<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Merkez Bankası tek bir hedefe kilitlendi: "Enflasyonu düşürmek." Enflasyonun düşürülmesi için, (1) Maliye - Hazine, "bütçe"yi (2) Merkez Bankası, "para"yı dizginliyor. Merkez Bankası sadece Türk lirasının değil, dövizi de dizginliyor. Çünkü döviz fiyatı artar ise enflasyonu hızla aşağıya çekmek güçleşiyor.
Döviz fiyatının dizginlenmesi için, dövize talebin kısılması gerekir. Merkez Bankası bunu temin etmek için uzun süre "faizi yüksek" tuttu.
Faiz yüksek olunca, elinde döviz olan, eline döviz geçen, "dövizi satıyor"du. Elinde döviz olan, eline döviz geçen dövizi satınca da, döviz fiyatı düşüyordu. Döviz fiyatının düşmesi Merkez Bankası'nın enflasyonu aşağıya çekmesine yardımcı oluyordu. İşte bu nedenledir ki, aylık fiyat artışları (aylık enflasyon) yüzde sıfırlarda veya yüzde birlerde dolanırken, Merkez Bankası aylık yüzde 2.5 dolayında faiz ödedi.
Ucuz döviz, yüksek faiz
Müslümanların yaygın inancına göre, "Oruç, yalnız Allah için tutulur". Sabrı öğretir. İradeyi kuvvetlendirir. Gayreti biler. Şükretme vesilesidir.Oruçlu insan, kendinden daha yoksul olanların ve karnını doyuramayanların, aç olanların durumunu, sıkıntılarını daha iyi anlar.Gene Müslümanların yaygın inancına göre, bu ay Allahın kullarını gözetme ayıdır. Müminlerin rızkının artırıldığı aydır. Bu ayda "Her kim imkanı olmayan bir oruçluya iftar verir ise, günahları mağrifet olur. Kendisi de cehennem ateşinden azad olur."Sayın okuyucularım, dikkat buyurunuz. Oruçta "oruç tutanın, imkanları kendinden daha kısıtlı olanların çektiği sıkınttıları anlamak arayışı vardır". İftarda ise "oruç tutanın, imkanları kendinden daha kısıtlı olanların karınlarını doyurmak arayışı vardır". Bugün "Mübarek Ramazan" ayı başlıyor. Kuran - ı Kerimde "Bakara Suresi"nin 185inci ayetinde buyurulur ki: "Ramazan ayı, insanlara yol gösteren Kuranın indirildiği aydır. Ramazan ayını idrak edenler, ay boyu oruç tutmalıdır. Bu oruç, doğru yolu gösteren Allaha saygının ifadesidir. Şükretme vesilesidir." Günümüzde bazı kesimlerde "iftar" geleneği "yozlaştırıldı". İftar, "ticareti" yapılmaya başlandı. İftar
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Bugün "Mübarek Ramazan" ayı başlıyor. Kuran - ı Kerim'de "Bakara Suresi"nin 185'inci ayetinde buyurulur ki: "Ramazan ayı, insanlara yol gösteren Kuran'ın indirildiği aydır. Ramazan ayını idrak edenler, ay boyu oruç tutmalıdır. Bu oruç, doğru yolu gösteren Allah'a saygının ifadesidir. Şükretme vesilesidir."
Müslümanların yaygın inancına göre, "Oruç, yalnız Allah için tutulur". Sabrı öğretir. İradeyi kuvvetlendirir. Gayreti biler. Şükretme vesilesidir.
Oruçlu insan, kendinden daha yoksul olanların ve karnını doyuramayanların, aç olanların durumunu, sıkıntılarını daha iyi anlar.
Gene Müslümanların yaygın inancına göre, bu ay Allah'ın kullarını gözetme ayıdır. Müminlerin rızkının artırıldığı aydır. Bu ayda "Her kim imkanı olmayan bir oruçluya iftar verir ise, günahları mağrifet olur. Kendisi de cehennem ateşinden azad olur."
Sayın okuyucularım, dikkat buyurunuz. Oruçta "oruç tutanın, imkanları kendinden daha kısıtlı olanların çektiği sıkınttıları anlamak arayışı vardır". İftarda ise "oruç tutanın, imkanları kendinden daha kısıtlı olanların karınlarını doyurmak arayışı vardır".
Bugün sayın okuyucularıma, halkımızın en beğendiği pirinç türü "baldo" pirince rakip olan baldo kalitesinde olan ama baldonun yarı fiyatına satılan "Osmancık pirinci"ni anlatacağım.Osmancık pirincinin memleketi Osmancık. Osmancık; İstanbulu Karadenize bağlayan karayolu üzerinde 28 bin nüfuslu bir ilçe. Tosya ile Merzifon arasında. İlçenin içinden Kızılırmak geçiyor. Bu nedenle de Osmancık halkı çeltik ekiyor. Çeltik düz arazide devamlı su içinde yetişen bir bitki. Her evde pilav pişer... Bu nedenle her aile "pirinç" konusu ile ilgilenir. Osmancık merkezinde ve köylerinde yaklaşık 6 bin aile çeltik ekerek yaşıyor. Bu ailelerin toprağı hane başı 5 ile 50 dönüm arasında.1994 yılından bu yana Osmancık Belediye Başkanlığı sorumluluğunu taşıyan Avni Kılıç anlatıyor: "Biz buralarda Mısır pirinci denilen tür pirinç ekerdik. Mısır pirinci dönümde 300 - 350 kilo verir. Kalitesi ve verimi düşük olduğu için pazarlama sorun olurdu, üreticimiz para kazanamazdı... Bunun üzerine Osmancık için iyi bir tohum arayışına girdik. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Edirne Tarımsal Araştırma Enstitüsünün yardımını aldık. 38 cins çeltik tohumunu denedikten sonra "TRT 427" diye bilinen bir
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Her evde pilav pişer... Bu nedenle her aile "pirinç" konusu ile ilgilenir.
Bugün sayın okuyucularıma, halkımızın en beğendiği pirinç türü "baldo" pirince rakip olan baldo kalitesinde olan ama baldonun yarı fiyatına satılan "Osmancık pirinci"ni anlatacağım.
Osmancık pirincinin memleketi Osmancık. Osmancık; İstanbul'u Karadeniz'e bağlayan karayolu üzerinde 28 bin nüfuslu bir ilçe. Tosya ile Merzifon arasında. İlçenin içinden Kızılırmak geçiyor. Bu nedenle de Osmancık halkı çeltik ekiyor. Çeltik düz arazide devamlı su içinde yetişen bir bitki.
Pirinçle geçiniyorlar
Yılda her biri 250 bin dolar ve daha fazla parasal destek sağlayan 40 dolayında şirket, vakıf ve şahıs var. Her biri 100 bin dolar ve daha fazla destek sağlayanların sayısı 50 bin dolayında. 60 bin dolardan fazla destek sağlayanların sayısı 100 dolayında. 300den fazla şirket, vakıf ve kişi de 20 bin dolardan 100 bin dolara kadar destek sağlıyor. Metropolitanda Mademe Butterfly Operasını izledim. Orkestrayı Julius Rudel yönetiyordu. Pinkerton rolünde Franko Farina, Konsolosta Juan Pons, Cio - Cio Sanda Diana Soviero sahne aldı.Bu gösteriyi F sırasından izlemek için 115 dolar bilet parası ödedim.İlk defa 17 Şubat 1904 günü İtalyada La Scalada seyirci karşısına çıkarılan G. Puccininin Madame Butterfly Operası şimdilerde İstanbulda Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından Atatürk Kültür Merkezinde sahneleniyor.Gösteriyi İstanbulda F sırasında izlemek için bilete sadece 9.5 milyon lira ödenecek. Yaklaşık 7 dolar. (Öğrencilerin 3.5 milyon ödeme ile operayı izleme şansı var.)İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü Prof. Mesut İtkuya, "Operanın nasıl yaşayabildiğini" sordum. "Büyük ölçüde devlet yardımı ile, az miktarda şirketlerin parasal desteği ile..." dedi. Bana anlatılana göre,
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Opera çok pahalı bir sanat dalı. Operanın yaşaması devletin, özel şirketlerin ve sanatı desteklemek için kurulan vakıfların parasal desteğine bağlı. Batı'nın en güçlü operalarından biri olan New York'taki Metropolitan operasının program kitabının son sayfalarında bu operayı yaşatan şirketlerin, kişilerin ve vakıfların isimleri ile yıllık katkı miktarları yazılıdır.
Yılda her biri 250 bin dolar ve daha fazla parasal destek sağlayan 40 dolayında şirket, vakıf ve şahıs var. Her biri 100 bin dolar ve daha fazla destek sağlayanların sayısı 50 bin dolayında. 60 bin dolardan fazla destek sağlayanların sayısı 100 dolayında. 300'den fazla şirket, vakıf ve kişi de 20 bin dolardan 100 bin dolara kadar destek sağlıyor. Metropolitan'da Mademe Butterfly Operası'nı izledim. Orkestrayı Julius Rudel yönetiyordu. Pinkerton rolünde Franko Farina, Konsolos'ta Juan Pons, Cio - Cio San'da Diana Soviero sahne aldı.
Bu gösteriyi F sırasından izlemek için 115 dolar bilet parası ödedim.
İlk defa 17 Şubat 1904 günü İtalya'da La Scala'da seyirci karşısına çıkarılan G. Puccini'nin Madame Butterfly Operası şimdilerde İstanbul'da Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından
Halkımızın bu rakamlardan bir şey anlamasına imkan yok... Bütçenin rakamları halkımızı ilgilendirmez. Halkımızı ilgilendiren bütçenin ne götüreceği, ne getireceğidir.Bütçe bir yıl içinde hükümetin uygulayacağı gelir ve harcama politikasının sınırlarını ortaya koyar.Bütçe hükümetin yıl içinde ne kadar harcama yapacağını, bu harcamaları hangi gelirlerle karşılayacağını, gelirler harcamayı karşılayamıyor ise, aradaki açığın nasıl kapanacağını gösterir. Maliye Bakanı dün bir basın toplantısı yaparak 2004 yılı bütçesi ile ilgili rakamları sıraladı. Halkımız bütçede şunları görmek ister:- 2004 bütçesindeki paraları harcayarak hükümet memura, emekliye ne para verecek? (Cevap: Maaşlar yılbaşında yüzde 6, yılın ortasında yüzde 6 artırılacak. Bu oranlar emsal olunca da özel sektör ücretlere bu oranlar dolayında zam yapacak...)- Hükümet eğitim, sağlık, adalet hizmetlerimi geliştirmek için para harcayacak mı? (Cevap: Para yok... Bu yıl da eğitim, sağlık ve adalet ile ilgili ciddi harcamalar yapılamayacak.)- 2004 yılında hükümet yatırımlara başlayacak mı? (Cevap: Maalesef... Hükümet bütçeden kamu yatırımlarına harcama imkanına sahip değil. Yatırımı yapar ise mahalli idareler yapacak.)- Gelir