65 yaş üstüne bedava hizmet

21 Mart 2014

4 Mart 2014 Tarihli Resmi Gazete’de “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları’ Yönetmeliği” yayınlandı.
Yönetmelik 65 yaş üstündekilere şehir içi toplu taşıma araçlarında bedava, şehirlerarasında demiryolları ve denizyollarında yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağladı.
1) 65 yaş üzerindekilere şehir içinde toplu taşıma araçlarında seyahat ücretsiz.
65 yaşın üzerindeki kadınlar ve erkekler;
* Şehir içinde yolcu taşıması yapan, demiryolları ve denizyolları araçlarından,
* Belediyelere veya belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere ait taşıt araçlarından (otobüs, metrobüs, metrodan),
* Belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden (Halk otobüslerinden) ücretsiz olarak yararlanacaklar.

Yazının Devamı

Merkez’den izin çıkmıyor (gibi!)

20 Mart 2014

Anadolu’da esnaf ekonomiyi “piyasa”dan izler. “Piyasa canlı” ise ekonomide durum iyidir. “Piyasa geberik” demek, işler durdu demektir.
Piyasayı canlandıran da, geberik hale getiren de halkın talebidir. Halkın cebine para giriyor ise veya halk kolay borçlanabiliyor ise talep de canlanır.
Ekonomiyi yönlendiren Ankara, cari açığı, döviz açığını küçültmek arayışında talebi kısacak tedbirler aldı. (1) Banka kredilerinin artışı sınırlandırıldı. (2) Kredi kartı kullanımına kısıtlama getirildi. (3) Taksitli satışlarda süre kısaltıldı, peşinat miktarı yükseltildi. (4) Az da olsa satış vergilerinde artış yapıldı.
Ankara “cari açığı-döviz açığını” küçültmek için bu tedbirleri alırken, Merkez Bankası da enflasyon artışını sınırlamak için harekete geçti.
Enflasyon genelde parasal bolluktan artar. Ankara gelir artırıcı uygulamalar içinde değil. Borçlanma imkanlarını kıstı. Bu durumda talep daraldığına göre enflasyon nasıl artar?
Artan enflasyon maliyet enflasyonu. (1) Tarım ve sanayi üretiminde ithal girdi payı yüksek. Döviz artışı maliyeti artırıyor. (2) Talep genelde yavaşlayınca ürünlerde birim maliyetler yükseliyor. İşte bunun için iç talep daralırken enflasyon artışı

Yazının Devamı

Vergi geliri artışı harcama demek

19 Mart 2014

Vergi gelirlerindeki artış, insanların ve şirketlerin gelirindeki, tüketimlerindeki artışı, devlet harcamalarının dağılımı ise, hükümetin topladığı paraların nerelere harcandığını gösterir.
Aylar itibariyle gelirler de harcamalar da dalgalanır. Ama gene de aylık rakamlara bakarak ekonominin genel gidişi hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Maliye Bakanı ocak-şubat aylarını kapsayan 2 aylık bütçe rakamlarını açıkladı.
Gelir 72 milyar TL, gider 72 milyar TL dolayında. Bütçe açık yerine fazla vermiş. 2 aylık fazlalık 3.5 milyar TL.
Devlet bütçesinde harcamaların ağırlığını personel giderleri ile sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri teşkil ediyor. 2012 yılının ilk 2 ayında toplam harcamalar geçen yılın aynı dönemine göre faiz gideri hariç yüzde 10.5 oranında arttı.

Harcamaların % 30’u maaş

Yazının Devamı

Yavaşlayan bir ekonomide hiç de fena sayılmaz...

18 Mart 2014

Her ay istihdam tartışmaları “indi-bindi” tartışmasına dönüştü.
Nüfus artıyor.
15 ve daha fazla yaşta bulunan ve çalışabilir sayılan nüfusun sadece yarısı iş bulduklarında çalışmak istiyor. İş gücü diye adlandırılan bu kadın ve erkeğin sayısı ise 2013 yılı sonunda 28 milyon.
İşte bu 28 milyon çalışmaya hazır nüfusun 25 milyon 262 bininin işi var.
2 milyon 809 bini de işsiz.
İşsizlerin çalışmaya hazır nüfusa oranı da yüzde 10.
Ama tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12.1 ve de gençlerde işsizlik oranı yüzde 18.7. Açık anlatım ile çalışmaya hazır 100 gencin 18.7’si iş bulamıyor.

Yazının Devamı

Küçükler silkelendi altın çıkacak gibi - 2

17 Mart 2014

Büyük oyuncular borsa zirve yapınca borsada, altın fırlayınca altındaki fiyatları düşürüyor. Küçük yatırımcının elindeki hisseyi veya altını toplayınca da fiyat tekrar çıkışa geçiyor...

Geçen yaz aylarında altın fiyatları dip seviyelerine çekilirken gelen yorumlar oldukça karamsardı. Zeynel Balcı kaynaklı bir çalışmaya dayalı olarak Milliyet Ekonomi’de yayınlanan yazımın başlığı “Altın’da küçükler silkelendi... Fiyatlar artacak gibi (!)“ idi.
Yazıda büyük oyuncuların, borsa zirve yapınca borsada, altın zirve yapınca altında fiyatları düşürdükleri, “Keriz silkeleme” operasyonu ile küçük yatırımcıların elindeki hisse senetlerini, altınları topladıktan sonra fiyatları tekrar yükseltikleri anlatılıyordu.
Büyük fonların nereye giderlerse orayı canlandırdıkları, borsaya girdiklerinde borsanın yükseldiği, altını sattıklarında, altın fiyatının düştüğü, sonra dönüp tekrar altın aldıklarında altın fiyatının yükselişe geçtiği, bu nedenle kısa vadeli piyasa hareketlerinin rüzgârına kapılarak, altında alım satım kararı vermenin riskli olduğuna dikkat çekiliyordu.

Neden yükseliyor?
Bugünlerde altın fiyatları gene yükseliyor ve daha da yükselebileceği söylentisi yayılıyor. Şimdi

Yazının Devamı

‘Tasarım’ yaşam kalitesini artırıp katma değer yaratıyor

16 Mart 2014

Birkaç yıl önce New York’un Soho semtinde gezinirken Grand Street’te, dünyanın en ünlü tasarımcılarının mobilyalarının satıldığı De La Espada Design Center’in vitrinindeki eşyalar dikkatimizi çekti. Karım, “Bunlar bizim Autoban‘ın çizimlerini kopya etmişler” dedi. Merakla mağazaya girdik. Görevliler, “Bunlar kopya değil. Türk Autoban firmasının tasarımları. Bu ürünleri İngiltere merkezli firmamız ürettiriyor, dünyada 50’den fazla noktada satıyoruz” dediler.
Autoban 10 yaşında genç bir tasarım grubu. Az sürede çok iş yaptı. Grubun yaptıklarını, Alman Yayınevi Gestalten, bir kitapta topladı. 100’den fazla kitabevinde satılan kitap İngilizce. (Autoban, Form, Function, Experience - Gestalten, 2014, Büyükboy 320 sf. 190 TL.)
Kitapta Autoban’ın imzasını taşıyan restoran, otel, ev, ofis, mağaza tasarımlarından örnekler veriliyor. Kitabın başında SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun’un Türkiye’de sanat, tasarım ve yaşam biçimleri hakkında değerlemesi ile tarihçi Deniz Erduman-Çalış’ın Türkiye ile Batı arasındaki kültürel alışverişi anlatan yazısı var.

Tasarım yaratıcılık demek
Kitapta Autoban tasarımı mekan ve objelerin fotoğrafları ile projeleri yer alıyor.

Yazının Devamı

Rüzgâr güllerinin üretimdeki payı % 3

14 Mart 2014

Şimdilerde ülkenin birçok yöresinde rüzgâr gülleri dönüp duruyor. Rüzgâr gülleri döndükçe elektrik üretiyor.
Türkiye’de rüzgâr enerjisinden yararlanmak için yapılan yatırımların kurulu kapasitesi 2012 yılında 2.260 MW idi. 2013 yılı sonunda 2.816 MW kurulu güce ulaşıldı. İnşa halindekiler ile şimdilerde kurulu gücün 3 bin MW dolayında olduğu belirtiliyor.
Özel sektör bir süre önce akarsulardan elektrik üretme işine ilgi duyuyordu. Şimdilerde ise rüzgâr enerjisine ilgi akarsulardan elektrik üretmenin önüne geçti.
Rüzgâr enerjisine bugüne kadar toplam 5-6 milyar dolarlık yatırım harcaması yapıldığı tahmin ediliyor.

Rüzgâr bedava
Rüzgâr enerjisinde yakıt masrafı yok ama yatırım yüksek. Ve de daha önemlisi verim rüzgâra bağlı. Rüzgâr düzenli esmediğinde verim düşebiliyor.

Yazının Devamı

5.8 milyar $’ımız kayıp!

13 Mart 2014

Ocak’ta cari açık (Döviz Açığı) küçüldü. Ocak 2013’te 5.8 milyar dolar iken 2014 Ocakta 4.8 milyar dolar oldu. Bu sevinilecek gelişmedir. Demek ki, ekonomiyi yönetenlerin tüketimi frenleme politikaları netice vermiş durumda.
Ne var ki, bu olumlu gelişmeye “limon suyu sıkan” bir de olumsuz gelişme var. Küçülen açığı kapatacak kadar döviz girişi olmadı. Hatta açığa ek olarak net sermaye çıkışı gerçekleşti.
- 2013 Ocak ayında net 9.5 milyar döviz girdiğinden, açığı kapatmış, artanı döviz rezervlerine eklemiştik.
- Ocak 2014’te net 3.1 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu.
- Bereket versin, gene “Nereden Geldiği Belli Olmayan” 2.2 milyar dolar geldi de, net döviz kaybının bir bölümü karşılandı. Kayıp 923 milyon dolara düştü.
- 4.8 milyar dolar artı, 923 milyon dolar... Toplayalım iki rakamı eder 5.8 milyar dolar toplam döviz açığı ediyor.
- İşte Ocak 2014’ün döviz tablosu budur. Ocakta bu çifte dikişli açığı kapatmak için döviz rezervlerinden (bankaların ve Merkez Bankası’nın ve tüm ekonominin döviz birikiminden) 5.8 milyar dolar yedik.

Yazının Devamı