KÜRT YURTTAŞLAR VE AYRILIK (3)

7 Nisan 2012

YENİ yatırım teşviklerinde, Kürt sorunu çözümü için “Özalvari” bir formül var:
“Güneydoğu’ya bir yatırım yap. Teşviklerin aynısını batıda yapacağın yatırıma bonus...”
Işığı olan bir teşvik bu.
Girişimci sevecektir.
“Özalvari formül” nitelemesini de açıyorum.
Merhum Özal “KDV’yi Türkiye’de başlatmaya” kararlıydı.
Ama kuşkusu vardı:

Yazının Devamı

KÜRT YURTTAŞLAR VE AYRILIK (2)

6 Nisan 2012

KÜRT sorunun çözümünde açıklanan“yeni strateji” konusuna devamÖ
Çatışma çözümü araştırmalar merkezi (Center for Research on Conflict Resolution) daha 1950’li yıllara dayanıyor.
Çatışma ortamının barış haline dönüştürülmesi için tarafların tek taraflı hedeflerinin ötesine geçerek “birlikte var olma ve gelişme” amacı doğrultusunda ilerlemeleri gerekiyor.
Bunun yolları Harvard ve Londra üniversitelerinde oluşan “Çatışma Analizi ve Çözümü Programı” çalışmalarında çizilmiştir.
Temel ilkesi “kazan-kazan” formülüdür.
Yani taraflardan birinin “kaybettiğini” düşündüğü konumlar süreci kilitler.
İlk yaklaşım güveni arttıran adımlar atılmasını gerektiriyor.

Yazının Devamı

Hesaplaşma anatomisi

5 Nisan 2012

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel “12 Eylül davasına neden taraf olmadı?”
Demirel dün Aslı Aydıntaşbaş’a “ben 12 Eylül’le hesaplaştım” cevabını vermiş.
Bu söylem “bir bilen” diye anılmanın içini dolduran olgunluk kanıtı.
Ayrıca...
“Hesaplaşmanın öyküleri de var.”
Demirel’in Adalet Partisi yüzde 60’ın üzerinde oy alarak 5 ilde “ara seçimleri” 5-0 kazanmıştı.
İlk genel seçimde partisini tek başına iktidara taşıyacak çoğunluğu sağlayacağına “kesin” gözüyle bakılıyordu.

Yazının Devamı

İskoçya’da ‘ayrılık’ referandumu

4 Nisan 2012


İskoçya’da kaldığımız Johnie Walker şatosu.

İSKOÇ halkı 2014’te referandum sandıklarına gidecek.
“İngiltere’den ayrılmaya EVET mi HAYIR mı?”
İskoçya kenti Aberdeen kırsalında 3 Türk gazetecisiydik.
Karşılaştığımız herkese “oyunun ne olacağını” sorduk.
Şoföre, oda görevlisine, otel sahibine, tüfekle atış yaptıran hocaya, whisky çalışanına, tadımcısına, çiftçiye...

Yazının Devamı

Duruş ve ötesi

29 Mart 2012

Hukuk boyutuna girmiyorum. Ancak...
Eski Genel Kurmay Başkanı Em. Org. İlker Başbuğ’un mahkemedeki tavrı, kafalardaki “komutan” duruşuyla örtüşüyor.
Nihayetinde “yüz kızartıcı bir suç” nedeniyle yargılanmıyor.
“Masumiyet karinesinin” de geçerli olduğu “Anayasal” eksenli bir suçlamada komutan duruşu, Silahlı Kuvvetler saygınlığının sürdürülmesine de hizmet katkısıdır.
Hukuk boyutu için Taha Akyol’un dün Hürriyet’teki yazısı düşündürücü...
Araştırmacı kimliği ve analitik düşünce yapısının yanı sıra, iyi bir hukukçu olan Taha Akyol’un yazısını aşağıda yansıtıyorum:

‘BAŞBUĞ DAVASI’

Yazının Devamı

Tandoğan çentiği

28 Mart 2012

CHP’nin Tandoğan Meydanı’nda grup toplantısı miting ölçeğinde yapıldı.
“Dikkat çekici” bir eylemdir bu.
Özellikle “4+4+4” sisteminin Türkiye çapında ilgi alanı olması nedeniyle yankılanma ve etki katsayısı yüksek olacaktır.
Bazen sıradışı tavırlar koyarak, tarihe çentik atmak ve hatırlatıcı olmak gerekir.
Bu da öyle... CHP’nin Tandoğan’daki grup toplantısı bana, merhum Emil Galip Sandalcı’nın böyle bir “tarihe çentiğini” hatırlattı.
‘1960’lı yılların sonlarıydı...
TRT televizyonu tek tabancaydı.

Yazının Devamı

Yeni planın şifresi

27 Mart 2012

Ak Parti’nin, PKK’ya karşı “yeni strateji”açıklaması gerçekten “yeni”değil, “1990’lı yılların silahlı mücadelesine dönüş mü?”
Sanmıyorum...
Şifre“AB Yerel Yönetimler şartı üzerindeki şerhlerin kaldırılmasıdır.” Böylece Anayasa değişikliğine gerek kalmaksızın, Anayasal engelin aşılması mümkün olur.
Kürt sorunu, neredeyse çıkmazdaki yeni Anayasayı beklemek patinajından kurtarılır. “Temel hak ve özgürlüklere ilişkinmilletlerarası anlaşmaların iç hukuka üstünlüğü” ilkesi ile çözüm yörüngesine sokulabilir.
Elbette...
Kürt yurttaşların özgür iradelerine, PKK’nın silahlı ipoteğini kaldırmayı amaçlayan güvenlik boyutu etkin olarak devrede kalacaktır.
Bu konuda, Emre Uslu’nun TARAF’ta yayımlanan yazısı bazı ipuçlarını veriyor. Fikirleriyle tam- mutabık olmasam da, analizi düşündürücü...

Yazının Devamı

Her yazı okunur “alın yazısı” asla...

25 Mart 2012

EL Yazısı filmi vizyona girdi. Bir Anadolu kasabasında mutluluğun peşinden koşan insanların hikâyesi anlatılıyor.
Heyecanla beklenen öğretmen havaalanında bulunamaz. Kasabaya gelen Fransız turist Julia’nın öğretmen sanılmasıyla taşlar yerinden oynar.
Fransız turisti, Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin Carolin’i Wilma Elles oynuyor.
Wilma, Köln’de oyunculuk eğitimi almış
Siyaset ve İslam bilimi okuyor.
Türkiye dış siyaseti üzerine senaryo yazıyor.

Yazının Devamı