona ve yürüyüşe katılan kuruluşlar tarafından destek verilecek.
Bu etkinlik bir dizinin başlangıcı, ilk adımı gibi görülüyor.
"Ulusal birlik" mesajı verilecek bugünkü panel ve yürüyüşten sonra, yarın Ankara bir başka etkinliğe sahne olacak.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ankara'ya gelecek ve ATO Meclisi'nde, Türkiye-AB İlişkeleri ve Kıbrıs konulu bir konuşma yapacak. Denktaş'ın gelişi de bir çeşit mitinge dönüşecek. Denktaş'a çok büyük bir araç konvoyu ve kalabalık bir karşılama hazırlanıyor.
Rum tarafı dünkü görüşmelerde Türk önerilerinin tümünü geri çevirmiş, sadece Annan planının değil, AB normlarının da dışında olduğu yorumunu yapmış.Bunun başında da Türk tarafının, Kıbrısta iki halk bulunduğunun, bunların eşit ve egemen olduklarının kabul edilmesine yönelik önerisi geliyor. Rumlar bunu kabul etmiyor. Onların yaklaşımı Kıbrıs Türklerinin azınlık olduğu yönünde.Görüşmelere böyle başlayınca, sonucun "kilitlenme" olacağı da açık...Rumların bu tutumu gösteriyor ki, Kıbrısta iki tarafın yürüttüğü görüşmeler bir sonuca varmayacak. Türkiye ve Yunanistanın devreye girmesi, giderek Kofi Annanın hakemliği beklenecek.Bu aşamada Rumların ilettiği önerilere göz atmakta fayda var.1- Türk tarafının terk edeceği toprakları hemen boşaltmaları ve bir geçiş dönemi olmadan BMye teslim etmeleri.2- Referanduma sadece 20.12.1963te oy kullanmış olanlar ve onların çocuklarının katılması.3- Türkiye ve Yunanistan hükümetlerinin referandumdan önce planı kabul ettiklerini taahhüt etmeleri ve yazılı olarak açıklamaları. (Grönland modeli)Bu üç öneri bile Rumların uzlaşmaya niyetli olmadıklarını ortaya koyuyor.Rumların sergiledikleri tutum, Kıbrısta adil ve kalıcı bir çözüm aramaktan çok,