BDDK, güven kırıyor

14 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     İmar Bankası'na el konulmasından bu yana BDDK'nın davranışları ve de "suskunluğu", sadece İmar Bankası'nda hesabı olanların aklını karıştırmıyor, tüm banka sistemi için güven bunalımına yol açıyor.
     Bir an unutunuz İmar Bankası olayını... BDDK'nın yol açtığı "güven bunalımı"nın boyutunun büyüklüğüne bakınız:
•  Demek ki, biz, saf ve bakir Türk halkı, bankalarımız BDDK'nın denetiminde, her şey BDDK'nın kontrolünde derken bankalarda mevduat hesaplarının kaydı bile olmayabiliyormuş. Banka sahibi ister ise mevduat kayıtlarını silebiliyor veya bu kayıtları alıp bir yerlere saklayabiliyormuş. Ve de bu durumda mevduat sahibine "hava almak" düşüyormuş...
•  Demek ki, bankaların repo işlemi ile sattıkları Hazine bonoları ve de makbuz karşılığı sattıkları Hazine bonoları banka kasalarında durmayabiliyormuş... BDDK gerekli denetimi yapıyor. Hiçbir banka Hazine bonosunu kasasına kilitlemeden repo yapamaz, bono makbuzu kesemez diyorduk. Meğer ise bir banka açığa repo yayabiliyor, açığa bono satabiliyormuş.
•  Demek ki, devlet gözetimine girdiği için her işlemi BDDK tarafından kontrol

Yazının Devamı

Otelleri "yerli turist" kurtarıyor

13 Temmuz 2003

Yılmaz Çetiner Abimiz, hem deneyimli, hem "araştırmacı gazeteci"dir. Her konuyla ilgilenir. Gazetelerdeki haberleri, ilanları baştan sona okur. İlginç bulduklarını dostlarına aktarır. Geçen gün Hasan Pulur Abimize anlatıyordu. Çeşme'deki Sheraton Oteli'ne gitmeyi düşünüyormuş. Bu nedenle otelin ilanlarını izlemeye başlamış. Önceleri kişi başı yarım pansiyon konaklama ücreti (yatak, kahvaltı ve akşam yemeği) 100 milyon lira imiş. Sonra 125 milyon, sonra 145 milyon, derken 185 milyon olmuş... Dayanamamış. Oteli aramış. "Eylül ayı başında gelmek istiyorum. Fiyatınız ne olacak?" diye sormuş... "Bilemeyiz. O günkü duruma bakar" demişler... Yılmaz Abimiz, "Fiyatı açıklarken, ön oda mı, arka oda mı, onu da söylemiyorlar. Yabancı ülkede otel fiyatları hem yıllık olarak açıklanır, hem de o fiyata verilecek odanın konumu, özellikleri belirtilir" diyor. Bu yıl beklenen sayıda yabancı turist gelmedi. Ama beklenmeyen bir şey oldu. Yerli turist otelleri doldurdu... Otelcilerimiz de bu ilgi karşısında yerli turistler için fiyatları artırdıkça artırıyor. Alman turist sayısı azaldı Türkiye'de on bine yakın yatak kapasitesi bulunan World of Wonders'in satış ve pazarlama koordinatörü Vadi

Yazının Devamı

Otelleri "yerli turist" kurtarıyor

13 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Bu yıl beklenen sayıda yabancı turist gelmedi. Ama beklenmeyen bir şey oldu. Yerli turist otelleri doldurdu... Otelcilerimiz de bu ilgi karşısında yerli turistler için fiyatları artırdıkça artırıyor.
     Yılmaz Çetiner Abimiz, hem deneyimli, hem "araştırmacı gazeteci"dir. Her konuyla ilgilenir. Gazetelerdeki haberleri, ilanları baştan sona okur. İlginç bulduklarını dostlarına aktarır. Geçen gün Hasan Pulur Abimize anlatıyordu. Çeşme'deki Sheraton Oteli'ne gitmeyi düşünüyormuş. Bu nedenle otelin ilanlarını izlemeye başlamış. Önceleri kişi başı yarım pansiyon konaklama ücreti (yatak, kahvaltı ve akşam yemeği) 100 milyon lira imiş. Sonra 125 milyon, sonra 145 milyon, derken 185 milyon olmuş... Dayanamamış. Oteli aramış. "Eylül ayı başında gelmek istiyorum. Fiyatınız ne olacak?" diye sormuş... "Bilemeyiz. O günkü duruma bakar" demişler... Yılmaz Abimiz, "Fiyatı açıklarken, ön oda mı, arka oda mı, onu da söylemiyorlar. Yabancı ülkede otel fiyatları hem yıllık olarak açıklanır, hem de o fiyata verilecek odanın konumu, özellikleri belirtilir" diyor.
     
     Deneyimli

Yazının Devamı

Bu yıl Almanlar gelmiyor

12 Temmuz 2003

Turizm Bakanlığı tarafından eskiden her ay turist sayısındaki artışı ülkeler itibariyle yayımlanırdı. Bu yıl gerileme ortaya çıkınca rakamlar açıklanmaz oldu. Antalya ile ilgili rakamları turizm araştırmacısı Fehmi Köfteoğlu'nun yardımı ile bulabildim. Antalya rakamları Türkiye genelinin yüzde 60'ını temsil ediyor. Antalya'ya geçen yılın ilk yarısında 1.8 milyon yabancı turist gelmişti. Bu yıl gelenlerin sayısı 1.5 milyon kişi dolayında.Yılın ilk 5 ayında havaalanlarına inen yabancı sayılarındaki azalma da endişe verici. Dalaman Havaalanı'na inen yabancı sayısı yüzde 18 oranında, Bodrum - Milas Havaalanı'na inen yabancı sayısı yüzde 26 oranında azaldı.Turist sayısı azalırken yabancı turistlerin kişi başı harcamaları da azalıyor. Geçen yılın ilk dört ayında kişi başı harcama, ortalama 585.7 dolar iken, bu yıl yüzde 5.4 oranında azaldı, 563.5 dolara düştü.Bunun sonucu Türkiye'nin turizmden geliri geçen yılın ilk dört ayında 1.3 milyar dolar iken, bu yıl yüzde 16.1 azaldı ve 1.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.2003 yılında 8.5 milyar dolar turizm geliri bekliyorduk. Hükümet bu rakamı daha sonra 7.9 milyar dolara indirmişti. Bu gidiş ile 7 milyar doları tutturmak ihtimali bile

Yazının Devamı

Bu yıl Almanlar gelmiyor

12 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Turizmde işler kötü... Yılın ilk altı ayında Antalya'ya gelen turist sayısı geçen yılın yüzde 16.89 oranında gerisinde... Ülkemiz için ve özellikle Antalya için Alman turistler çok önemli. Antalya'ya Avrupa'dan gelen turistlerin yarıdan çoğunu Almanlar oluşturuyor. Bu yılın ilk yarısında Antalya'ya gelen Alman turistlerin sayısında geçen yıla göre yüzde 24.44 azalma var.
     Turizm Bakanlığı tarafından eskiden her ay turist sayısındaki artışı ülkeler itibariyle yayımlanırdı. Bu yıl gerileme ortaya çıkınca rakamlar açıklanmaz oldu. Antalya ile ilgili rakamları turizm araştırmacısı Fehmi Köfteoğlu'nun yardımı ile bulabildim. Antalya rakamları Türkiye genelinin yüzde 60'ını temsil ediyor. Antalya'ya geçen yılın ilk yarısında 1.8 milyon yabancı turist gelmişti. Bu yıl gelenlerin sayısı 1.5 milyon kişi dolayında.
     Yılın ilk 5 ayında havaalanlarına inen yabancı sayılarındaki azalma da endişe verici. Dalaman Havaalanı'na inen yabancı sayısı yüzde 18 oranında, Bodrum - Milas Havaalanı'na inen yabancı sayısı yüzde 26 oranında azaldı.
     Turist sayısı azalırken yabancı

Yazının Devamı

Dolara rağmen ihracat artıyor

11 Temmuz 2003

n İhracatçı, "Bu dolar fiyatı ile ihracat yapılmaz" diyor. Ama ihracat devam ediyor. Buna karşılık bunların "geçmiş dönemin siparişleri" olduğu söyleniyor.n "İhracat durdu" deniliyor. İhracat geliri devamlı artıyor. Buna karşılık, bu gelir artışının euronun değer kazanmasından kaynaklandığı iddia ediliyor.Şevket Sürek, "Dolar fiyatı yüzünden ABD'ye ihracat durdu. ABD'nin Türk tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatı için koyduğu kotalar dolmayacak" diyor. Şevket Sürek'in verdiği bilgilere göre geçen yıl beşinci ay sonuna kadar yüzde 100 kullanılan "çarşaf kotası"nın bu yıl aynı dönemde sadece yüzde 40'ı kullanılmış. "Tişört" kotasının yüzde 45'i, "pantolon" kotasının yüzde 48'i kullanılmış. Şevket Sürek, "Eskiden kota artırımı için Allah'ın günü ABD'ye yalvarırdık. İçeride kota dağıtımı için kavga çıkardı... Şimdi böyle şeyler kalmadı..." diyor.Şevket Sürek böyle diyor ama, rakamlar başka şeyler söylüyor. Şevket Sürek'in anlatımına göre, "ABD'ye ihracat yavaşlamış". Fakat, rakamlara göre ihracat artıyor... ABD'ye geçen yıl 1.2 milyar dolar mal satan Türk ihracatçısı bu yıl 1.4 milyar dolarlık mal satmış. Geçen yılın ihracatı da dolar... Bu yılın ihracatı da dolar... Ve de artış

Yazının Devamı

Dolara rağmen ihracat artıyor

11 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Yıllardır dolar fiyatındaki tırmanıştan yakındık. Dolar fiyatındaki belirsizlik iş yapmaya imkan vermiyor dedik. Dolar fiyatı 1 milyon 400 bin liraya oturdu. Fiyat kıpırdamaz oldu... Bu defa da dolar fiyatı artmıyor diye halkımız karalar bağlamaya başladı.
     n İhracatçı, "Bu dolar fiyatı ile ihracat yapılmaz" diyor. Ama ihracat devam ediyor. Buna karşılık bunların "geçmiş dönemin siparişleri" olduğu söyleniyor.
     n "İhracat durdu" deniliyor. İhracat geliri devamlı artıyor. Buna karşılık, bu gelir artışının euronun değer kazanmasından kaynaklandığı iddia ediliyor.
     Şevket Sürek, "Dolar fiyatı yüzünden ABD'ye ihracat durdu. ABD'nin Türk tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatı için koyduğu kotalar dolmayacak" diyor. Şevket Sürek'in verdiği bilgilere göre geçen yıl beşinci ay sonuna kadar yüzde 100 kullanılan "çarşaf kotası"nın bu yıl aynı dönemde sadece yüzde 40'ı kullanılmış. "Tişört" kotasının yüzde 45'i, "pantolon" kotasının yüzde 48'i kullanılmış. Şevket Sürek, "Eskiden kota artırımı için Allah'ın günü ABD'ye yalvarırdık. İçeride kota dağıtımı için kavga

Yazının Devamı

Gelişmişlik ölçüsü "gelir, sağlık, eğitim"

10 Temmuz 2003

"Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı" (UNDP), her yıl bu üç temel göstergeye dayalı olarak dünya uluslarının "İnsani Gelişme Endeksi"ni belirliyor. 2001 verilerine dayalı olarak hazırlanan 175 ülkenin durumunu sergileyen "Dünya İnsani Gelişme Raporu"nun içeriği Birleşmiş Milletler Koordinatörü ve UNDP Daimi Temsilcisi Jakop Simonsen tarafından açıklandı.Buna göre Türkiye "insani gelişme" sıralamasında 175 ülke arasında 96'ncı sırada... Bu tabii ki üzücü... Türkiye'nin bir yıl önceye göre 11 basamak gerileyerek 85'inci sıradan 96'ncı sıraya düşmesi daha da üzücü... Bir ülkenin "insani bakımdan" gelişmişlik ölçüsünü belirlemek için üç şeye bakılıyor: (1) İnsanların sağlığı nasıl? Bir insan ortalama kaç yıl yaşıyor? (2) Okul çağındaki çocukların ne kadarı okula gidiyor? Eğitim düzeyi nedir? (3) Kişi başına düşen milli gelir ne kadar? Satın alma gücü paritesi ile insanların harcama imkanı nedir? Ama üzülmenin bir yararı yok. Neden Gürcistan'ın, Tunus'un gerisinde kaldık? Bunları bilmemiz ve de çözüm aramamız şart.2003 İnsani Gelişme Raporu üzerine bir çalışma yapan Dr. Kadri Özen'in tespitlerine göre, (1) Kişi başı milli gelirin düşük olması Türkiye'nin küme düşmesine yol açıyor.

Yazının Devamı