17 Ağustos büyük depreminin birinci yıldönümünde, sadece deprem bölgesi değil, Türkiye'nin büyük bölümü ayaktaydı.
Deprem bölgesinde sabaha kadar süren etkinliklerde acıların ve gözyaşlarının tazelenmesinin yanı sıra, dikkati çeken bir diğer özellik,
"bilinçli toplum" görüntüleriydi. Televizyonlarda sabahlara kadar konuşan depremzedelerin büyük çoğunluğu,
"sorgulayan", "araştıran", "direnen", "talep eden", "hesap soran", "denetleyen, denetlemek isteyen", "örgütlenen, örgütlenmek isteyen" bilinçli tavırlar sergilediler.
Depremden hiç ders alınmamış olsa sadece bu tavırlar, depremzedelerin öncülüğünde toplu ve toplumsal bilinç yönünde çok önemli bir ders çıkarıldığını gösteriyor.
Alınan başka dersler yok mu?
Elbette var.
Bu büyük deprem Türkiye'ye
"acil yardım ve kurtarma" alanında da yaşamsal dersler vermiş görünüyor. Birçok kamu ve özel kuruluşun iyi donatılmış ve eğitilmiş acil yardım ve kurtarma ekipleri oluşturduğu anlaşıldı. Başta kamu