Gönül: Talepleri karşılamalıyız

18 Nisan 2003

Ankara dün bu soruyla meşguldu.Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, konuya açıklık getirdi. Gönül dünkü görüşmemizde şu bilgiyi verdi :"Gazeteci arkadaşlar bana NATO'dan bir talep var mı, diye sordular. Ben de yok, dedim. Gerçekten de NATO'dan talep yok. Ama ABD başka NATO başka. ABD'den bir başvuru var. Ama bu resmi talep biçiminde değil. Savaş sonrasında Irak'ın istikrarı ile yeniden yapılandırılması konusunda nasıl ve ne kadar katkıda bulunabileceğimizi soruyor. Çok geniş, detaylı bir liste ile ne kadar katkıda bulunabileceğimizi saptamak istiyor. Bunlar arasında asker de var, nükleer silah uzmanı da, balistik füze uzmanı da, binaların onarımı için gerekli teknik eleman da var. Biz şimdi bunu değerlendireceğiz."Milli Savunma Bakanı Gönül, durumun değerlendirildiğini belirttikten sonra, yapılacak katkının nasıl finanse edileceği konusunun açık olduğunu kaydediyor:"Yapacağımız katkının gerektirdiği masrafların kim tarafından ve nasıl karşılanacağı belli değil. Bunu da değerlendireceğiz."Gönül'e soruyoruz :- Sizin değerlendirmeniz nasıl? Türkiye bu talepleri karşılamalı mı?"Elbette" diye yanıt veriyor Milli Savunma Bakanı:"Elbette, bence karşılamalıyız. Hatta, bana göre masraflarını

Yazının Devamı

Gönül: Talepleri karşılamalıyız

18 Nisan 2003


<#comment>     ABD, Türkiye'den Irak için taleplerde bulundu mu? Asker istedi mi?
     Ankara dün bu soruyla meşguldu.
     Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, konuya açıklık getirdi. Gönül dünkü görüşmemizde şu bilgiyi verdi :
     "Gazeteci arkadaşlar bana NATO'dan bir talep var mı, diye sordular. Ben de yok, dedim. Gerçekten de NATO'dan talep yok. Ama ABD başka NATO başka. ABD'den bir başvuru var. Ama bu resmi talep biçiminde değil. Savaş sonrasında Irak'ın istikrarı ile yeniden yapılandırılması konusunda nasıl ve ne kadar katkıda bulunabileceğimizi soruyor. Çok geniş, detaylı bir liste ile ne kadar katkıda bulunabileceğimizi saptamak istiyor. Bunlar arasında asker de var, nükleer silah uzmanı da, balistik füze uzmanı da, binaların onarımı için gerekli teknik eleman da var. Biz şimdi bunu değerlendireceğiz."
     Milli Savunma Bakanı Gönül, durumun değerlendirildiğini belirttikten sonra, yapılacak katkının nasıl finanse edileceği konusunun açık olduğunu kaydediyor:
     "Yapacağımız katkının gerektirdiği masrafların kim tarafından

Yazının Devamı

Şimdi ne olacak?

17 Nisan 2003


<#comment>     Irak nedeniyle ABD'yle, Kıbrıs nedeniyle de AB'yle aramız bozuldu...
     Şimdi ne olacak? Mahvolduk mu?
     Felaket senaristlerine göre olduk...
     Amerika'dan fazla Amerikancı kalemlerimize ve yorumcularımıza göre, Türkiye tarihi fırsatı ikinci tezkereyi reddederek kaçırdı. Şimdi, Irak'ta ve Kuzey Irak'ta olanları dışarıdan seyrediyor. Oysa, tezkere kabul edilseydi, Türk askeri de Kuzey Irak'a girecekti. Şimdi oraları bizden sorulacaktı. Üstüne de bilmem kaç milyar dolar para alacaktık. Ama şimdi avcumuzu yalıyoruz! ABD'nin altın tepside sunduğu ganimeti almayı beceremedik!
     Tezkere kabul edilseydi acaba böyle mi olacaktı? Her şey tereyağından kıl çeker mi gibi gerçekleşecekti? Hayır. Öyle değil.
     Unutulmaması gerekir ki, ABD başından beri Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesini istemiyordu. Bunun için müzakere sürecinde uzun süre direndi. İstediği sadece Türk topraklarının ABD askerlerine, uçaklarına ve helikopterlerine açılması, bir ordu sayılabilecek ABD güçlerinin Türkiye'den Irak'a girmeleri, Kuzey

Yazının Devamı

Kerkük'te yönetim

16 Nisan 2003

Türkmenler bir yandan can ve mal güvenliklerini korumak için uğraşırken, bir yandan da Talabani liderliğindeki KYB'nin Kerkük'te kurmaya çalıştığı yönetime karşı siyasi mücadele içindeler.Özmen'in verdiği bilgiye göre, Talabani, Kerkük'ün düşmesinden çok önce Kerkük'e ilişkin bir yönetim planı yaptı ve peşmergelerin Kerkük'e girmesiyle birlikte bunu uygulamaya koyuldu. Talabani'nin ABD askerleri gelinceye kadar yaptığı düzenlemeler içinde Kerkük'e vali ve belediye başkanı atadığı, ABD askeri geldikten sonra ilan ettiği sivil komisyon marifetiyle de atamalarını sürdürdüğü haber veriliyor. Örneği Kerkük'e sular idaresi müdürü, elektrik idaresi müdürü gibi görevliler atamış.Peki bu sivil komisyon içinde Türkmenler var mı? Bu atamalar geçerli mi?Özmen bu sorumuza şu karşılığı veriyor:- Biz bu komisyona isim bildirmedik. Çünkü, bu Talabani'nin kendi yönetimini kabul ettirme ve Kerkük'e hakim olma planının bir parçasıdır. Biz bu nedenle bu komisyonu reddettik ve bu tavrımızı da ABD'li yetkililere söyledik.Özmen, bu gelişmeler üzerine Irak Türkmen Cephesi lideri Sanan Ahmet Ağa'nın, Kuzey Irak'ta ABD birliklerinden sorumlu General Henry Osman'la görüştüğü bilgisini verdi. Özmen'in

Yazının Devamı

Kerkük'te yönetim

16 Nisan 2003


<#comment>     Türkmenler açısından Kerkük'te güvenlik tam olarak sağlandı mı? Türkmen liderlerden Hasan Özmen, güvenliğin tam olarak sağlandığını söylemenin zor olduğunu belirtmekle birlikte, tansiyonun dün ilk günlere göre düştüğünü ifade etti.
     Türkmenler bir yandan can ve mal güvenliklerini korumak için uğraşırken, bir yandan da Talabani liderliğindeki KYB'nin Kerkük'te kurmaya çalıştığı yönetime karşı siyasi mücadele içindeler.
     Özmen'in verdiği bilgiye göre, Talabani, Kerkük'ün düşmesinden çok önce Kerkük'e ilişkin bir yönetim planı yaptı ve peşmergelerin Kerkük'e girmesiyle birlikte bunu uygulamaya koyuldu. Talabani'nin ABD askerleri gelinceye kadar yaptığı düzenlemeler içinde Kerkük'e vali ve belediye başkanı atadığı, ABD askeri geldikten sonra ilan ettiği sivil komisyon marifetiyle de atamalarını sürdürdüğü haber veriliyor. Örneği Kerkük'e sular idaresi müdürü, elektrik idaresi müdürü gibi görevliler atamış.
     Peki bu sivil komisyon içinde Türkmenler var mı? Bu atamalar geçerli mi?
     Özmen bu sorumuza şu karşılığı veriyor:
  &nbs

Yazının Devamı

Türkmenlerin korkusu

15 Nisan 2003

Barzani ve Talabani'ye bağlı silahlı grupların bu kentlere girişleri, Ankara'nın gösterdiği tepki üzerine ABD askerleri tarafından kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ankara, ABD'nin verdiği güvenceden sonra bu kentlere sevk edilen ABD askerlerinin duruma hakim olmasını bekliyor.Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 24 saat bilgi aldıklarını ve peşmergelerin Kerkük'ten çekildiğini açıklamıştı. Ayrıca bölgeye gönderilen Türk irtibat timlerinin de sürekli bilgi gönderdiğini, her türlü gelişmeden anında haber aldıklarını da eklemişti.Ankara'ya gelen bilgiler, Basra, Bağdat, Nasıriye gibi kentlerle karşılaştırıldığında, Kerkük ve Musul'daki olayların daha küçük çaplı olduğu yönünde. Dışişleri Bakanı Gül ve diğer yetkililer, Kerkük ve Musul'daki olayları, Türkmenlere dönük bir katliam, sistemli bir saldırı olmaktan çok, kaos ortamından kaynaklanan karışıklık niteliğinde görüyorlar.Ancak, Kuzey Irak'taki Türkmen liderler, ABD askerlerinin duruma tümüyle hakim olamadığını, Türkmen toplumunun korku içinde bulunduğunu kaydediyorlar.Irak Türkmen Cephesi sözcülerinin verdiği bilgiye göre peşmergeler, Irak Türkmen Cephesi'nin Kerkük ve diğer yerleşim yerlerindeki bürolarının kapatılmasını

Yazının Devamı

Türkmenlerin korkusu

15 Nisan 2003


<#comment>     Kerkük ve Musul'da düzenin kurulması Türkmenler için yaşamsal önem taşıyor.
     Barzani ve Talabani'ye bağlı silahlı grupların bu kentlere girişleri, Ankara'nın gösterdiği tepki üzerine ABD askerleri tarafından kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ankara, ABD'nin verdiği güvenceden sonra bu kentlere sevk edilen ABD askerlerinin duruma hakim olmasını bekliyor.
     Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 24 saat bilgi aldıklarını ve peşmergelerin Kerkük'ten çekildiğini açıklamıştı. Ayrıca bölgeye gönderilen Türk irtibat timlerinin de sürekli bilgi gönderdiğini, her türlü gelişmeden anında haber aldıklarını da eklemişti.
     Ankara'ya gelen bilgiler, Basra, Bağdat, Nasıriye gibi kentlerle karşılaştırıldığında, Kerkük ve Musul'daki olayların daha küçük çaplı olduğu yönünde. Dışişleri Bakanı Gül ve diğer yetkililer, Kerkük ve Musul'daki olayları, Türkmenlere dönük bir katliam, sistemli bir saldırı olmaktan çok, kaos ortamından kaynaklanan karışıklık niteliğinde görüyorlar.
     Ancak, Kuzey Irak'taki Türkmen liderler, ABD askerlerinin duruma tümüyle hakim

Yazının Devamı

Gül'ün kaygısı ve umudu

14 Nisan 2003

Dışişleri Bakanı Gül, zamanında müdahale ile korkulan gelişmelerin yaşanmadığını belirttikten sonra şöyle diyor:"Halkımız rahat olsun. Bir Türk - Kürt tartışmasına izin vermeyiz. Bunu herkes biliyor. Kesin olarak söyleyebilirim ki, Türkiye'nin kırmızı çizgileri aşılmamıştır. ABD bu konudaki duyarlılığımızı ve kararlılığımızı biliyor. İrtibat timlerimizden 24 saat bilgi alıyoruz. Bu timlerimiz her türlü koşulda iletişim kurabilecek biçimde donatılmıştır. Her koşulda ve çok hızlı biçimde bilgi alıyoruz." Ankara'nın gözü kulağı Musul ve Kerkük'te... ASIL TEHLİKE "Dikkat edilmesi gereken potansiyel tehlike budur. Herkes çok dikkat etmeli. Musul'da Arapların yaptığı yürüyüş önemsenmeli. Araplar da, Kürtler de böyle bir çatışmaya sebebiyet vermemek için çok dikkatli olmalı. ABD'nin de bu konu üzerinde durması lazım. Bir Arap - Kürt çatışması başlarsa, bu bütün bölgeye yayılabilir."Gül, etnik temelli böyle bir çatışmanın bir iç savaşa dönüşmesi kaygısı taşıyor. Bu nedenle de dünyanın gözünün bu tehlike üzerinde olması gerektiğini düşünüyor. Bir Türk - Kürt çatışmasına ise izin verilmeyeceği konusunda kesin konuşuyor. Ankara'nın bu konuda sadece ABD'nin değil, Barzani ve Talabani'nin de

Yazının Devamı