<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
İmalat sanayiinin haziran ayındaki kapasite kullanım oranı, son 6 yılın en yüksek üretim artış hızının yakalandığını gösteriyor.
Haziran ayında 779 işyerinden derlenen bilgilerden, imalat sanayiinin yurtiçi satışlarda da son altı yılda görülmeyen bir büyüme içine girdiği anlaşılıyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün, imalat sanayii üretim anketlerinde yer alan bilgilere göre, yılın başından bu yana hem üretim hem satış rakamlarında görülen iyiye gidiş devam ediyor.
Ankanın günlük ekonomi bülteninde yer alan bilgilere göre, Merkez Bankası dolar fiyatını yükseltmek için 6 Mayıstan 16 Temmuza kadar piyasadan 2.6 milyar dolar toplamıştı. Bu rakama cuma günkü alımları ekleyince 3.5 milyar dolar gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Merkez Bankasının satın ala ala bitiremediği bu dolarların kaynağı ne? Merkez Bankası dolarları bankalardan satın alıyor. Birileri önce gidiyor bankalara bu dolarları satıyor. Merkez Bankası da bankalardan topluyor. Acaba bankalara bu dolarlar nereden geliyor?- Yılbaşından bu yana ihracat geliri, turizm geliri, işçi geliri olarak bankalara büyük miktarda döviz girişi oldu. Buna ek olarak yurtdışından devletin, bankaların ve işadamlarının kullandıkları döviz kredileri bankaların kasasını doldurdu. Bankalar da Merkez Bankasına bu dövizleri mi satıyor?..Ödemeler bilançosu rakamları böyle bir şey olmadığını gösteriyor. Ocak - mayıs döneminde ihracat, turizm ve işçi dövizi gibi olağan döviz gelirlerimiz, döviz harcamalarımızı karşılayamadı. 3.5 milyar dolar döviz açığı ortaya çıktı. Yurtdışından devletin, bankaların ve özel sektörün kullandığı krediler ile bu açık zar zor kapatılabildi...Açık anlatımıyla bu kanaldan piyasaya döviz
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Geçen cuma günü Merkez Bankası dolar fiyatını yükseltmek için (Milliyet Ekonomi'de yayımlanan Songül Hatısaru'nun tahminine göre) 900 milyon ile 950 milyon dolar arasında dolar satın aldı. Böylece 1 milyon 373 binlere kadar inen dolar fiyatını 1 milyon 400 bin liraya çıkardı.
Anka'nın günlük ekonomi bülteninde yer alan bilgilere göre, Merkez Bankası dolar fiyatını yükseltmek için 6 Mayıs'tan 16 Temmuz'a kadar piyasadan 2.6 milyar dolar toplamıştı. Bu rakama cuma günkü alımları ekleyince 3.5 milyar dolar gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Merkez Bankası'nın satın ala ala bitiremediği bu dolarların kaynağı ne? Merkez Bankası dolarları bankalardan satın alıyor. Birileri önce gidiyor bankalara bu dolarları satıyor. Merkez Bankası da bankalardan topluyor. Acaba bankalara bu dolarlar nereden geliyor?
- Yılbaşından bu yana ihracat geliri, turizm geliri, işçi geliri olarak bankalara büyük miktarda döviz girişi oldu. Buna ek olarak yurtdışından devletin, bankaların ve işadamlarının kullandıkları döviz kredileri bankaların kasasını doldurdu. Bankalar da Merkez
Fındık, yaklaşık 300 bin aileyi besleyen bir ürün. Dünyada her yıl 850 bin ton kabuklu (400 bin ton iç) fındık üretiliyor. Bunun 625 bin tonu (yaklaşık 300 bin ton iç fındık) Türkiye'den çıkıyor. İtalya 105 bin ton, ABD 45 bin ton, İspanya 75 bin ton dolayında kabuklu fındık yetiştiriyor.Biz 300 bin ton dolayındaki iç fındığın sadece 25 bin tonunu içeride tüketebiliyoruz. 200 - 250 bin tonunu ihraç ediyoruz. Her yıl yaklaşık 25 - 40 bin ton fındık da Fiskobirlik depolarında kalıyor. Sabah evden çıktım. Baktım ki, Yeniköy İskelesi'ne giden sokağın başında Rasim Gürsu tezgahını kurmuş. Kilosu 8 milyon liradan taze fındık satıyor. Her yıl Rasim'in tezgahında taze fındığı görünce, (1) yazın bitmekte olduğunu anlar, (2) fındık kavgasının bekleyişi içine girerim... Destekleme fiyatı kalktı Bu yıl fındık piyasaya çıkmadan fiyat tartışması başladı. Fiyat tartışmasının ardında Tayyip Erdoğan'ın sözü yatıyor. Ecevit geçen yıl fındığa 1 milyon 615 bin lira fiyat vermişti. Tayyip Erdoğan, seçim meydanlarında fındık fiyatının 2 milyon lira olması gerektiğini iddia etti. İktidara gelince de 2 milyona çıkartmaya çalıştı. Ancak fındığın büyük bölümü üreticinin elinden çıkmıştı. Fiyatı
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Sabah evden çıktım. Baktım ki, Yeniköy İskelesi'ne giden sokağın başında Rasim Gürsu tezgahını kurmuş. Kilosu 8 milyon liradan taze fındık satıyor. Her yıl Rasim'in tezgahında taze fındığı görünce, (1) yazın bitmekte olduğunu anlar, (2) fındık kavgasının bekleyişi içine girerim...
Fındık, yaklaşık 300 bin aileyi besleyen bir ürün. Dünyada her yıl 850 bin ton kabuklu (400 bin ton iç) fındık üretiliyor. Bunun 625 bin tonu (yaklaşık 300 bin ton iç fındık) Türkiye'den çıkıyor. İtalya 105 bin ton, ABD 45 bin ton, İspanya 75 bin ton dolayında kabuklu fındık yetiştiriyor.
Biz 300 bin ton dolayındaki iç fındığın sadece 25 bin tonunu içeride tüketebiliyoruz. 200 - 250 bin tonunu ihraç ediyoruz. Her yıl yaklaşık 25 - 40 bin ton fındık da Fiskobirlik depolarında kalıyor.
Fındıkta destekleme fiyatı uygulaması sona erdi. Fiskobirlik hükümetin sağlayabildiği kredi ile sınırlı miktarda ve hükümetin açıkladığı fiyattan alım yapıyor. Bu fiyat bir ölçüde tüccarın alım fiyatını da belirliyor. Ama tüccarın açıklanan fiyattan satın alma
Kebapçı Hamdi, dükkanın önüne camlı tezgah kurmuş. Kilosu 7 milyon liraya "ikindi köhkesi" satıyordu. "- Nedir bu?" dedim... "- Hocam bu Gaziayıntab'ın susamlı gevreğidir... Çay yanında iyi gider..." cevabını aldım. İçeri buyur ettiler. Fırından yeni çıkmış baklavanın kilosu 13 milyon lira, şöbiyetin fiyatı 16 milyon lira. Ağzım sulandı ama, o saatte tatlı yiyecek halde değildim.Rüstempaşa Camii'nin durumu yüreğimi parçalar. 1560 yılında yapılan Mimar Sinan'ın deniz kenarında inşa ettiği 3 camiden biri olan bu cami Osmanlı mimarisinin en süslü camii olarak ün yapmıştır. Çinileri eşsizdir. Deniz kenarında inşa edildiğinden Sinan hem dalgadan korumak hem de silüetini etkili kılmak için bu camii dükkanların ve bir platformun üzerine çıkarmış, yükseltmiştir. Camiin giriş kapılarına avlunun dört yanındaki her yanı kapalı merdivenlerden çıkılır... Rüstempaşa Camii bir külliyenin parçasıdır. Çevresinde medresesi ve de cami ile medreseye gelir getirecek hanı ve hamamı vardır. Ne yazık ki bizim Vakıflar İdaremiz, Rüstempaşa'nın bu vakfiyesini sattı, savdı. Camiin çevresinde en düşük gelir grubundaki insanlar için işportalar kuruluyor. Kullanılmış bir çift ayakkabı, kullanılmış iç çamaşırı,
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Dünkü cuma, öğle saatlerinde Kürkçü Mustafa ile Mısırçarşısı önünde buluştuk. Rüstempaşa Camii'ne doğru işportacıların arasından yürüdük. Kocaman, kıpkırmızı bahçe domateslerinin kilosu bir milyon lira, Salihli kirazının, bal kokulu üzümün kilosu bir buçuk milyon lira idi.
Kebapçı Hamdi, dükkanın önüne camlı tezgah kurmuş. Kilosu 7 milyon liraya "ikindi köhkesi" satıyordu. "- Nedir bu?" dedim... "- Hocam bu Gaziayıntab'ın susamlı gevreğidir... Çay yanında iyi gider..." cevabını aldım. İçeri buyur ettiler. Fırından yeni çıkmış baklavanın kilosu 13 milyon lira, şöbiyetin fiyatı 16 milyon lira. Ağzım sulandı ama, o saatte tatlı yiyecek halde değildim.
Rüstempaşa Camii'nin durumu yüreğimi parçalar. 1560 yılında yapılan Mimar Sinan'ın deniz kenarında inşa ettiği 3 camiden biri olan bu cami Osmanlı mimarisinin en süslü camii olarak ün yapmıştır. Çinileri eşsizdir. Deniz kenarında inşa edildiğinden Sinan hem dalgadan korumak hem de silüetini etkili kılmak için bu camii dükkanların ve bir platformun üzerine çıkarmış, yükseltmiştir. Camiin giriş kapılarına avlunun dört yanındaki her yanı kapalı
Yılın 6 aylık dönemine ait bütçe ve 5 aylık dönemine ait ödemeler bilançosu rakamları TLde de, dövizde de "açığın büyüdüğünü", devletin bu açığı kapatmak için içeride TL ile, dışarıda döviz ile borçlanmayı sürdürmeye mecbur olduğunu gösteriyor. Devletin TL gelir gideri "bütçe"den, döviz gelir gideri ise "ödemeler bilançosu"ndan izlenir. Açık 25 katrilyon TL IMF ile anlaşmaya varılan "faiz dışı fazla"da yıl sonu hedefi 20.3 katrilyon lira idi. Yılın ilk yarısında faiz dışı fazla rakamı 10.1 katrilyon lira olarak gerçekleşti. Yılın tümünde 45 katrilyon lira açık vermesi beklenen bütçenin 6 aylık açığı 25 katrilyon lira. Yılın 6 ayında gelir yüzde 29 artarken, harcamalar yüzde 29 arttı. Yılın 6 ayında devletin yaptığı her 100 liralık harcamanın 50si faize, 33ü personel ve emekli harcamalarına gitti. Faiz hariç her 100 liralık harcamada personel ve emekli harcamasının payı ise 65 lira oldu. Yılın ilk, 5 ayında ülkenin döviz gideri 29.6 milyar dolar, döviz geliri 26.1 milyar dolar, döviz açığı 3.4 milyar dolar oldu. İlk 5 ayda ihracat gelirindeki yüzde 25 oranındaki artışa bağlı olarak toplam gelir yüzde 18 oranında arttı ama, öte yanda ithalat harcamalarındaki yüzde 31.7 oranındaki