İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin
"yolsuzluk ekonomisi" olduğunu belirtti. Tantan'ın kavramı, basından da büyük ilgi ve destek gördü.
Yasalarca yasaklanmış faaliyetler
"yeraltı"nda yürütülür. Uyuşturucu ticareti, kadın ticareti, her türlü kaçakçılık, kumar ve benzeri faaliyetler gibi.
"Yolsuzluk" ise daha çok
"yerüstü"nde yürütülen ve ekonomik olmaktan çok
"idari ve mali" bir faaliyettir. Genellikle kamu gücünün paraya dönüştürülmesi halidir. Kullanılan araç ise çoğunlukla siyasi nüfuz ve rüşvettir.
Kamu gücü bu nedenle hem idare, hem yargı, hem de yasama denetimi altındadır.
İçişleri Bakanı Tantan'ın
"yolsuzluk ekonomisi" diye isimlendirdiği faaliyetlerin, kendi deyimiyle
"bir numaralı" tehdit haline gelmiş olması, ortada bir
"idare ve denetim" sorunu olduğunu göstermektedir.
1980'den sonra Özal felsefesinin Türk bürokrasisine getirdiği yeni anlayış,
"denetimin yönetimi engellediği" düşüncesidir.