Yabancılar AKP'yi istiyor (komplo teorisi)

16 Temmuz 2007

Olayların içinden Londra bankerlerinin Türk piyasasındaki spekülasyonlarını da manipülasyonlarını da (sevinelim mi, üzülelim mi bilemiyorum) o kuruluşlarda çalışan çok iyi yetişmiş Türk gençleri yürütüyor.O gençlerden biriyle sohbet ettim... Sohbeti yorumsuz aktaracağım... Seçim öncesi, piyasalar neden bu kadar canlı. Ne oluyor da yabancılar Türkiye'ye hücum ediyor? Borsa tırmanışta, faiz düşüyor.Piyasacılar için Türkiye riski siyasetteki gerilimdi. Bunun da arkasında R. T. Erdoğan'ın uzlaşmaz tutumu vardı. Bu seçim kampanyası R. T. Erdoğan'ı uzlaşmacı yaptı. Koalisyon ihtimali ve uzlaşma eğilimi siyasi gerilim riskini ortadan kaldıracak. R. T. Erdoğan cumhurbaşkanı seçiminde de uzlaşacak.Uzlaşma denilen şey bu kadar önemli mi? Bizim piyasaların ipi "Londra'daki bankerlerin elinde". Küresel sermaye hareketinin bir bölümüne yön veren Londra bankerleri Türk piyasalarında at koşturarak, "paradan para kazanıyorlar". Uzun süredir Türk piyasaları küresel sermayeye en yüksek getiriyi sağladığı için de Türk piyasasına pek fazla ilgi duyuyorlar. Önemlinin ötesinde "anahtar kelime"dir.Londra bankerlerinin eski bir Türk çalışanının AKP'den aday olması da uzlaşmanın bir parçası mı?O

Yazının Devamı

Dünyada 9.5 milyon insan dolar milyoneri

15 Temmuz 2007

Olayların içinden Bu 9.5 milyon insanın sahip olduğu varlık, dünyadaki toplam varlığın dörtte birini oluşturuyormuş. (Dünya nüfusunun 6 milyar olduğu söyleniyor.)Daha fazla rakam vermeden, gelir/tasarruf/servet ve varlık deyimlerine açıklık getirmeye çalışayım.Normal olarak insanlar gelirinin bir bölümünü tasarrufa ayırır. Tasarrufların birikimi serveti oluşturur. Genelde servet ve varlık deyimleri birbirinin yerine kullanılır. Normal olarak insanların varlığının tasarrufları kadar artması gerekir. Fakat varlık, tasarruftan bağımsız olarak artar. Varlık, temettü, kira veya faiz yaratır. Veya spekülatif olarak artar. Durduğu yerde de varlığın değerinin yükselmesi mümkündür.Çok kişi bunu varlıktaki fiktif artış (varlığın fiyatının balon yapması) diye küçümser. Varlık fiyatındaki fiktif artış eğer alışverişte nakde çevrilebiliyor ise fiktif değil, gerçektir. Dünyada (yaşadığı ev dışında) 1 milyon dolardan daha fazla varlığı olanların sayısı 2005 yılında 8.7 milyon iken 2006'da 9.5 milyon olmuş. Varlıklarının toplamı da 2006 yılında yüzde 11 büyüyerek 37.2 trilyon dolara ulaşmış. Son yıllarda sadece üretimden kaynaklanan gelire bağlı olarak değil, fiktif olarak da varlıklarda çok

Yazının Devamı

Döviz açığının ardında ithalat var

14 Temmuz 2007

Olayların içinden Döviz açığının ardından ithalatın coşması, ithalatın coşmasının ardında da "ucuz döviz" vardır. 2005 yılının ocak-mayıs dönemin de (Merkez Bankası'nın rakamlarıyla) 59.3 milyar dolar ithalat, 42 milyar dolarlık ihracat yaptık. Dış ticaretimiz 16.9 milyar dolar açık verdi. Diğer döviz işlemlerinden 1.1 milyar dolar fazlalığımız olduğu için, döviz açığı 15.8 milyar dolar olarak gerçekleşti.(TÜİK'in açıkladığı dış ticaret rakamları FOB-CIF tanımı nedeniyle Merkez Bankası rakamlarından farklıdır. TÜİK 2007 yılının ilk 5 aylık döneminde ithalatı 62.5 miyar dolar, ihracatı 40.4 milyar dolar, dış ticaret açığını 22 milyar dolar olarak açıkladı.)Görülüyor ki, ithalat azalmadan, ihracat daha hızlı artmadan döviz açığımız kapanmayacak. İthalatın azalması ve ihracatın daha hızlı artması ise, dövizin yükselmesine bağlı. 2005'in ocak-mayıs döneminde cari açık (döviz açığı) 15.8 milyar dolar oldu. Bir yıl önce aynı dönemde açık 16.7 milyar dolardı. Açığın geçen yıla göre 5 ayda 0.9 milyar dolar azalması "iyimserleri" sevindirdi. Ucuz döviz, döviz açığını büyütmekle kalmıyor, (yüksek faizin cazibesiyle) büyüyen döviz açığını kapatacak dövizden daha fazla döviz girişinin

Yazının Devamı

Güçlü euro ihracat rakamını şişiriyor

13 Temmuz 2007

Olayların içinden Türkiye 0.94 dolar ihracat geliri elde ediyordu.2007 yılı haziran ayında Almanya'ya tanesi 1 euro'dan tişört satan ihracatçının eline 1.81 YTL geçti.Türkiye 1.36 dolar ihracat geliri elde etti.Çünkü 2002 yılında 1 euro'nun karşılığı 1.42 YTL. iken, haziran ayında 1.81 YTL oldu.Buna karşılık 2002 yılında 1.50 YTL olan dolar fiyatı haziran ayında 1.36 YTL'ye düştü.Çünkü 2002 yılında 0.94 dolar ile 1 euro satın alınıyordu. Haziran ayında 1.32 dolarla 1 euro alınabilir oldu.Güçlü euro ihracat rakamlarımızı şişiriyor. İhracattaki gerçek artışı izleyebilmek için, euro değerindeki değişimin, dolar olarak açıklanan ihracat rakamlarındaki etkisini bilmekte yarar var.2006 yılının ilk 6 ayında ihracat gelirimiz 39.8 milyar dolar iken, 2007 yılının aynı döneminde 49.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracat gelirinde dolar olarak 9.6 milyar dolar artış görülüyor. Almanya'ya tanesi 1 euro'dan tişört satan ihracatçının eline 2002 yılında 1.42 YTL geçiyordu. Euro Dolar Euro/$2002 1.4298 1.5058 0.94952003 1.6853 1.4931 1.12872004 1.7677 1.4223 1.24282005 1.6695 1.3408 1.24522006 1.8000 1.4311 1.25782007-6 ay 1.8180 1.3684 1.3286 Euro ve dolar değerleri nasıl değişti?

Yazının Devamı

Dolara yılda yüzde 38.8 net getiri verdik

12 Temmuz 2007

Olayların içinden Dolar getirenlerin cebine bir yılda giren, yüzde 38.8 net getiri bu çarkı döndürenlerin cebinden çıkmadı. Bu getiriyi halk ödedi. Yabancının yüzde 38.8 getirisi, saf ve bakir Türk halkının yüzde 38.8 götürüsü oldu. Oluyor.Hikâye anlatmıyorum. Gerçeği rakamlarla açıklamaya çalışıyorum. Hem de basit olarak. Lütfen bu yazıyı sonuna kadar okuyunuz. Yazının altındaki tabloyu gözden geçiriniz. Hazinemiz, bundan 1 yıl önce, 7 Haziran 2006 tarihinde, 371 gün (1 yıl) vadeli yüzde 18.59 faizli tahvil satışa çıkardı.1 milyar 449 milyon YTL tutarındaki tahvilin büyük bölümünü yabancılar satın aldı. Yabancılar bu tahvili satın almak için yurtdışından döviz getirdi. Dövizleri YTL'ye çevirdi. O tarihte 1 dolar 1.55 YTL idi. Yurtdışından dolar getirene yılda yüzde 38.8 getiri verdik. İşte bunun için yurtdışından oluk oluk dolar geliyor. İşte bunun için yabancılar AKP iktidarının devamını istiyor. Tahvil satın almak için yabancıların 1.000 dolar getirdiğini, 7 Haziran'da bunu 1.555 YTL'den bozdurarak ellerine geçen 1.555 YTL ile tahvili aldığını varsayarak hesabı basitleştireyim.13 Haziran 2007'de tahvilin vadesi doldu. Bir yıl önce 1.555 YTL'lik tahvil satın alanlara, ana para

Yazının Devamı

Petkim ihalesiyle Tüpraş'ın ilk ihalesi birbirine benziyor

10 Temmuz 2007

Olayların içinden Böyle olmasaydı, Petkim ihalesi ile Tüpraş'ın ilk ihalesinin ne kadar benzediğini hatırlar, "Biz bu filmi görmüştük" derdik.Petkim'e en yüksek fiyatı (2 milyar doları) ödemeyi taahhüt eden TransCentralAsia ismini taşıyan grup hakkında yeterli bilgi yok. Sadece Kazak-Rus ortaklığı olduğu söyleniyor. Bu arada Petrol-İşihalenin iptali davası açıyor. Büyüklerimiz, "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" derler. (Türkçe anlatımla: İnsan hafızasında unutma hastalığı vardır.) Bundan 3 yıl önce Tüpraş'ın ilk ihalesinde olanları ve ihalede en yüksek fiyatı veren Efremov Kautschuk isimli şirketin macerasını hatırlatayım da, bakınız, iki ihale arasında ne kadar da çok benzerlik var. Koç grubu Eylül 2005'te Tüpraş'ın yüzde 51'ini almadan önce, Tüpraş için bir ihale daha yapılmıştı. 2004'teki ilk ihalede Tüpraş'ın yüzde 61 hissesinin Efremov Kautschuk isimini taşıyan ve Tatarların hâkimiyetinde olduğu söylenen bir şirkete 1 milyar 302 milyon dolara satılmıştı. (Dikkat buyurunuz: Yüzde 61 hisse 1.3 milyar dolara satılıyordu. Daha sonra yüzde 51'i 4.1 milyar dolara satıldı.)2004 yılında yapılan ilk ihaleden sonra Efremov'a, Rus Tatneft şirketinin de ortak olduğu, Zorlu grubunun

Yazının Devamı

Kuraklıktan buğday üretimi yüzde 10 dolayında geriledi

9 Temmuz 2007

Olayların içinden Tarım Bakanı, hububat üretiminin büyük bölümünü oluşturan buğday üretiminin bu yıl yüzde 8 dolayında gerileme göstereceğini, yıllık üretimin 18.4 milyon tona düşeceğini açıkladı. Her yıl hükümetin açıkladığı, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) alımlarında ödenecek taban fiyatlar tartışma yaratır. Bu yıl hükümet buğday taban fiyatlarını ortalama yüzde 15, arpa alım fiyatını yüzde 20 oranında artırdı.Ekmeklik buğdayın (prim dahil) TMO alım fiyatı 47.0 Kg/YKr'ye yükseltildi. Bu fiyat geçen yıla göre yüzde 14.6 oranında bir artışı ifade ediyor.Tüccar buğdaya bu fiyatın üzerinde fiyat veriyor. İşte bunun içindir ki üretici buğdayını TMO yerine tüccara satıyor.Eski yıllarda üretici TMO önünde sırada bekler, TMO satın aldığı buğdayı koyacak depo bulamazdı. Geçen yıl üretilen 20 milyon ton buğdayın sadece 1.4 milyon tonu TMO'ya satıldı. Bu yıl ülkenin değişik yerleri kuraklıktan farklı biçimde etkilendi. Şimdi hububat hasadı yapılıyor. Hububat üretiminin Orta Anadolu'da yüzde 20-30 oranında düşük olduğu söyleniyor. Beklenti önümüzdeki dönemde buğday fiyatlarının hızla yükseleceği şeklinde.Küresel kuraklık nedeniyle buğday üretimi sadece Türkiye'de değil dünyanın farklı

Yazının Devamı

İstanbul'u Melen kurtaracak

8 Temmuz 2007

Olayların içinden İstanbul'a İSKİ barajlardan her gün 2 milyon metreküp su veriyor. 4 Temmuz itibariyle barajlarda kalan su 302 milyon metreküp. Demek ki, idareli kullanılırsa barajların suyu kasım ayına kadar İstanbul halkına yeter.Gelelim Büyük Melen Projesi'ne. Hükümet, 45 şehrin su ihtiyacının karşılanması için DSİ'yi görevlendirdi. DSİ de İstanbul için önce Yeşilçay Projesi'ni ele aldı. 271 milyon dolarlık bu projeyle Ömerli'ye 60 km uzaklıktaki Göksu ve Çanak derelerinden yılda 145 milyon metreküp su getiriliyor. Daha sonra İsaköy ve Sungurlu barajlarının inşasıyla 190 milyon metreküp daha su getirilmesi mümkün olacak.11 aşamalı Büyük Melen Projesi tamamlandığında İstanbul'a yılda 1 milyar 180 milyon metreküp su akıtılacak. Bu iş için 1.8 milyar dolar para harcanacak. DSİ (Devlet Su İşleri), Büyük Melen Suyu'nu yılbaşından önce İstanbul'a akıtmaya çalışıyor. Büyük Melen Deresi'nden gelecek su İstanbul'un su sorununu çözecek. İş ki o zamana kadar İstanbul'a su veren barajlardaki su tükenmesin. İlk aşamada yapılması gereken iş Melen Çayı ile Yeşilçay arasındaki 155 km'lik boru hattının döşenmesi. Yerin altına 2.5- 3.0 metre çapında çelik boru döşeniyor. 115 km'lik boru

Yazının Devamı