Erbakan / AKP yarışı

10 Mayıs 2003

1983 - 1987 arası dönemde başarı grafiği çizmişti. ANAP tek başına iktidardı. Seçimlerde, gene iktidar olacağına güven duyuyordu. Popülizm yapmadan, politik yatırımlarla ekonomiyi dağıtmadan hükümet ediyordu. Enflasyon yüzde 30un altına çekilmişti. Uluslararası forumlarda Üçüncü Dünya ülkeleri için Türkiye modeli konuşulmaktaydı. Demirel paniği Daha doğrusu "Demirel fobisi" idi bu.Ya Demirel, DYPnin başına geçerek ANAPı ilk seçimde bozguna uğratırsa?Bu soru ANAPın kimyasını bozmuştu.Artık, Türkiyenin geleneksel, sığ, popülist rekabet politikasını benimsemek durumundaydı.Demirele karşı başka türlü dayanamayacaklarını düşünüyorlardı. 1987de Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakanın referandumla seçilme yasakları kalkınca, ANAPta panik havası esmeye başladı. Madraba politikası Şöyle demişti:"At yarışlarında, madraba denen kurşun ağırlıklar vardır. Bunlar yarış kazanmış, deneyimli atların sırtlarına yüklenir. Böylece genç ve yarış kazanmamış atlarla aralarında denge kurulur.Demirel yılların politikacısı.Yollar, limanlar, köprüler, fabrikalar, havaalanları yaptı. Seçimler kazandı. Biz ise yeniyiz. Genç partiyiz.Aramızda eşit şartlar olması için siyasi yasaklar sürmeli.Siyasi

Yazının Devamı

Erbakan / AKP yarışı

10 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     1983 - 1987 arası dönemde başarı grafiği çizmişti. ANAP tek başına iktidardı. Seçimlerde, gene iktidar olacağına güven duyuyordu. Popülizm yapmadan, politik yatırımlarla ekonomiyi dağıtmadan hükümet ediyordu. Enflasyon yüzde 30’un altına çekilmişti. Uluslararası forumlarda Üçüncü Dünya ülkeleri için Türkiye modeli konuşulmaktaydı.
     
     1987’de Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan’ın referandumla seçilme yasakları kalkınca, ANAP’ta panik havası esmeye başladı.
     Daha doğrusu "Demirel fobisi" idi bu.
     Ya Demirel, DYP’nin başına geçerek ANAP’ı ilk seçimde bozguna uğratırsa?
     Bu soru ANAP’ın kimyasını bozmuştu.

Yazının Devamı

8 milyar $'lık soru

9 Mayıs 2003

"Tam destek..."Ya evet, ya hayır...Gül, AKP'nin oylarına tam egemen olamadığını, tezkerenin kabul edileceği kadar oy güvencesi veremeyeceğini söylüyor. Ama bir umut belki CHP oylarıdır.CHP de grubunu serbest bırakıyor.Güvence bir gün sonra, yani pazartesi günü veriliyor.Ancak... ABD'nin değerlendirmesi "tarih geçirildi" oluyor. "Sadece topraklarınızdan uçuş hakkı verin yeter" deniyor.Türkiye'nin "Hayır, tam destek için daha önceki isteklerinizin hepsini Meclis'ten geçireceğiz" söylemi, hatta İncirlik önerisi bile geri çevriliyor. Derin sayılabilecek istihbarata göre Azor toplantısından hemen önce Bush, dönemin Başbakanı Gül'den pazar gününe kadar 24 saat içinde "kesin" yanıt istiyor. Şifreyi kırmak "ABD, Azor toplantısından önce, Türkiye'siz B planının uygulanması görüşüne zaten varmıştı. 8 milyar dolar ödemek, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Kuzey Irak'a mevzilendirmek, Kürtlerle bir sorun yumağı daha oluşturmak, Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye ile aynı masada yer almak tuzlu faturaydı. Oysa ABD artık Türkiye'siz, Irak'ı kısa sürede tepeleyeceğini görmüş bulunuyordu. AKP'nin iç dengeleri ya da dengesizlikleri bilinirken ve de tam başbakan değişirken, Türkiye'yi 24 saatte "tam

Yazının Devamı

8 milyar $'lık soru

9 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     Derin sayılabilecek istihbarata göre Azor toplantısından hemen önce Bush, dönemin Başbakanı Gül'den pazar gününe kadar 24 saat içinde "kesin" yanıt istiyor.
     "Tam destek..."
     Ya evet, ya hayır...
     Gül, AKP'nin oylarına tam egemen olamadığını, tezkerenin kabul edileceği kadar oy güvencesi veremeyeceğini söylüyor. Ama bir umut belki CHP oylarıdır.
     CHP de grubunu serbest bırakıyor.
     Güvence bir gün sonra, yani pazartesi günü veriliyor.

Yazının Devamı

Pax Americana

8 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     Unutulmaz Dışişleri Bakanı Kissinger'ın kitaplarından birinin adı şöyle:
     "ABD'nin Dış Politikaya İhtiyacı Var mı?" (1) Hipergücün "dayatması" bu ülkenin dış politikası oluyor.
     Pax Americana, tarihteki Pax Romana'nın yerini almış bulunmakta. Nasıl ki Roma İmparatorluğu ile dost olabilmek, koşullarını kabul etmek gerekiyordu... Şimdi de ABD, sadece kendi koşullarını dayatıyor. Kabul edenleri dostu kabul ediyor.
     Sadece rakipsiz gücüne dayanıyor.
     Politikaya, ince söyleme gerek görmüyor.
     Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra tek kutuplu hale gelen yerkürede ABD, şimdilik dilediği sonuca direnişsiz ulaşıyor.

Yazının Devamı

Yağma Hasan böreği

7 Mayıs 2003

Böylece devlet yapıları bürokrat - siyasetçi - müteahhit şeytan üçgeninden kurtulacaktı.Plansız, finansmansız "arpalık" projeler, ihaleye çıkamayacaktı.Bunlar gizli tutularak sadece birkaç derme çatma eş dost müteahhide mektupla duyurulmayacaktı.Karne satın alıp yahut karne kiralayıp müteahhidim diye ortaya çıkanların inanılmaz oranda eksiltmeler yaparak, sonra da bunu demir, çimentodan çalarak işi almaları mümkün olmayacaktı.Tabii, siyasetçi ve yönetici de bu soygundan pay kapamayacaktı.İktidar partilerine avanta verilemeyecekti. 1999 deprem sağanağı, Türkiye'de kamu konutları yapım skandalını tabak gibi ortaya koymuştu. Depremin acı deneyimleri nedeniyle Kamu İhaleleri Yasası çıkarıldı. Bütün kamu ihalelerini yapmak üzere Kamu İhaleleri Kurumu oluşturuldu. Eskiler alırım Ama ne ilginçtir ki, deprem nedeniyle çıkarılmış bulunan Kamu İhale Yasası şimdi Bingöl depremi bahane edilerek değiştirilmek isteniyor.Eski tezgaha dönüş mü?Eski ihale yasası iyi idiyse, Kocaeli, Adapazarı, Gölcük, Yalova, Düzce depremlerinde devlet binaları iskambil kağıdından yapılmışlar gibi neden yıkıldılar? Neden binlerce insanımız yitirildi? Depremde yitirilen binlerce insanımızın acısı, köhnemiş ve her

Yazının Devamı

Yağma Hasan böreği

7 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     1999 deprem sağanağı, Türkiye'de kamu konutları yapım skandalını tabak gibi ortaya koymuştu. Depremin acı deneyimleri nedeniyle Kamu İhaleleri Yasası çıkarıldı. Bütün kamu ihalelerini yapmak üzere Kamu İhaleleri Kurumu oluşturuldu.
     Böylece devlet yapıları bürokrat - siyasetçi - müteahhit şeytan üçgeninden kurtulacaktı.
     Plansız, finansmansız "arpalık" projeler, ihaleye çıkamayacaktı.
     Bunlar gizli tutularak sadece birkaç derme çatma eş dost müteahhide mektupla duyurulmayacaktı.
     Karne satın alıp yahut karne kiralayıp müteahhidim diye ortaya çıkanların inanılmaz oranda eksiltmeler yaparak, sonra da bunu demir, çimentodan çalarak işi almaları mümkün olmayacaktı.
     Tabii, siyasetçi ve yönetici de bu soygundan pay kapamayacaktı.

Yazının Devamı

Leblebici Horhor değil

6 Mayıs 2003

YAŞ'ın atama yetkisi olmadığını bile bile varmış ve de rahatsızlık yaratan atama yapılmış gibi haber yayan "kasıtlı kişiler" kimler?Yahut bunu bile bilmeyenler kimler?Kimler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce "nefretle" karşılandı?Uzun süredir kullanılmayan "Cumhuriyet'in değişmez ilkelerini kollamak ve korumak görevi" Genelkurmay açıklamasında neden yer aldı?Mesaj kimlere?Kimler Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve onun mensuplarını yıpratma çabasında?Keşke bu bildiri yerine, Milli Savunma Bakanı ya da Anayasa'nın, kurumların uyum içinde çalışmalarının koordinasyonu görevini verdiği Cumhurbaşkanı askerin duyarlığını üstlenselerdi. Açıklamayı onlardan biri yapsaydı. Türkiye'de siyasetin altın kurallarından biri şudur: "Asker üzerinden siyaset yapılmamalı. Silahlı Kuvvetler açıklama yapmak zorunda bırakılmamalı." Genelkurmay tarafından dün yayımlanan bildiri, o zorlamayı gösteriyor. Devletin memurunun zırhı Sıfatı "devlet memurudur".Hükümeti değil, devleti temsil eder.Hükümetler değişse bile devlette devamlılık ilkesi bürokraside süreklilikle sağlanır.Memurlar Hükümet Personel Rejimi'ne ve Yasası'na değil, Devlet Personel Rejimi'ne ve Yasası'na tabidir.Danıştay'ın temel işlevlerinden biri de

Yazının Devamı