'Evlilikte ufak tefek cinayetler'

3 Şubat 2008

Olayların içinden Sayın okuyucularıma, bu yaygın söylemlere hiç mi hiç uymayan bir tiyatrodan söz edeceğim ve bu tiyatroda sahnelenen bir oyunu anlatacağım.Haluk Bilginer ile Zuhal Olcay, 1999 yılında "Oyun Atölyesi" adını taşıyan bir tiyatro topluluğu oluşturdular. İstanbul'un Moda semtinde Dr. Esat Işık Caddesi üzerinde bir apartmanın alt katında 211 koltuğu olan bir salonda oyun sahnelemeye başladılar. Daha sonra Zuhal Olcay ayrıldı. Şimdilerde "Oyun Atölyesi"ni tek başına Haluk Bilginer devam ettiriyor.Bilginer'i çok kişi TV oyunlarından ve sinemadan tanıyor. Ankara Devlet Konservatuvarı'nı bitirdikten sonra Londra'da Müzik ve Drama Sanatları Akademisi'nde eğitim görmüş, Londra'da uzun süre sahneye çıkmıştır. Türkiye'de özel tiyatrolar uzun soluklu olamıyor. Yaygın söylem, "Devlet desteği olmadan özel tiyatroların yaşama şansının olmadığı" şeklindedir. Denilir ki, (1) Sadece bilet ücretiyle özel tiyatronun yaşaması imkânsızdır. (2) Halkımızın tiyatroya gitme alışkanlığı yoktur. Gidenler de komedi bekleyişindedir. Gülmek, eğlenmek ister. Ciddi oyunları sergilemek, dram oynamak şansı yoktur. "Oyun Atölyesi"nin bu mevsim sahnelediği oyun, Eric Emmanuel Schmitt'in "Evlilikte ufak

Yazının Devamı

Ekonomi yavaşlasa da ithalat artıyor (çünkü döviz ucuz)

2 Şubat 2008

Olayların içinden 2006 yılında bir yıl önceye göre ithalatın büyüme oranı yüzde 19.5 idi. Bu gösteriyor ki, 2007 yılında ekonominin yavaşlamasına rağmen ithalat ekonominin canlı olduğu yıldaki artış oranından daha da hızlı artmış. Genelde ithalat artışındaki tehlikeyi küçümsemek isteyenler "Ekonomi büyüyor. Onun için ithalat artıyor" derler. Derler de... Rakamlar bu "şehir efsanesi"ni doğrulamıyor. Çünkü 2007 yılında ekonomi yavaşladığı halde her ay gerçekleşen ithalat harcaması, ekonominin canlı olduğu 2006 yılında gerçekleşen aylık ithalat harcamalarının üzerinde. Daha da ilginci 169.9 milyar dolarlık ithalat harcamasının yüzde 72.7'sinin, 123.5 milyar dolarlık bölümünün "ara malı ithalatı"ndan kaynaklanması. Ara malı denilen şey, üretimde kullanılan hammaddeler, yabancı maddeler ve diğer girdilerdir. Ara malı ithalatı 123.5 milyar dolar iken, aynı dönemde toplam ihracat gelirinin bu rakamın da altında kalması 107.1 milyar dolar olarak gerçekleşmesi, ucuz ithalatın üretim yapısını nasıl bozduğunu gösteriyor. 2007 yılında ithalat için ülkeden çıkan döviz yüzde 21.8 oranında arttı. 169.9 milyar dolarlık ithalat yaptık. Görülüyor ki biz "katma değer" üretemiyoruz. Ucuz ithalat

Yazının Devamı

Merkez enflasyon hedefini tutturamıyor

1 Şubat 2008

Olayların içinden 2006 yılında yıl sonunda enflasyonun yüzde 5'e çekilmesi, ama enflasyonun hiçbir şekilde yüzde 7'yi aşmaması hedef alınmıştı. Enflasyon yüzde 9.7 oldu. 2007 yıl sonunda enflasyonun yüzde 4'e çekilmesi, ama enflasyonun hiçbir şekilde yüzde 6'yı aşmaması hedef alınmıştı. Enflasyon yüzde 8.3 oldu. Merkez Bankası Başkanı şimdi hükümete ve IMF'ye mektup yazarak, basın toplantısında konuşma yaparak enflasyon hedefini tutturmada Merkez Bankası'nın bir suçu olmadığını anlatmaya çabalıyor. Merkez Bankası Başkanı diyor ki, 2006 yılından itibaren parayı sıktık. Parayı sıktığımız için talep düştü. Temel enflasyon göstergelerinde belirgin bir düşüş oldu. (Tercümesi: Biz yapacağımızı yaptık.) Ama ne yapalım ki, bizim etki alanımız dışında olumsuz gelişmeler oldu. Petrol ve gıda maddesi fiyatları arttı. Kuraklık oldu. Dünyada emtia fiyatları yükseldi. Enflasyon arttı. (Tercümesi: Enflasyon artışında bizim hiç suçumuz yok.) Merkez Bankası enflasyonu aşağıya çekmeye çalışıyor. Bu nedenle 2006'dan bu yana enflasyon hedefi belirliyor. Merkez Bankası Başkanı, enflasyonu artıran etkenleri sıralarken, enflasyonun aşağıya çekilmesinde büyük rolü olan ucuz dövizden hiç söz

Yazının Devamı

Akbank'ta 45 yılını dolduran Erol Sabancı'nın büstü dikildi

31 Ocak 2008

Olayların içinden Törene Sabancı Holding ve Akbank yönetim kurullarının üyeleri ile Akbank'ın tepe yöneticileri katıldı. Suzan Sabancı Dinçer ile birlikte büstün açılışını yapan Güler Sabancı, "Rahmetli Sakıp Sabancı, 'Başarılı insanların büstü yapılacaksa onlar hayatta iken yapılmalı' derdi. On bir başarılı insanın onlar hayatta iken büstlerini yaptırmıştı. Biz de bundan esinlenerek İngiliz heykel sanatçısı David Cregeen'e Erol Sabancı'nın büstünü yaptırdık" dedi.Erol Sabancı'nın Akbank'ın gelişmesine olan katkısını anlattı, "Akbank 60 yıl önce 30 Ocak 1948 tarihinde Adana'da küçük bir mahalli banka olarak faaliyete başladı. 1954 yılında Genel Müdürlük İstanbul'a taşındı. 1963 yılında Erol Sabancı yönetim kurulunda görev aldığında bankanın 63 şubesi vardı. Akbank 4 büyük bankanın en küçüğüydü. Erol Sabancı'nın başarılı kaptanlığında Akbank değerli, istikrarlı ve yenilikçi bir banka olarak ilk sıralara tırmandı" dedi.Sakıp Sabancı, Akbank'ın kuruluş hikâyesini şöyle anlatır: "İkinci Dünya Harbi sonunda işlerin gelişeceğini babam görmüş, kendi sınırlı imkânları ile ortaklarının gücünün yaptıkları işlere yetmeyeceğini anlamıştı. O yıllarda üst üste iki bankanın, Yapı Kredi ile

Yazının Devamı

Bush için savaş ekonomiden önemli

30 Ocak 2008

Olayların içinden Başkan 53 dakika süren ve TV'den yayımlanan konuşmasında Irak'taki, Afganistan'daki savaşın önemini vurguladı. Taliban'ı paniğe uğrattıklarını söyledi. Amerikan halkını Irak politikasını desteklemeye ve Kongre'yi de ekonomiyi kuvvetlendirecek adımları atmaya çağırdı.Başkan'ın ekonomideki durgunluğu önleyeceğine inandığı bu nedenle Kongre'nin onayını beklediği tasarı, 150 milyar dolarlık vergi iadesini hedef alıyor. Tasarı kanunlaştığında ülkedeki vergi mükelleflerine kısa sürede 300-800 dolarlık çekler dağıtılacak. İnsanlar bu çekleri harcayınca ekonomi canlanacak. Ekonomi canlanınca istihdam imkânları artacak. Büyüme devam edecek.Bizim gibi ülkelerde yaşayanlar için, federal hükümetin ekonomiyi canlandırmak amacıyla 150 milyar dolarlık harcama yapması önemli ama, acaba koskoca ABD ekonomisinde bu rakam ne anlama geliyor? Bush, dün sabah bizim saatimizde 04.00'te Kongre'de "Ulusa Sesleniş" konuşması yaptı. Konut kredisindeki sorunlardan kaynaklanan kriz ABD ekonomisinden sonra dünyanın diğer ülkelerini de olumsuz etkilediği için bu konuşmada önceliği ekonomiye vereceği tahmin ediliyordu. Bush ise savaşa, Ortadoğu sorunlarına ekonomiden fazla önem verdiğini ortaya

Yazının Devamı

Kendi ekonomimizi unuttuk, ABD için dertliyiz (!)

29 Ocak 2008

Olayların içinden Kulaklar ABD'den gelecek haberlerde. Piyasalar iniyor, çıkıyor. Konut kredisi (mortgage) krizi unutuldu. Şimdi tartışılan ABD ekonomisinin durgunluğa girip girmeyeceği. Girerse, tüm dünya ekonomileri etkilenecek.ABD ekonomisinde büyümenin durduğunu kesin olarak ortaya koyan göstergeler yok. Şimdilik durgunluk tartışması var. Ama bizde bir deyim vardır: Bazı şeylerin "Şuyuu, vukuundan beterdir" (Sözün ayağa düşmesi, olayın gerçekleşmesinden kötüdür) derler. İşte o biçim..." Durgunluk geliyor, geliyor... Ekonomi bozuluyor bozuluyor" lafları ortada dolaştıkça şirketlerin ve insanların harcamalarını kısmalarından doğal bir şey olamaz. Onun sonunda da durgunluk gelir. Kendi ekonomimizin sorunlarını unuttuk, ABD için dertleniyoruz. Sadece biz mi? Avrupa'nın güçlü devletlerinde, Çin'de ve Japonya'da da durum aynı. ABD ekonomisinde durgunluğun olup olmadığını gösterecek olan, üretim, istihdam ve satış rakamlarının düşmesi, şirket kârlarının azalması, finansal kuruluşların bilançolarıdır. Bu hafta işte o nedenle önemli. Bakınız bu hafta ABD ekonomisinde hangi göstergeler açıklanacak. Dünyadaki diğer ülkelerde yaşayanlar ve bizler hangi göstergelere bakarak "kaderimizi"

Yazının Devamı

Efes'i anlatan dev bir kitap basıldı

27 Ocak 2008

Olayların içinden Bu "dev" Efes kitabı, Ertuğ&Kocabıyık Yayınları'nın son kitabı. Kitabın devi nasıl olur? Anlatayım. Boyu 49 cm. Eni 37 cm. Kalınlığı 6 cm. 240 sayfa. Ve de 7 kilo... Ölçüsü ve kilosuyla dev, ama daha da önemlisi fotoğraflarıyla, yazılarıyla ve baskısıyla da dev bir kitap.Borusan'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık sanat ve kültür tutkunu bir işadamı.Babası Asım Kocabıyık'ın yolundan gidiyor. Kız kardeşleri de bu tutkuyu paylaşıyor. Borusan grubu, kültür ve sanat faaliyetleri çerçevesinde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nı ve İstanbul'daki Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'ni yaşatıyor. Borusan grubu bugüne kadar toplumsal sorumluluk projelerine 35 milyon dolar harcamış. 2010 yılına kadarki toplumsal sorumluluk projelerine ayrılan bütçesi 25 milyon dolar. (Eskiden işadamları ellerine geçen parayla sadece ev-arsa alırdı. Günümüzde işadamları işten kazandıklarının bir bölümünü toplumsal sorumluluk projelerine harcıyor.) TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Yunanistan Başbakanı Karamanlis'e "Efes"i tanıtan bir kitap hediye etti. Arzuhan Doğan Yalçındağ "dev" kitabı verirken Karamanlis'in iki eliyle kitabı zorlukla taşıdığını gösteren bir fotoğraf dün

Yazının Devamı

Porto Allegre'ciler Davos'çular karşısında pes etti, dağıldı

26 Ocak 2008

Olayların içinden Fakir ülkelerin genç temsilcileri ile zengin ülkelerin "fakir sever gençleri" yılda bir defa bir araya gelmeye başladı. Davos'a 2 bin kişi katılırken, Dünya Sosyal Forumu toplantılarına 50-80 bin kişi katılır oldu. 'Dünya Sosyal Forumu' toplantılarının hem 'festival-coşku' yanı, hem 'entelektüel yanı' oluştu. Toplantılara katılanlar fakir ülkelerin sorunlarının çözümüne dönük tartışmaları başlattı. Küreselleşme hareketinden fakir ülkelerin zarar görmemesi için alınacak tedbirler araştırıldı. Zenginlerin her yıl Davos'ta bir araya geldiğini ve sermaye çevrelerine yarar getirecek bir küreselleşme hareketini tartıştığını gören fakirler, "Biz de Davos toplantılarıyla aynı tarihlerde bir araya gelelim. Küreselleşme olgusunda fakirlerin haklarını savunalım" diyerek, 2001 yılında Brezilya'nın Porto Allegre şehrinde toplandı. Davos'un yapıldığı günlerde her yıl farklı bir ülkenin farklı bir şehrinde Davos karşıtı "Dünya Sosyal Forumu" (WSF) düzenlenmesine karar verdiler. 'Dünya Sosyal Forumu'na katılanlar küreselleşmenin sosyal, kültürel, insani boyutuna önem veriyordu. Küreselleşme gerçeğini kabullenerek, 'neoliberalizme, sermayenin ve her türlü emperyalizmin

Yazının Devamı