Güneri Cıvaoğlu

"O cennette bir yemek yedim, hayatım değişti" dedi arkadaşım.Hayatının değiştiği yemekte beraberdik.Geride kalan yaz bir hafta sonuydu...Sadece 3 masa vardı.Balık, roka ve enfes mezeler... Mehmet Kemal' in deyimiyle "keyifli bir "ğlen rakılaması" yapıyorduk.Arkamızdaki masada bir İtalyan çift vardı.Birkaç kadehten sonra masalar arası laflamalar da başladı. Venedik' ten gelmişler. 10 gündür G"çek ve Fethiye Koyları' nda doğayla sevişiyorlarmış.Kadın uzunca boylu, ravioli dolgunuydu. Mavi g"zleri "güzel" bakıyordu.Arada bir hafifçe şarkılar mırıldanıyordu.Seslendim: "Biraz daha yüksek sesle s"yleyin. Bizler de dinleyelim." Gülümsedi. Sordu: "Neyi istersiniz?" Sevdiğim bir İtalyanca şarkıdan dizeyi mırıldandım: "Tu sei per me la piu bella del mondo." (Benim için dünyanın en güzelisiniz) Bir kahkaha attı. "Teşekkür ederim. Bugün sizin için s"yleyeceğim" dedi.Ayağa kalktı. Masalar arasında sahne adımlarıyla sekerek yürürken istediğim şarkıyla başladı. Sonra operadan seçmelere geçti.Kristal gibi bir ses.Bir hamakta şekerleme yapan Mustafa Oğuz doğrulmuş soran g"zlerle bakıyordu.Az sonra rakı kadehiyle o da aramızdaydı. Açık Hava Tiyatrosu konserleri için yeni bir ses

<#comment>Fethiye Körfezi'nde Orhan'ın yeri bir "saklı" cennettir.
"O cennette bir yemek yedim, hayatım değişti" dedi arkadaşım.
Hayatının değiştiği yemekte beraberdik.
Geride kalan yaz bir hafta sonuydu...
Sadece 3 masa vardı.
Balık, roka ve enfes mezeler...

"Arjantin'de hurdaya d"nen ekonomi treni tüyler ürpertici haldeyse, o zaman ABD'nin neden en hayati müttefiki Türkiye'yi aynı raya ittiği sorgulanmalıdır."ABD' de yayımlanan gazeteler için ş"yle bir sıralamayı tekrarlayayım: Washington Post' u "ülkeyi biz y"netmeliyiz" diye düşünenler okur. New York Times' ı "ülkeyi y"nettiğini sananlar" okur. Wall Street Journal' ı ABD' yi "asıl idare edenler" okur.Bu bakımdan orada yazılanlar ağırlıklıdır.™zellikle Kemal Derviş' ten IMF' ye yeni niyet mektubu bağlamında, "nemi daha da günceldir. Wall Street Journal' da çıkan şu satırların altı çizilerek düşünülmelidir: Türkiye'yi tuzağa sürüklemek Makalede "Türkiye'nin ABD için çok büyük "nemi" birkaç kez tekrarlanıyor.Makaleye g"re, ABD, Türkiye' ye kotasız ve gümrüksüz olarak pazarlarını açmalı, Türkiye' nin ekonomisini üretir hale getirmelidir. Yardımlar bu amaca d"nük olmalıdır. Ve Türkiye de tıpkı Rusya gibi mümkün olan en kısa sürede IMF' den kurtulmalıdır.Makalede ş"yle bir de soru var: "ABD kendisini "nerilmesine rağmen asla yapmadıklarını, IMF dayatması olarak Türkiye'nin yapmasını nasıl isteyebiliyor?" Makalede, Arjantin' in de IMF'nin her dediğini yaptığına, hatta

<#comment>Wall Street Journal'da çıkan şu satırların altı çizilerek düşünülmelidir:
"Arjantin'de hurdaya dönen ekonomi treni tüyler ürpertici haldeyse, o zaman ABD'nin neden en hayati müttefiki Türkiye'yi aynı raya ittiği sorgulanmalıdır."ABD'de yayımlanan gazeteler için şöyle bir sıralamayı tekrarlayayım:
Washington Post'u "ülkeyi biz yönetmeliyiz" diye düşünenler okur.
New York Times'ı "ülkeyi yönettiğini sananlar" okur.
Wall Street Journal'ı ABD'yi "asıl idare edenler" okur.
Bu bakımdan orada yazılanlar ağırlıklıdır.

AB' nin genişlemeden sorumlu Komiseri Verheugen' e şu s"zler kimin tarafından s"ylendi? "Yunanistan'ın 'Kıbrıs AB'ye alınmazsa, diğer aday ülkeler için genişleme anlaşmasını veto ederiz', tehdidine direnemezseniz, Kıbrıs Rumları üzerinde hiçbir baskı kalmamış olur... Adada Türklerle bir ç"züm olmasa bile, Rumlar, AB'ye tam üyeliğin gerçekleşeceğini bildiklerine g"re, anlaşmak için neden uğraşsınlar ki?" 1- Türkiye' nin AB neznindeki Büyükelçisi Nihat Akyol. 2- KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 3- BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs temsilcisi Alvaro de Soto. 4- Başka biri.Doğru cevap d"rdüncüsü.™nceki gece BBC' de yayımlanan bir r"portajda Verheugen bu s"ylemle sıkıştırılmıştır. İşte büyük ikramiyelik soru: Kral çıplak Ama, Türkiye ve KKTC "taraf" oldukları için gereği kadar etkili olmamışlardır.Buna karşılık, dünyanın en saygın ve objektif yayın kuruluşlarından biri olan BBC' nin Verheugen' in şahsında AB' yi aynı mantıkla sorgulaması "nemlidir. AB' nin Kıbrıs' ta yanlış ve taraflı politikası "kral çıplak" dercesine apaçık ortaya koyulmuştur.™yle ya... AB, "Türklerle anlaşma olmasa bile Rum y"netimini, adanın tek meşru devleti sayarak Kıbrıs'ın tamamını

<#comment>İşte büyük ikramiyelik soru:
AB'nin genişlemeden sorumlu Komiseri Verheugen'e şu sözler kimin tarafından söylendi?
"Yunanistan'ın 'Kıbrıs AB'ye alınmazsa, diğer aday ülkeler için genişleme anlaşmasını veto ederiz', tehdidine direnemezseniz, Kıbrıs Rumları üzerinde hiçbir baskı kalmamış olur... Adada Türklerle bir çözüm olmasa bile, Rumlar, AB'ye tam üyeliğin gerçekleşeceğini bildiklerine göre, anlaşmak için neden uğraşsınlar ki?"1- Türkiye'nin AB neznindeki Büyükelçisi Nihat Akyol.2- KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş3- BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs temsilcisi Alvaro de Soto.4- Başka biri.Doğru cevap dördüncüsü.Önceki gece BBC'de yayımlanan bir röportajda Verheugen bu söylemle sıkıştırılmıştır.BBC'nin Verheugen'e yönelttiği bu mantık, bir süredir, Denktaş ve Türkiye Dışişleri tarafından AB'nin önüne konmaktadır.Ama, Türkiye ve KKTC "taraf" oldukları için gereği kadar etkili olmamışlardır.Buna karşılık, dünyanın en saygın ve objektif yayın kuruluşlarından biri olan BBC'nin Verheugen'in şahsında AB'yi aynı mantıkla sorgulaması önemlidir.
AB'nin Kıbrıs'ta yanlış ve taraflı politikası "kral

Ecevit' i uğurlamak üzere geldiği Esenboğa' da, Derviş' in elini gene sıkmamış olması "iplerin kopmakta olduğu" anlamına gelmez.Elbette... Bunlar çok hoş g"rüntüler değil ama daha "nce de yaşandığı için abartılmaması gerek. Bahçeli, Derviş' in üslubuyla barışık değil... Fakat içinde Derviş' in de yer aldığı ağır bir zorunluklar paketini taşımak gereğinin bilincinde.Buna karşılık Derviş de siyasal desteğinin sağlam olmadığının farkında ama gerçekçi... Bir süre daha anahtar rolüyle vazgeçilmezliğini biliyor. Başladığı işi sonuca g"türmekte - "nü çaresiz kalacağı kadar kesilmedikçe - kararlı.Kısacası...Belirleyici etken, "el sıkmak, hatır sormak" gibi ritüel sorunlar değil.İçerik.Yani...Programın hiç sapmasız uygulanması ve gerekli olan herşeyin kesinlikle sürdürülmesi. Bahçeli ve partisi MHP dahil, hükümet ortağı partiler ve liderleri, siyasal intihar gibi g"rülebilecek uygulamaları g"zü kara yapıyorlar. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Kemal Derviş' in elini, Telekom krizi patladığı sırada da sıkmamaya başlamıştı. Domino taşları vadisi Bu yasayla bankalar sistemine güç kazandırılması, Derviş için de, dışarısı için de "nemli.Programın ayakta tutulmasını

<#comment>Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Kemal Derviş'in elini, Telekom krizi patladığı sırada da sıkmamaya başlamıştı.
Ecevit'i uğurlamak üzere geldiği Esenboğa'da, Derviş'in elini gene sıkmamış olması "iplerin kopmakta olduğu" anlamına gelmez.
Elbette... Bunlar çok hoş görüntüler değil ama daha önce de yaşandığı için abartılmaması gerek.
Bahçeli, Derviş'in üslubuyla barışık değil... Fakat içinde Derviş'in de yer aldığı ağır bir zorunluklar paketini taşımak gereğinin bilincinde.
Buna karşılık Derviş de siyasal desteğinin sağlam olmadığının farkında ama gerçekçi... Bir süre daha anahtar rolüyle vazgeçilmezliğini biliyor. Başladığı işi sonuca götürmekte - önü çaresiz kalacağı kadar kesilmedikçe - kararlı.
Kısacası...