Meral'den Ecevit'e...

13 Eylül 2000


       Başbakan Bülent Ecevit'in IMF Türkiye Masası Şefi Cottarelli'ye gösterdiği tepkinin, koalisyon ortakları Bahçeli ve Yılmaz tarafından da paylaşıldığını söylemek yanlış olmaz.
       Başbakan'ın dile getirdiği tepki, Cottarelli'nin üslubuna ve zamanlamasına yönelik olduğunu söylemek mümkün. Koalisyon hükümetinin çalışma yaşamında "toplumsal uzlaşma" arayışına girişeceği bir sırada, Cottarelli'nin, bir hükümet üyesi hatta onun da üzerinde bir otorite gibi "işçi ücretleri"yle ilgili olarak "dayatmacı" bir üslupla "direktif" vermeye kalkışması, Başbakan'ın sert tepkisine neden oldu. Bu tepki koalisyon ortaklarınca da paylaşıldı.
       Başbakan'ın tepkisine bir diğer önemli destek de "toplumsal uzlaşma"nın üç ayağından birini oluşturması istenen işçi kesiminden geldi.
       Türk - İş Genel Başkanı Bayram Meral, dünkü görüşmemizde, Ecevit'in tepkisini yerinde bulduklarını ifade ettikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:
       - Biz henüz kamu kesimi için toplu sözleşme masasına oturmadık. Sorunu masada aşmayı

Yazının Devamı

Evren'in gözüyle 12 Eylül...

12 Eylül 2000


       Bugün 12 Eylül 1980 müdahalesinin 20. yıldönümü.
       20 yılda Türk siyasetinde neler değişti?
       1980'de askeri müdahale ile görevden uzaklaştırılan ve siyasi yasak kapsamına alınan liderler, bugünün Türkiyesinde yine en aktif, en güçlü liderler olarak siyaset sahnesindeler.
       Bugünden 20 yıl geriye baktığında 12 Eylül'ün lideri Kenan Evren tabloyu nasıl görüyor?
       Evren, dünkü görüşmemizde bu sorumuza şu yanıtı verdi:
       - 20 yıla baktığımda 12 Eylül'ün amacına ulaştığını görüyorum. 12 Eylül'ün amacı Türkiye'yi tıkayan ve geriletmeye başlayan sağ - sol çatışmasına son vermek, siyasi uzlaşı ortamı yaratmaktı. Bugünkü Türkiye bu amaçların gerçekleştiğini gösteriyor.

Yazının Devamı

Demirel'e tarihi görev

4 Eylül 2000


       9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 2008 Olimpiyatları'nın İstanbul'da yapılması için oluşturulan Tanıtım Komitesi'nin başkanlığını yürütecek.
       Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün bu önerisini tereddüt etmeden kabul eden Demirel, tarihi bir görev üslenmiş oldu.
       Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra Demirel'in ne tür görevler üstlenmesi gerektiği konusunda birçok tartışma yaşandı. Tartışmalar hala sürüyor. Sağdaki partileri bir çatı altında toplamaktan ombudsmanlığa kadar uzanan bir dizi öneri gündeme getirildi.
       Ancak Demirel, "Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığını yapmış" bir kişilik olarak bu önerilere dikkatli ve çok özenli yaklaşarak, Çankaya'ya gölge düşürecek girişimlerden uzak durmayı başardı.
       Olimpiyatların Türkiye'de yapılmasını sağlamak amacıyla uluslararası bir görev üstlenmesi ise Demirel'in taşıdığı "cumhurbaşkanı" sıfatı ve uluslararası deneyim ve ağırlığına uygun bir görevdir. Türkiye'nin ulusal çıkarlarına uygun, uluslararası etkinliğini

Yazının Devamı

30 yıllık rüya: Köykent

3 Eylül 2000


MESUDİYE
       Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, 30 yıllık rüyalarına kısa bir yolculuk yaptılar.
       Ecevitlerin, "Kalkınmanın köylüden başlaması" düşüncelerinin somut projesi olan "Köykent"ler oluşturulması girişimleri, 1970'li yıllara kadar uzanıyor. İlk girişim, 1978 CHP iktidarı zamanında Bolu'nun Taştesti beldesinde başlatılmış. Ancak iktidar değişikliği sonucu yarım kalmıştı.
       Ecevit'in "Demokratik Sol Kalkınma" yaklaşımı içinde sağ partilerce en fazla eleştirildiği proje olmuştur, Köykent. Bu projeye "hayalci"likten, "komin yaşamı"na kadar çeşitli yaftalar takılmıştı.
       Oysa proje, köye götürülecek yatırımın rantabilitesini ve sosyal faydasını azamiye çıkarmaya dönük, yaşam standartlarının yükseltileceği "köy kümeleri" oluşturmaktı.
       Yarım kalan Taştesti projesinden 22 yıl sonra Ecevit iktidarı döneminde ikinci kez Köykent projesi, yaşama geçiriliyor. Ordu'nun Mesudiye ilçesi Çavdar Köy'ü ve yöresindeki 9 köyü kapsayan projeye, dün, köylülerin katılımı ile birlikte start

Yazının Devamı

Kurul ve batık bankalar

2 Eylül 2000


       Bankacılık Üst Kurulu (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) bankacılık sektörünün sorumluluğunu devralarak göreve başladı.
       Kurul ilk iş gününde sekiz batık bankayı kucağında buldu. Kurulun oluşmasında en önemli faktörlerden biri de "kendi bankanı kendin batır" sloganıyla faaliyet gösteren bankacılık anlayışının giderek yaygınlaşmasıydı.
       Bundan böyle Üst Kurul, "kendi bankanı kendin boşalt, yan gel yat" faaliyetine son vermek için kolları sıvayacak.
       Kişi veya aileye ait küçük bankalarda yüksek faizle para toplayıp, sonra bu paraları kendi şirketlerine devrederek bankayı batırmak, son yılların kısa yoldan zengin olma yöntemlerinden biriydi. Birçok ünlü işadamı ve siyasetçi bu yöntemi başarıyla(!) uyguladılar. Devlete milyarlarca dolar yük bindirdiler. Şimdi Hazine bu yükün altından kalkmaya çalışıyor.
       Alabildiği önlemler, ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan yüzlerce dava açmak, çoktan ortadan kaldırılmış mal varlıklarına binbir uğraş sonrasında haciz koydurmak ve

Yazının Devamı

Org. Yalman'ın iki isteği

1 Eylül 2000


       Org. Aytaç Yalman, yeni Jandarma Genel Komutanı. 2. Ordu Komutanlığı'ndan gelerek Genel Komutanlık görevini devraldı. Güneydoğu'da çok uzun süreler değişik görevlerde bulunduğu için sadece terörle mücadele değil, bölgenin ekonomik ve sosyal sorunlarıyla da yıllarca mücadele eden deneyimli komutanlardan biri.
       Org. Yalman'ın başlattığı ekonomik ve sosyal amaçlı kampanyalar, Güneydoğu'da meyvelerini vermeye başlamış durumda. Okuma - yazma seferberliği, Mehmetçik dershaneleri, aile planlaması, köylü kadınların ve gençlerin büyük illere getirilip gezdirilmesi, sağlık taramaları, meslek edindirme kursları, iş olanaklarının genişletilmesi, örnek yerleşim birimleri kurulması bu kampanyalardan bazıları.
       Org. Yalman'la 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda Güneydoğu'yu konuşma olanağı bulduk. Org. Yalman, terörün tümüyle sonlandığını söylemenin zor olduğunu vurgulayarak, ekonomik ve sosyal sorunların çözümünde daha fazla sivil katkı ve inisiyatif beklediklerini anımsattı. Gönüllü kuruluşların ilgilerini ve desteklerini artırdıklarına dikkat çekerek, "Artık bu tür

Yazının Devamı

Kıvrıkoğlu: Binlerce irticacı memur var

31 Ağustos 2000


       Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, Gazi Orduevi'nde ev sahipliği yaptığı 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda siyasilere dönük önemli mesajlar verdi.
       Kıvrıkoğlu'yla gazeteciler arasında zaman zaman geçen sohbetlerin temel konusu, irticacı, bölücü ve yıkıcı faaliyetlere karışan memurlar ilgili olarak düzenlenen kanun hükmünde kararnameydi.
       Genelkurmay Başkanı, bu konuda yapılacak düzenlemenin şeklinden çok içeriği ile ilgiliydi. "Kararname konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" türündeki sorulara şu yanıtı verdi :
       - Biliyorsunuz bu konu 28 Şubat kararları içindedir. Nasıl çıkarılacağının önemi yok, bizim için sonuç önemli. İster kanun hükmünde kararname olarak çıkarsınlar, isterse kanun olarak çıkarsınlar. Önemli olan sonuç ve uygulama.
      "Kararname olarak artık çıkarılması mümkün değil" biçiminde anımsatma yapılınca Kıvrıkoğlu şöyle devam etti :
       - Önemli değil. Kanun olarak çıkarılır. Artık bu konu hükümetin prestiji haline

Yazının Devamı

Demirel: Henüz çok uzaklarda

30 Ağustos 2000


       Hükümet, ombudsman (kamu denetçiliği) kurumu oluşturmak amacıyla bir yasa tasarısı hazırlığı içinde. Hazırlığı, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk yürütüyor ve basına yansıdığı kadarıyla bu görev için düşünülen isim 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.
       Ombudsman, vatandaşın tüm hukuk yollarının denenmesine karşın kamuyla olan ihtilafının çözülmediği düşüncesine sahip olması halinde başvuracağı son kurum olarak işlev görecek ve kimin haklı, kimin haksız olduğunu karara bağlayacak. Özellikle İskandinav ülkelerinde etkin şekilde kullanılan bir yöntem, ombudsmanlık.
       9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümetten gelecek böyle bir öneriye nasıl bakar?
       Demirel'e dün bu soruyu yönelttik. Şu yanıtı verdi:
       - Böyle bir görev için benim ismimin geçmesi elbette memnuniyet verici. Ama şu anda bu işle benim bir ilgim yok. Bu konuda bir yasa tasarısı hazırlanacak, Meclis'e gidecek, yasalaşacak, sonra isim arayışlarına girilecek. Benim şu anda bir tartışmaya girmem veya bir değerlendirme yapmam yanlış

Yazının Devamı