AKPnin sopası faiz

22 Ocak 2003

J. P. Morganın Türkiye ile ilgili 13 Ocak 2003 tarihli değerlendirme raporunun başlığı şöyle: "Turkey, The Honeymoon is Over" (Türkiye, balayı bitti...)Balayının bitmesi ne demek? Anlatayım. Balayının bitmesi demek, başta yabancılar olmak üzere Hazine bonosuna para yatıranların AKP hükümetine güvenlerinin sarsılması demek. AKP hükümetine başta yabancılar olmak üzere yatırımcıların güveni sarsılınca, (1) Ellerindeki iç borç kağıtlarını satmaya, elden çıkarmaya bakarlar. (2) Hazinenin satışa sunduğu yeni iç borç kağıtlarının sadece ve sadece vadesi kısa olanları ile faizi yüksek olanlarını satın alırlar. (3) Bütün bunların sonunda iç borç stokunun vadesi kısalır. Reel faizi yükselir. İç borç stokunun "çevrilememesi tehlikesi" gündeme gelir. İşte o zaman gerçek anlamda "panik" başlar. Ekonomi "krize girer". J. P. Morgan isimli ünlü yatırım bankası, ülkelerin ekonomilerindeki gelişmeleri günü gününe izler ve uzmanların değerlemelerini dünyanın her yanındaki yatırımcılara yazılı olarak duyurur. Balayı bitti Faiz dışı bütçe fazlası rakamının tartışılması, İhale Kanununun değiştirileceğinin ifade edilmesi, emekli maaşlarına yapılan zam, maaşların daha önce belirlenen rakamların üzerine

Yazının Devamı

AKP’nin sopası faiz

22 Ocak 2003


<#comment> J. P. Morgan isimli ünlü yatırım bankası, ülkelerin ekonomilerindeki gelişmeleri günü gününe izler ve uzmanların değerlemelerini dünyanın her yanındaki yatırımcılara yazılı olarak duyurur.
J. P. Morgan’ın Türkiye ile ilgili 13 Ocak 2003 tarihli değerlendirme raporunun başlığı şöyle: "Turkey, The Honeymoon is Over" (Türkiye, balayı bitti...)
Balayının bitmesi ne demek? Anlatayım. Balayının bitmesi demek, başta yabancılar olmak üzere Hazine bonosuna para yatıranların AKP hükümetine güvenlerinin sarsılması demek. AKP hükümetine başta yabancılar olmak üzere yatırımcıların güveni sarsılınca, (1) Ellerindeki iç borç kağıtlarını satmaya, elden çıkarmaya bakarlar. (2) Hazine’nin satışa sunduğu yeni iç borç kağıtlarının sadece ve sadece vadesi kısa olanları ile faizi yüksek olanlarını satın alırlar. (3) Bütün bunların sonunda iç borç stokunun vadesi kısalır. Reel faizi yükselir. İç borç stokunun "çevrilememesi tehlikesi" gündeme gelir. İşte o zaman gerçek anlamda "panik" başlar. Ekonomi "krize girer".

Balayı bitti
Balayı neden bitti? Çünkü AKP hükümeti, "programın bütünlüğü" ile ilgili olarak kafaları karıştırdı. Piyasalar (dış ve iç yatırımcılar) IMF

Yazının Devamı

Banka kredisinin iki misli dış kredi

21 Ocak 2003

Öte yandan özel sektörün inanılamayacak büyüklükte dış kredi kullandığını gösteren rakamlar var. Bu rakamlara bakılınca, bankaların topladıkları mevduatla iç borcu finanse ettikleri, reel ekonominin ise dış krediyle ayakta kaldığı ve büyüdüğü gibi bir görünüm ortaya çıkıyor. Acaba bu görünüm ne ölçüde doğru?2002 yılı Eylül ayı sonu itibariyle dış borç stoku 127.4 milyar dolar. Bunun 14.0 milyar doları kısa vadeli, 113.4 milyar doları orta ve uzun vadeli borçlardan oluşuyor. Milliyetin ekonomi sayfalarında Osman Ulagayın önceki gün yayımlanan yazısında, 2002 yılı sonu itibariyle mevduat bankalarının reel ekonomiye kullandırdıkları toplam kredi miktarının sadece 19.5 milyar dolar olduğu vurgulanıyordu. Ekonomiye bu kadar kredi verebilen mevduat bankaları buna karşılık kamu kağıtlarına 49.1 milyar dolar bağlamış. İç borç stokunun yüzde 56sını mevduat bankaları taşıyor. 5.7 Ticaret bankaları7.8 Diğer sektörler0.5 Merkez Bankası14.0 Toplam kısa vadeli B KISA VADELİ BORÇLAR 61.8 Kamu sektörü7.8 Merkez Bankası12.5 Almancıların mevduatı31.3 Özel sektör113.4 Toplam orta ve uzun vadeli B ORTA VE UZUN VADELİ BORÇ Mevduat bankalarımız yurtdışından 5.7 milyar dolar kredi kullanıyor. Bu

Yazının Devamı

Banka kredisinin iki misli dış kredi

21 Ocak 2003


<#comment> Milliyet’in ekonomi sayfalarında Osman Ulagay’ın önceki gün yayımlanan yazısında, 2002 yılı sonu itibariyle mevduat bankalarının reel ekonomiye kullandırdıkları toplam kredi miktarının sadece 19.5 milyar dolar olduğu vurgulanıyordu. Ekonomiye bu kadar kredi verebilen mevduat bankaları buna karşılık kamu kağıtlarına 49.1 milyar dolar bağlamış. İç borç stokunun yüzde 56’sını mevduat bankaları taşıyor.
Öte yandan özel sektörün inanılamayacak büyüklükte dış kredi kullandığını gösteren rakamlar var. Bu rakamlara bakılınca, bankaların topladıkları mevduatla iç borcu finanse ettikleri, reel ekonominin ise dış krediyle ayakta kaldığı ve büyüdüğü gibi bir görünüm ortaya çıkıyor. Acaba bu görünüm ne ölçüde doğru?
2002 yılı Eylül ayı sonu itibariyle dış borç stoku 127.4 milyar dolar. Bunun 14.0 milyar doları kısa vadeli, 113.4 milyar doları orta ve uzun vadeli borçlardan oluşuyor.



Yazının Devamı

Kira geliri olan bu ay beyanname ve vergi verecek

20 Ocak 2003

Ben vergi uzmanı değilim ama Emlak Vergisi ile kira vergisi çok sayıda okuyucumu ilgilendirdiğinden devamlı sorgu sual geliyor... Ben de neyin ne olduğunu, uzmanından Sezgin Özcan dostumdan öğrenip sayın okuyucularıma bilgi veriyorum.İşyerinde 6 milyar 650 milyon lira tutarındaki istisnanın hesabında mülk sahibi sadece kiracıdan aldığı net kira bedelini toplamayacak. Buna kiracının her ay ödemek zorunda olduğu vergiyi (yüzde 20 vergi, yüzde 10 fon payı, toplamı olan yüzde 22 stopaj tutarını) ekleyecek. Yıllık konut kira geliri toplamı 950 milyon lirayı, işyeri kira geliri toplamı 6 milyar 650 milyon lirayı aşanlar, ocak ayı içinde vergi beyannamesi verecek ve verginin üçte birini ödeyecek. Beyanname ve vergi bu ay verilecek Konut dışındaki (büro, dükkan, depo gibi) gayrimenkullerini (kime olur ise olsun) bedelsiz tahsis edenler (isterse çocuklarına tahsis etsinler) beyanname verecekler ve emsal kira bedeli üzerinden vergi ödeyecekler.Sadece kira geliri olanlar, beyannameyi ve verginin ilk taksitini ocak ayı sonuna kadar verecekler. Başkaca gelirleri nedeniyle Gelir Vergisi ödemek zorunda olanlar ise, kira gelirlerini de Gelir Vergisi beyannamesine ekleyecekleri için beyannameyi ve

Yazının Devamı

Kira geliri olan bu ay beyanname ve vergi verecek

20 Ocak 2003


<#comment> Yıllık konut kira geliri toplamı 950 milyon lirayı, işyeri kira geliri toplamı 6 milyar 650 milyon lirayı aşanlar, ocak ayı içinde vergi beyannamesi verecek ve verginin üçte birini ödeyecek.
Ben vergi uzmanı değilim ama Emlak Vergisi ile kira vergisi çok sayıda okuyucumu ilgilendirdiğinden devamlı sorgu sual geliyor... Ben de neyin ne olduğunu, uzmanından Sezgin Özcan dostumdan öğrenip sayın okuyucularıma bilgi veriyorum.
İşyerinde 6 milyar 650 milyon lira tutarındaki istisnanın hesabında mülk sahibi sadece kiracıdan aldığı net kira bedelini toplamayacak. Buna kiracının her ay ödemek zorunda olduğu vergiyi (yüzde 20 vergi, yüzde 10 fon payı, toplamı olan yüzde 22 stopaj tutarını) ekleyecek.

Beyanname ve vergi bu ay verilecek
Konutlarını çocuklarına, anne ve babalarına, kardeşlerine, büyükanne ve büyükbabalarına kirasız tahsis edenlerin beyanname ve vergi yükümlülüğü yok. Ama bunlar dışında herhangi birini konutlarında bedelsiz bile oturtsalar beyanname vermek ve de Emlak Vergisi için belirttikleri değerin yüzde 5’ini emsal kira olarak beyannameye yazarak vergi ödemek zorundalar.

Yazının Devamı

Vergi affı barış değil soygun getirecek

19 Ocak 2003

Sayın okuyucularım, bizim Milliyet Ekonomi Servisinde Nedim Şener adında genç ve yiğit bir gazeteci arkadaşımız var... Biz ona "yiğit" dedikçe o da yiğitliğe soyunuyor. Belgelere dayalı olarak devletin ve halkın hakkına sahip çıkmaya çabalıyor. Geçen yıl devletin ve halkın sahte faturalarla nasıl soyulduğunu anlatmak için "Naylon Holding" ismi ile bir kitap yazdı. Kitapta Orhan Aslıtürkün kurduğu 91 hayali şirket ile 168 saygın Türk şirketine nasıl naylon fatura kestiğini anlattı. Aslıtürk ile Muhammet Ciğerin 168 şirket adına 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat yaptığını, bunun üç katı kadar naylon fatura keserek devletten haksız 256 milyon dolar KDV iadesi aldıklarını belgeledi. Ben büyüğü olarak uyardım. "Evladım uğraşma böyle şeylerle. Sonra sana yazdıklarını yalatırlar." O saf ve bakir bir Anadolu yiğidi ya, "Hocam devletin ve halkın menfaatını koruyanlar her zaman alkış toplar." diyerek bildiği yoldan yürüdü. Hele hele çalışması "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" alınca büsbütün "gaza geldi"... Vergi barışı kanunu adı ile TBMMden geçen, naylon faturacılar ile vergi yüzsüzlerine af getiren kanun, gerçekte "geçmişte ve geleceğe dönük" bir soygun kanunudur. Devlet aracılığıyla

Yazının Devamı

Vergi affı barış değil soygun getirecek

19 Ocak 2003


<#comment> Vergi barışı kanunu adı ile TBMM’den geçen, naylon faturacılar ile vergi yüzsüzlerine af getiren kanun, gerçekte "geçmişte ve geleceğe dönük" bir soygun kanunudur. Devlet aracılığıyla daha önce halkın cebini hortumlayanların "yedikleri içtikleri" helal edilmekte, Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam, aldıkları bir somun ekmeğin vergisini peşin öderken, onlardan topladıkları vergileri Maliye’ye devretmeyenlere, "madem ki bugüne kadar ödemediniz, bundan sonra da ödemeyin" denilmektedir.
Sayın okuyucularım, bizim Milliyet Ekonomi Servisi’nde Nedim Şener adında genç ve yiğit bir gazeteci arkadaşımız var... Biz ona "yiğit" dedikçe o da yiğitliğe soyunuyor. Belgelere dayalı olarak devletin ve halkın hakkına sahip çıkmaya çabalıyor. Geçen yıl devletin ve halkın sahte faturalarla nasıl soyulduğunu anlatmak için "Naylon Holding" ismi ile bir kitap yazdı. Kitapta Orhan Aslıtürk’ün kurduğu 91 hayali şirket ile 168 saygın Türk şirketine nasıl naylon fatura kestiğini anlattı. Aslıtürk ile Muhammet Ciğer’in 168 şirket adına 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat yaptığını, bunun üç katı kadar naylon fatura keserek devletten haksız 256 milyon dolar KDV iadesi aldıklarını belgeledi.

Yazının Devamı