<#comment>#comment>
Türkiye ile ABD arasındaki görüşmeler büyük ölçüde çözüme bağlandı. Türkiye, ABD askerlerinin ülkeden çıkışının garantisi ve Kürt sorunu eksenli olarak Irak’ın siyasi birliği ve Türkmenlerin korunması yönünde ağırlık koydu.
Başbakan Abdullah Gül ve hükümetteki eğilim, asker gönderme ve yabancı asker bulundurmaya ilişkin Meclis’e tek tezkere sevk edilmesi yönünde. Asker gönderme ve yabancı asker bulundurma hususlarının ayrı ayrı tezkereler halinde Meclis’e sunulmasının istenmeyen sonuçlar doğurabileceği ve ABD ile stratejik işbirliği anlayışını zedeleyebileceği düşüncesi hakim olunca, hükümet tek tezkere gönderilmesi eğilimine girdi. Bu konu bugün yapılacak Bakanlar Kurulu’nda karara dönüştürülecek.
SINIRLANDIRILACAK
Başbakan Gül ve hükümetin üzerinde durduğu bir diğer konu da tezkerenin içeriği. Türkiye’ye gelecek ABD askerlerinin kalış sürelerinin kontrol altında tutulması ve operasyon bittikten sonra Türkiye’de yabancı asker kalmaması için hükümet, tezkereyi "dönüş garantili" olarak düzenlemek istiyor. Bu nedenle söz konusu tezkerenin yabancı asker bulundurmayla ilgili bölümünün zaman, mekân ve olayla sınırlandırılması düşünülüyor. Üçer aylık
Öncelikle vurgulanması gereken şu ki, temasların yeniden başlamasıyla birlikte Ankara ve Washington, salı gününe kadar bir uzlaşmaya varılması için siyasi irade ortaya koymuş durumdalar. Bu irade ve kararlılık üzerinde heyetler anlaşmazlık konularını aşmakta daha rahat ve yapıcı bir tutum alabiliyorlar.Amaç, salı gününden önce "mutabakat muhtırası"nın imza altına alınması ve tezkerelerin Meclise sevk edilmesi.Anlaşmazlık konularındaki yeni açılımlara gelince...Şöyle özetlenebilir:Siyasi alan: Türkiyenin Kuzey Iraktaki gruplar ve Irakın siyasi yapılanmasıyla ilgili olarak aradığı güvenceler açısından ABD tarafının Ankaranın beklentilerine daha yakın durmaya başladığı gelen haberler arasında. Irakın toprak bütünlüğünün korunması, Irakın yapılanmasında ve zenginliklerinde tüm Irak halkının söz sahibi olması, Türkmenlerin konumu ve haklarına atıfta bulunarak eşit statüde görülmesi konularında ABD ile yakın görüşlere varıldığı ifade ediliyor. Türkiyenin bu yaklaşımının kayıt altına alınması talebinin ABD tarafından da kabul edilebilir bulunduğu haberleri geliyor. Ankara böylece, operasyon sonrasında hem siyasi, hem de petrol gibi zenginlikler açısından Türkiye ve Türkmenler aleyhine,
<#comment>#comment> Türkiye ve ABD heyetleri arasındaki görüşmeler dün yeniden başladı. Anlaşmazlık konularında ilerleme sağlandığı, yeni açılımlar getirildiği her iki tarafın yetkililerince de ifade edildi.
Öncelikle vurgulanması gereken şu ki, temasların yeniden başlamasıyla birlikte Ankara ve Washington, salı gününe kadar bir uzlaşmaya varılması için siyasi irade ortaya koymuş durumdalar. Bu irade ve kararlılık üzerinde heyetler anlaşmazlık konularını aşmakta daha rahat ve yapıcı bir tutum alabiliyorlar.
Amaç, salı gününden önce "mutabakat muhtırası"nın imza altına alınması ve tezkerelerin Meclis’e sevk edilmesi.
Anlaşmazlık konularındaki yeni açılımlara gelince...
Şöyle özetlenebilir:
Siyasi alan: Türkiye’nin Kuzey Irak’taki gruplar ve Irak’ın siyasi yapılanmasıyla ilgili olarak aradığı güvenceler açısından ABD tarafının Ankara’nın beklentilerine daha yakın durmaya başladığı gelen haberler arasında. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması, Irak’ın yapılanmasında ve zenginliklerinde tüm Irak halkının söz sahibi olması, Türkmenlerin konumu ve haklarına atıfta bulunarak eşit statüde görülmesi konularında ABD ile yakın görüşlere varıldığı ifade ediliyor. Türkiye’nin
Heyetler arasındaki görüşmelerin iki gün kesilmesinden sonra bugün veya yarın yeniden başlaması güçlü bir olasılık. Heyetler Ankarada hafta sonu çalışarak, salı gününden önce bir uzlaşmaya varabilirler.Karşılıklı yumuşamanın, temasın koparılmaması, görüşmelere yeniden başlanması kararıyla sağlandığı belirtiliyor.Müzakerelerde Türkiyenin direnç gösterdiği konular daha çok siyasi ve ekonomik alanda yoğunlaşmış görünüyor. Askeri alanda uygulamanın nasıl yürütüleceğine ilişkin mutabakatın komuta - kontrol konusu da dahil uzlaşmayla sonuçlandığını daha önce duyurmuştuk.Siyasi ve ekonomik alana gelince...Hafta sonu çalışması beklenen heyetlerin gündemindeki sorunlu konuların başında Irakın gelecekteki siyasi yapısı ile ABD yardımının dağılımı ve vergilendirme geliyor.Siyasi alanı ilgilendiren müzakerelerde Türkiye, "kırmızı çizgi"ler açısından kaygılarının daha sağlam güvencelerle giderilmesini istiyor. Irakın yeniden yapılandırılmasında, daha somut ifadeyle, Türkmenlerin dışlanmaması için güvence arıyor. Milliyette daha önce yine yansıttığımız gibi, Irakın etnik esasa dayalı bir federasyona dönüşmesine Ankara karşı. Güçlü bir Bağdat yönetimiyle bütün Iraklı unsurların söz ve karar
<#comment>#comment> Ankara ile Washington arasında dünden itibaren karşılıklı bir "yumuşama" sürecine girildiğini söyleyebiliriz.
Heyetler arasındaki görüşmelerin iki gün kesilmesinden sonra bugün veya yarın yeniden başlaması güçlü bir olasılık. Heyetler Ankara’da hafta sonu çalışarak, salı gününden önce bir uzlaşmaya varabilirler.
Karşılıklı yumuşamanın, temasın koparılmaması, görüşmelere yeniden başlanması kararıyla sağlandığı belirtiliyor.
Müzakerelerde Türkiye’nin direnç gösterdiği konular daha çok siyasi ve ekonomik alanda yoğunlaşmış görünüyor. Askeri alanda uygulamanın nasıl yürütüleceğine ilişkin mutabakatın komuta - kontrol konusu da dahil uzlaşmayla sonuçlandığını daha önce duyurmuştuk.
Siyasi ve ekonomik alana gelince...
Hafta sonu çalışması beklenen heyetlerin gündemindeki sorunlu konuların başında Irak’ın gelecekteki siyasi yapısı ile ABD yardımının dağılımı ve vergilendirme geliyor.
Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD ile sorunun sadece ekonomik alanda düğümlendiği yargısının yanlış olduğunu söylüyor. Babacan, dünkü görüşmemizde, "Ekonomik sorunların yanı sıra, Kuzey Irakla ilgili önemli sorunlarımız da var" diyerek, Türkmenlerin durumu ile Kürt grupların bazı davranışlarını örnek verdi. Özellikle operasyon muhtemel gelişmeler konusunda Kürt gruplar ve Türkmenlerle ilgili kaygılar bulunduğunu kaydetti. Babacanın kastettiği bu siyasi nitelikli kaygılar neler? BASKIYI ARTIRDI Bu kaygıların kaynağı, ABDnin Iraka müdahalesi yaklaşırken KDP lideri Barzaninin Irak Türkmen Cephesi üzerinde son günlerde ağırlaştırdığı baskı. Bu baskı Ankarada rahatsızlık yarattı. Operasyon öncesinde Barzaninin Türkmenleri sindirmeye yönelik girişimleri, Türkiye - ABD görüşmelerini de olumsuz etkiliyor. Barzaninin Irak Türkmen Cephesi Güvenlik Dairesi Başkanı Emir İzzeti tutuklaması, Kuzey Irakla ilgili gerginliği tırmandırdı. Barzaninin İzzeti tutuklamakla kalmayıp, "El Kaide ile ilişkisi var" diyerek ABDlilere de sorgulatmaya kalkması, hamile eşini ve kardeşini sorgulaması ve Irak Türkmen Cephesini "terör örgütü" olarak nitelemesi, Ankaranın sertleşmesine neden olabilir. YANLIŞ YAPILIYOR
<#comment>#comment> Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD ile sorunun sadece ekonomik alanda düğümlendiği yargısının yanlış olduğunu söylüyor. Babacan, dünkü görüşmemizde, "Ekonomik sorunların yanı sıra, Kuzey Irak’la ilgili önemli sorunlarımız da var" diyerek, Türkmenlerin durumu ile Kürt grupların bazı davranışlarını örnek verdi. Özellikle operasyon muhtemel gelişmeler konusunda Kürt gruplar ve Türkmenlerle ilgili kaygılar bulunduğunu kaydetti. Babacan’ın kastettiği bu siyasi nitelikli kaygılar neler?
BASKIYI ARTIRDI
Bu kaygıların kaynağı, ABD’nin Irak’a müdahalesi yaklaşırken KDP lideri Barzani’nin Irak Türkmen Cephesi üzerinde son günlerde ağırlaştırdığı baskı. Bu baskı Ankara’da rahatsızlık yarattı. Operasyon öncesinde Barzani’nin Türkmenleri sindirmeye yönelik girişimleri, Türkiye - ABD görüşmelerini de olumsuz etkiliyor. Barzani’nin Irak Türkmen Cephesi Güvenlik Dairesi Başkanı Emir İzzet’i tutuklaması, Kuzey Irak’la ilgili gerginliği tırmandırdı. Barzani’nin İzzet’i tutuklamakla kalmayıp, "El Kaide ile ilişkisi var" diyerek ABD’lilere de sorgulatmaya kalkması, hamile eşini ve kardeşini sorgulaması ve Irak Türkmen Cephesi’ni "terör örgütü" olarak nitelemesi, Ankara’nın
ABD ile yürütülen müzakerelerde tüm detaylar belirlendi... BD ile yürütülen askeri konulardaki müzakerelerin uzlaşmayla sonuçlanması üzerine askeri mutabakat metni hazırlandı ve imzaya hazır hale getirildi. TBMMden asker gönderme ve asker bulundurma izni çıkması halinde, genel mutabakat zaptına bağlanacak olan askeri mutabakat metni imzalanacak. Türk ve ABDli askeri yetkililerin üzerinde uzlaşmaya vardıkları askeri mutabakat şöyle özetlenebilir: EMİR-KOMUTA ZİNCİRİ YOK (Türk birliklerinin ABDli komutana bağlı olması önerisinin resmi olarak masaya getirilmediği, sadece basına demeç olarak verildiği ve Türk tarafının tepkisi üzerine, bu önerinin resmiyet kazanmadığı; ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABDli kuvvetlerin görev yerlerinin farklı olması nedeniyle iki ülke askerleri arasında emir - komuta zinciri kurulmasına ihtiyaç olmadığı saptaması yapıldığı öğrenildi.) 1. MİLLİ KOMUTANLIK: Operasyonda milli komutanlık esası uygulanacak. Kuzey Irakta görev alacak Türk birlikleri, Türk komutan, Kuzey Iraktan girecek ABD birliklerine ABDli komutan komuta edecek. Türk ve ABD askerleri arasında emir - komuta zinciri kurulmayacak. KATARA İRTİBAT TİMİ (Operasyon sürecinde ABD birliklerinin