Güneri Cıvaoğlu

Portaxe’ın muhteşem manzarasında Berksan, Burçin Abdullah ve Ayşegül Çoruhlu ile keyifli, müzikli söyleşi...

Berksan, Burçin Abdullah ve Ayşegül Çoruhlu... 3’ü de “insanlara mutluluk” odaklı.
Berksan’ın şarkıları dillerde. “Ya ya ya”sı 47 milyon tıklanmış. Türkiye nüfusunun yarısından fazla.
Youtube’dan Türk Yıldızı ödülünü almış.
Burçin Abdullah’ın filmleri, dizileri büyük beğeniyle izleniyor.
Ayşegül Çoruhlu’nun “Alkali Diyet” ve “Tokuz ama Açız” adlı kitapları çok satanlar arasında.

Ortalık gene karışık. Dün de 2 yurttaşımızı kaybettik.
Biri çatışmanın ortasında kalan ve bütün suçu (!) bir yakınının cenazesine gitmek olan Uğur Kurt...
Beyoğlu Belediyesi’nde işçi olan bir çocuk babası 30 yaşındaki Uğur, ensesine saplanan kurşunla can verdi.
Cenazeye gittiği cemevinden bir gün sonra kendi cenazesinin kaldırılması iç acıtıcı...
Diğer yurttaşımız, el yapımı parça tesirli bombayla yaralandı.
Kurtarılamadı.
İkisine de Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Küçükler için yapılmıştı ama aslında “büyüklere masallardan” biriydi o film.
“Kayıp Balık Nemo...”
Neden adı “Nemo?”
Yüzlerce yıla, belki de bin yıla uzanan ve “felsefi” anlamı olan bir kelime “Nemo...”
Anlamı “hiç olan” ya da bir bakıma “hiçlik!..”
İnsanların değerinin olmadığı, “yok” hükmünde sayıldığı yönetimler döneminde bireyler birer “Nemo”dur.
Nemo’ların hakları yoktur, verilen / dayatılan / emredilen “görevleri” vardır.

Eski İstanbul “beyaz Türk” büyük-lerinden bir söz:
“Akşamın kalimera
Hoş geldin Bayram Ağa...”
Kelime anlamıyla başlayayım.
“Kalimera” Rumca “günaydın” demektir.
“Akşam vakti günaydın” diyerek Bayram Ağa’nın “çok gecikerek geldiğini” anlatır.
Oysa...

3-5 kişi bir araya geldiğimizde soru hep şu:
“Soma felaketi ve sonrasının Erdoğan’ın oylarına etkisi ne olur?
Artırır mı?
Eksiltir mi?”
Gelişmiş bir demokraside sorunun cevabı bellidir.
Hatta...
Böyle bir sorunun akla gelmesi bile abestir.

Facianın ilk günü kodamanlar ne demişlerdi?
“En iyi, en güvenli maden... Daha mart ayında denetlendi hiçbir eksik bulunmadı!..”
...........................
“En iyisi” buysa, diğerlerinin halini tahmin edin.
Her biri patlamaya hazır mega bombalar...
İşçiler madenlerden içeri adım attıklarında 8 saat boyunca “Rus ruleti” oynuyorlar. (*)
...........................

YAŞLARI 7-17 arasında 60 öğrenci... Bunların çoğu Türkiye’nin golf merkezi Belek’te işçi ya da seracı, toprak işleyen ailelerin çocukları, 13’ü ise Çocuk Esirgeme Kurumu Antalya yetiştirme yurdundan öksüz/yetimler.
Belek’teki National Golf Kulübü’nün sahibi Bülent Göktuna onları kucaklamış. Golfçü olmak üzere yetiştiriyor.
National’e 11 yaşındayken gelmiş ve dünyadaki ilk resmi Türk profesyonel oyuncu olarak yetişmiş Bekir Kara, onların hocası.
National Golf Kulübü Junior Akademi‘nin bu öğrencilerinden çoğu Türkiye’nin A Milli Takımı’na aday.
Bazıları 16 yaş altı milli takım kadrosunda.
Bir kız, üç erkek ise şimdiden uluslararası turnuvalarda Türkiye’yi temsil ediyor.

3 günlük suskunluktan sonra facianın yaşandığı maden sahibi şirket nihayet ortaya çıktı.
4’üncü gün medya karşısındaydılar.
Dinleyenleri tatmin edecek açıklamalar mıydı?
Sorunun cevabından önce “Allah kimseyi bu durumda bırakmasın” derim.
300’e yakın emek şehidinin vebalini omuzlarında hissetmek nasıl bir taşınmaz ağırlıktır.
Vicdan yanları ocaklardaki ateşten daha yakıcı, öldürücü karbonmonoksitten daha zehirlidir.
Yetim çocukların, erini yitirmiş eşlerin, oğlunu kaybetmiş anaların hıçkırıkları, feryatları ömür boyu kulaklarında çınlayacak birer “requiem”dir.(*)