Yeni sayfayı açalım. İşimize bakalım... Büyüklerimiz der ki, “Her ne ki olmuştur, vardır onda bir hayır / Her ne ki olmamıştır, vardır onda bir hayır.”
Pazardan önceye takılıp kalmakta yarar yok. Pazardan önceki siyasi gerginliği devam ettirmeye gerek yok. Belediye başkanlığı seçimi “Güven Oylaması” halinde sonuçlandı. Halk oyunu belli etti. Her ne kadar “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” derler ise de, güreşe bir süre ara vermek zorunluluğu ile karşı karşıyayız.
Unutmayalım... Evde “Evladü-iyal” var. Evdekiler iş istiyor, aş istiyor. Daha iyi yaşamak istiyor.
Bunları söylemek kolay... Ancak bu söylenenlerin gerçekleşme olasılığı çok zayıf.
Seçim tartışmaları sırasında politikacılar “Ülkenin ayağına kurşun sıktı”. Bu gerçeği bilelim. Yürümek, daha sonra da koşmak için öncelikle kurşunu ayaktan çıkarmaya mecburuz.
Türkiye, dünyaya her bakımdan açık bir ülke. Bizim aldırmadığımız, küçümsediğimiz gelişmeler dışarıda “Batı Gözlüğü” ile abartılarak izlendi. İzleniyor.
İstanbul Şehir Rehberi, “İstanbul-The Guide” 23’üncü yaşına girdi. Rehberin yayıncısı Lale Apa bir süre önce sorumluluğunu kızına devretti. Rehberi şimdilerde Dilara Apa yayınlıyor. Rehberin 135’inci sayısı, 260 sayfa olarak 10 TL’den kitapçılarda satılıyor.
Tanımadığı şehirlere gidenler için “Şehir Rehberleri” çok önemlidir. Şehir rehberleri, şehirler hakkında, şehirde olan bitenler hakkında bilgi verir. Nerede ne satılır, nerede ne yenilir, nerelere gidilir, nasıl gidilir konularını merak edenler bu rehberlerden yararlanır.
Bizde “Şehir Rehberi” ve “Nerede Ne Var?” türü yayınlar genelde pek az... Bu işe soyunanların solukları da yetmiyor. Bunun ana nedeni büyük şehirleri ziyaret eden yabancı turistlere sunulacak imkanların sınırlı olması. Yabancıların gidebilecekleri, tiyatro, opera, konser faaliyetlerinin azlığı. Yabancıların ilgi duyacakları alış veriş çarşılarının, lokantaların azlığı... İstanbul bir “istisna...” O nedenle de İstanbul Şehir Rehberi 23 yıldır düzenli yayınlanıyor.
Ankara ve Antalya’da talep yok
Ankara Şehir Rehberi’nin yayını sona erdi. Ankara’da yabancı turistin ilgisini çekecek çok az etkinlik var. Antalya’da yabancı turist sayısı da, otel
Belediye başkanlığı siyasette önemli bir “makam-mevki”. Şimdilerde belediye başkanı olacakları genelde parti başkanları belirliyor. Halk partiye oy verince başkan seçiliyor. Bu zincir içinde başkan halkı mutlu etmekten çok parti başkanı ile ilişkisini iyi tutmaya çalışıyor. Çünkü ne kadar başarılı olur ise olsun, halkı ne kadar mutlu eder ise etsin, gelecek seçimde aday olabilmesi başkanın iki dudağı arasında.
Acaba bu pazar oylayacağımız belediye başkan adayları kimlerdir? Ne yaparlar? Öyle ya... Başkan olmak demek, hiç olmaz ise bir dönem işi gücü bırakıp, halka hizmete soyunmak demek. Her babayiğit işinden 4-5 yıl uzak kalmayı göze alamaz.
Başkan adaylarının eğitimi, meslekleri ne? Sokaktan geçene “Gel seni orkestrada baş kemancı yapayım” denilse, “Ben keman çalmayı bilmiyorum” diyerek mızmızlanır. Ama kime “Gel seni belediye başkanı adayı yapayım” denilse, koşa koşa geliyor.
Müteahhitler, emekliler, mühendisler çoğunlukta
İsmet Özkul kardeşim toplam adaylardan mesleklerini açıklayan 8.554 adayın eğitimleri, meslekleri konularında bilgileri derledi. Ben de İsmet Özkul’un derlediği bilgilerden 3 büyük partinin AKP’nin, CHP’nin ve MHP’nin adaylarının eğitim ve
Tasarrufu olanlar borsaya iki nedenle giderler. Hisse senedi satın aldıklarında (1) Hisse senedinin piyasa değerinin devamlı artmasını beklerler. Böylece ucuz satın aldıkları kağıtların değerinin artması ile yatırımlarının büyümesini isterler.
(2) Hisse senedini satın aldıkları şirketlerin yılı kâr ile kapatmasını, sonra da bu kârı temettü olarak dağıtmasını, böylece yatırımları karşılığı her yıl kendilerine bir miktar temettü (kâr payı) dağıtılmasını beklerler.
- Borsa şirketlerinin piyasa değeri 2012 yılında 541 milyar TL iken 2013 yılı sonunda 494 milyar TL’ye geriledi. Demek ki, hisse senedi sahipleri şimdiki durumda hisse senetlerinin değerindeki artıştan yararlanamamış durumdalar.
- Acaba şirketlerin kârlılık durumları nedir? Kâr edenler ne kadar temettü dağıtacaklar?
- Temettü (kâr payı) dağıtımı konusunda şimdilik sınırlı bilgi var.
- 386 şirket kâr-zarar durumlarını açıkladı.
- 386 şirketin 251’inin yılı kârlı olarak, 135’inin zarar ederek kapattıkları anlaşılıyor.
Mart ayı “Sektörel Güven Endeksleri”, ekonomide işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.
n Mart ayında perakende ticarette güven endeksi yüzde 1.9 geriledi. 2013 Ekim ayından bu yana gerileme durmadı, devam ediyor.
- İnşaat sektöründe mart ayında güven endeksi yüzde 4.1 oranında geriledi. Şubat ayında da endekste yüzde 7.4 gerileme görülmüştü.
- Hizmetler sektöründe (ki bu sektörün istihdamda payı çok büyüktür) mart ayında güven endeksi yüzde 1.7 geriledi. Endeks, 2013 Aralık ayında yüzde 0.4 oranında, 2014 Ocak ayında yüzde 1.5 oranında gerilemiş, şubat ayında gerileme durmuştu.
Perakende ticaret ve inşaat sektörleri ile hizmet sektöründe olan bitenler “Aylık İşyeri Eğilim Anketleri” ile izleniyor.
Twitter neden önemli? Çünkü Türkiye’de akıllı telefonu, tableti ve bilgisayarı olan her 100 kişinin 32’si Twitter sistemi üzerinden ortak haber ağına giriyor.
Twitter, internet ağı üzerinden 140 karakterle sınırlı metin, video ve foto paylaşılabilmesini sağlayan bir sistemin adı. Akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlar aracılığı ile internet olan herhangi bir yerden Twitter ile iletişim sağlanabiliyor.
Twitter, Sosyal Medya denilen yeni medya türünün bir parçası. Sosyal Medya yeni nesil iletişim teknolojilerine dayalı eşzamanlı bilgi paylaşımının yapıldığı sistemin adı.
Sosyal Medya’nın özelliği, haberleşme ağının eşzamanlı ve çift yönlü işlemesi. Paylaşımın maliyeti yok. Bu sistem ile çok yaygın izleyiciye ulaşma imkânı var. Türkiye’de 35 milyon dolayında internet abonesi var.
Gençler arasında yaygın
Türkiye’de nüfusun yarısından fazlası internet aboneliği içinde. Erkeklerin yüzde 59’u, kadınların yüzde 39’u internetten yararlanıyor.
Avrupa Birliği (AB) yetkili organları 1992 yılında Maastrict Anlaşması ile üye ülkeler ve aday ülkeler için uyulması zorunlu ekonomik ve parasal kıstasları belirledi.
- 1993 yılında Kopenhag Kriterleri yürürlüğe girdi.
- 1994 yılı sonunda, Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolunda ‘Geçiş Dönemi Şartları’nı tamamladığını, Gümrük Birliği’ne hazır olduğunu yetkili organlara duyurarak, Gümrük Birliği’nin onaylanıp yürürlüğünün başladığının ilanını istedi.
- 1996 yılı başında Türkiye Gümrük Birliği anlaşması ile Avrupa Topluluğu’na bağlandı.
- 1999 yılında Helsinki’de yapılan Avrupa zirvesinde Türkiye AB’ye aday ülke olarak kabul edildi.
- 2001 yılında Türkiye için ‘Katılım Ortaklığı Belgesi’ onaylandı. Bu belgede tam üyeliğe kadar gerçekleştirilmesi gerekenler belirlendi.
- 2002 yılında Kopenhag’da Türkiye’nin siyasi kriterleri yerine getirmesi halinde müzakerelere 2004 Aralık ayında başlanması kararlaştırıldı.
Ahmet Ertuğ ile Ahmet Kocabıyık‘ın sürdürdükleri “Ertuğ / Kocabıyık” sanat ve kültür yayınlarının sonuncusunda “Sagalassos Su Şehri” tanıtılıyor, görüntüleri veriliyor.
Sagalassos Likya’nın kuzeyinde, Küçük Asya Pisidia antik bölgesinde Karya, Lidya, Frigya ve Pamfilya’yı kapsayan bir tarihi yerleşim bölgesi.
Pisidia, Isparta’nın tamamı ile Afyon, Burdur, Antalya ve Konya illerinin bir bölümüne yayılmış. Toros Dağları’nın Antalya’nın 150 km kuzeyindeki kısmında 2045 metre yükseklikte verimli toprakları ve korunaklı konumu ile MÖ 5’inci yüzyılda ileri yaşam düzeyine sahipmiş.
1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas, Antalya’dan Eğirdir’e bir kervan yolculuğunda keşfetmiş. 1842’de F.V.J. Arundel tarafından Sagalassos olarak adlandırılmış. İlk kazı çalışmaları 1987 yılında başlamış. Koç grubu şirketlerinin desteği ile ortaya çıkarılmış.
Ertuğ / Kocabıyık Yayını
Sagalassos “Ertuğ / Kocabıyık” kültür ve sanat yayınlarının 25’incisi. (34x47 Boyutunda, 208 sayfa, 750 dolar) Bu yayınlar özel yayınlar. Türkiye’nin tarihi mirasını, sahip olduğu zenginlikleri dünyaya tanıtmak amacıyla İngilizce yayınlanan sanat ve kültür kitapları. İsviçre ve İtalya’da son basım tekniklerine