TL’de "açık" dövizde "açık"

18 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Devletin TL gelir gideri "bütçe"den, döviz gelir gideri ise "ödemeler bilançosu"ndan izlenir.
     Yılın 6 aylık dönemine ait bütçe ve 5 aylık dönemine ait ödemeler bilançosu rakamları TL’de de, dövizde de "açığın büyüdüğünü", devletin bu açığı kapatmak için içeride TL ile, dışarıda döviz ile borçlanmayı sürdürmeye mecbur olduğunu gösteriyor.
     
     Açık 25 katrilyon TL
     Yılın tümünde 45 katrilyon lira açık vermesi beklenen bütçenin 6 aylık açığı 25 katrilyon lira. Yılın 6 ayında gelir yüzde 29 artarken, harcamalar yüzde 29 arttı. Yılın 6 ayında devletin yaptığı her 100 liralık harcamanın 50’si faize, 33’ü personel ve emekli harcamalarına gitti. Faiz hariç her 100 liralık harcamada personel ve emekli harcamasının payı ise 65 lira oldu.
     IMF ile anlaşmaya varılan "faiz dışı fazla"da yıl sonu hedefi 20.3 katrilyon lira idi. Yılın ilk yarısında faiz dışı fazla rakamı 10.1 katrilyon lira olarak gerçekleşti.

Yazının Devamı

Yabancının iyisi var kötüsü var

17 Temmuz 2003

Bir ülkede banka sisteminin gücü ve yeterliliği bankaların topladığı mevduatın ve verdikleri kredilerin milli gelire oranı ile ölçülür. 2003 yılında milli gelirimizin cari fiyatlarla 360 katrilyon TL dolayında olacağı tahmin ediliyor. BDDK'nın rakamlarına göre 27 Haziran'da bankaların toplayabildikleri mevduat (Türk lirası ve döviz toplamı) 132 katrilyon TL. Mevduat bankalarının kredileri 47 katrilyon TL. Milli gelire mevduatın oranı yüzde 36, kredilerin oranı yüzde 13... Bunlar banka sisteminin ekonomiyi besleyecek güçte olmadığını ortaya koyuyor. Ekonominin benzini paradır. Para olmadan ekonomi yürümez. Ekonomiye para değişik kaynaklardan akar. Banka sistemi bu değişik kaynaklardan akan paranın ekonomide doğru yerlere, doğru zamanda ve doğru miktarda ulaşmasını sağlar. Yabancı bankalara ihtiyaç var TBMM Yolsuzluk Komisyonu'na Merkez Bankası tarafından verilen liste kamuoyuna açıklandı. Dalgalı kura geçilmeden önce 21 uyanık banka Merkez Bankası'nın 5.3 milyar dolarını talan eylemiş. Bankalar doları 686 bin TL'den alarak üç gün sonra 963 bin TL'den satmış... Bu işlemler bankalara para kazandırmış ama öte yanda da Türk ekonomisini krize sokmuş... Hala o krizin içinden çıkamıyoruz.

Yazının Devamı

Yabancının iyisi var kötüsü var

17 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Ekonominin benzini paradır. Para olmadan ekonomi yürümez. Ekonomiye para değişik kaynaklardan akar. Banka sistemi bu değişik kaynaklardan akan paranın ekonomide doğru yerlere, doğru zamanda ve doğru miktarda ulaşmasını sağlar.
     Bir ülkede banka sisteminin gücü ve yeterliliği bankaların topladığı mevduatın ve verdikleri kredilerin milli gelire oranı ile ölçülür. 2003 yılında milli gelirimizin cari fiyatlarla 360 katrilyon TL dolayında olacağı tahmin ediliyor. BDDK'nın rakamlarına göre 27 Haziran'da bankaların toplayabildikleri mevduat (Türk lirası ve döviz toplamı) 132 katrilyon TL. Mevduat bankalarının kredileri 47 katrilyon TL. Milli gelire mevduatın oranı yüzde 36, kredilerin oranı yüzde 13... Bunlar banka sisteminin ekonomiyi besleyecek güçte olmadığını ortaya koyuyor.
     
     Yabancı bankalara ihtiyaç var
     Bu durumdaki ülkelere yabancı bankalar ilgi duyar. Bu ülkelerde banka kurar. Şube açar... Ekonomiyi finanse eder. 1965'lerden bu yana yabancı bankalara davetiye çıkarırız... Yabancı bankalar bu davete bakarak veya

Yazının Devamı

Repocular, bonocular endişeli

16 Temmuz 2003

İmar Bankası'nda repo hesabı olanlar ile bu bankadan bono satın alanlar durumlarının ne olduğunu bilemediğinden üzgün... Ama onların dışında başka bankalarda repo hesabı açtırmış olan ve başka bankalardan bono satın almış olan binlerle insan var... Onlar da endişe içinde ve şaşkın... Acaba bugün İmar Bankası müşterilerinin başına gelen yarın da onların başına gelir mi?Sayın okuyucularıma neyin ne olduğunu anlatmaya devam edeyim... Bugüne kadar olmayan neden bu defa oldu? Bugüne kadar BDDK 20 bankaya el koydu... Bugüne kadar bu bankalarda repo hesabı olanların paraları ödendi ve de bu bankalardan Hazine bonosu alanların bonoları ve bono faizleri ödendi de, neden İmar Bankası batınca bir repo ve bono sorunu çıktı? İmar'da parası olanın durumu farklı İmar Bankası'ndan önce BDDK'nın "batırmadan kucağına aldığı" 20 bankanın her türlü yükümlülüğü ödendiği için, bu bankalarda repo hesaplarının karşılığı var mı yok mu, makbuz karşılığı satılan bonolar kasada mı değil mi tartışması yaşanmadı... BDDK, açığa yapılmış repoların da, açıktan satılmış bonoların da parasını ödedi. Faturasını halkın sırtına yükledi...Repo işlemleri ve de bankaların makbuz karşılığı bono satış işlemleri "Tasarruf

Yazının Devamı

Repocular, bonocular endişeli

16 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Bugüne kadar olmayan neden bu defa oldu? Bugüne kadar BDDK 20 bankaya el koydu... Bugüne kadar bu bankalarda repo hesabı olanların paraları ödendi ve de bu bankalardan Hazine bonosu alanların bonoları ve bono faizleri ödendi de, neden İmar Bankası batınca bir repo ve bono sorunu çıktı?
     İmar Bankası'nda repo hesabı olanlar ile bu bankadan bono satın alanlar durumlarının ne olduğunu bilemediğinden üzgün... Ama onların dışında başka bankalarda repo hesabı açtırmış olan ve başka bankalardan bono satın almış olan binlerle insan var... Onlar da endişe içinde ve şaşkın... Acaba bugün İmar Bankası müşterilerinin başına gelen yarın da onların başına gelir mi?
     Sayın okuyucularıma neyin ne olduğunu anlatmaya devam edeyim...
     
     İmar'da parası olanın durumu farklı
     Bundan önce el konulan 20 banka ile İmar Bankası'nın el konulma şekilleri farklı. Bundan önce el konulan 20 bankayı BDDK batırmadan, kucağına aldı. Bu nedenle sadece tasarruf mevduatının tamamını değil, karşılığı olsun olmasın her türlü

Yazının Devamı

BDDK "sorumlu" olmalı

15 Temmuz 2003

BDDK'nın kararları ve uygulamaları halkımızın zenginini de, fakirini de ilgilendiriyor. Herkesin kendine göre ufak veya büyük bir tasarrufu var. Bunu bir bankada saklıyor. En büyüğünden en küçüğüne işadamının bir banka ile ilişkisi var. Kredi alıyor, senet ödüyor... Bir bankanın batması bunları doğrudan etkiliyor. Zarara sokuyor...Ammmaaaa... Esas önemli olan her batan bankanın faturası... O faturayı batan banka ile ilgisi ve ilişkisi olsun olmasın halkımızın tamamı ödüyor...Halkımız için bu işin "püf" noktası da işte burası... Tartışılmayan, gözden kaçan ve de halkımızı devamlı ezen de bu... (1) BDDK'nın sorumluluğu bankalar battıktan sonra batan bankanın borçlarını ödemek değil... Banka batmadan tedbir almak... Bankaların batmasını önlemektir... (2) Bütün tedbirlere rağmen banka batar ise, faturanın küçük olmasını sağlamaktır...İmar Bankası, bir günde "pat" diye batmadı... Çok önceden güç duruma düşmüştü. O zaman BDDK tedbir alsa idi (1) ya banka batmazdı, (2) ya da zarar - ziyan faturası bu kadar büyük olmazdı...BDDK'da yetkili ve etkili çok sayıda görevli var... Acaba bankalar batıncaya, BDDK'nın kucağına bırakılıncaya kadar bunlar ne yapıyor? Bunlar bankaların battığını

Yazının Devamı

BDDK "sorumlu" olmalı

15 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) "bağımsız" kalmalı ama "sorumlu" olmalı.
     BDDK'nın kararları ve uygulamaları halkımızın zenginini de, fakirini de ilgilendiriyor. Herkesin kendine göre ufak veya büyük bir tasarrufu var. Bunu bir bankada saklıyor. En büyüğünden en küçüğüne işadamının bir banka ile ilişkisi var. Kredi alıyor, senet ödüyor... Bir bankanın batması bunları doğrudan etkiliyor. Zarara sokuyor...
     Ammmaaaa... Esas önemli olan her batan bankanın faturası... O faturayı batan banka ile ilgisi ve ilişkisi olsun olmasın halkımızın tamamı ödüyor...
     Halkımız için bu işin "püf" noktası da işte burası... Tartışılmayan, gözden kaçan ve de halkımızı devamlı ezen de bu... (1) BDDK'nın sorumluluğu bankalar battıktan sonra batan bankanın borçlarını ödemek değil... Banka batmadan tedbir almak... Bankaların batmasını önlemektir... (2) Bütün tedbirlere rağmen banka batar ise, faturanın küçük olmasını sağlamaktır...
     İmar Bankası, bir günde "pat" diye batmadı... Çok önceden güç duruma düşmüştü. O zaman BDDK tedbir alsa idi

Yazının Devamı

BDDK, güven kırıyor

14 Temmuz 2003

Bir an unutunuz İmar Bankası olayını... BDDK'nın yol açtığı "güven bunalımı"nın boyutunun büyüklüğüne bakınız: Demek ki, biz, saf ve bakir Türk halkı, bankalarımız BDDK'nın denetiminde, her şey BDDK'nın kontrolünde derken bankalarda mevduat hesaplarının kaydı bile olmayabiliyormuş. Banka sahibi ister ise mevduat kayıtlarını silebiliyor veya bu kayıtları alıp bir yerlere saklayabiliyormuş. Ve de bu durumda mevduat sahibine "hava almak" düşüyormuş...Demek ki, bankaların repo işlemi ile sattıkları Hazine bonoları ve de makbuz karşılığı sattıkları Hazine bonoları banka kasalarında durmayabiliyormuş... BDDK gerekli denetimi yapıyor. Hiçbir banka Hazine bonosunu kasasına kilitlemeden repo yapamaz, bono makbuzu kesemez diyorduk. Meğer ise bir banka açığa repo yayabiliyor, açığa bono satabiliyormuş.Demek ki, devlet gözetimine girdiği için her işlemi BDDK tarafından kontrol edilen, yönetiminde BDDK'nın da temsilcileri bulunan bir bankada bile bunlar olabiliyormuş... İmar Bankası'na el konulmasından bu yana BDDK'nın davranışları ve de "suskunluğu", sadece İmar Bankası'nda hesabı olanların aklını karıştırmıyor, tüm banka sistemi için güven bunalımına yol açıyor. Halkımız kime ve neye

Yazının Devamı