<#comment>#comment>Enflasyon düşüyor, o halde ben de faizi düşüreyim diyerek Merkez Bankası haftalık repo faizini yüzde 55’ten yüzde 52’ye, gecelik faizi yüzde 54’ten yüzde 51’e düşürdü.
Ne faizi bu? Bu faiz Ayşe Hanım Teyzemi ilgilendirir mi? İlgilendirmez mi? Anlatayım.
Merkez bankaları ‘bankaların bankasıdır’. Nasıl ki, insanlar ve şirketler para ihtiyacı olduğunda bankalardan para alır, ellerinde fazla para olduğunda faiz karşılığında bankalara yatırır ise işte o biçim... Merkez bankaları da, para ihtiyacı olan bankalara faiz karşılığı para verir. Elinde kullanılmayan parası olan bankalar belli bir faiz karşılığında bu parayı götürür merkez bankasına yatırır.
Nasıl ki bankaların uyguladıkları kredi ve mevduat faizi, insanların ve şirketlerin bankalardan kredi alma kararlarını veya bankalara mevduat hesabı açıp açmama kararlarını etkiler ise, merkez bankalarının faiz oranları da bankaların fonlarını kullanma biçimini, uygulayacakları faiz oranlarını öyle etkiler.
Merkez Bankası dün sabah duyuru yaptı. "Ey bankalar" dedi... Kredi olarak kullanmadığınız, ne yapacağını bilemediğiniz paraları Merkez Bankası’na haftalık olarak yatırdığınızda onlara yüzde 55 faiz
Nedenini anlatayım. Enflasyon, pahalılık, fakirleşme, fiyat artışı farklı şeylerdir. Dördü de farklı anlama gelir. Enflasyon: Parasal büyüklüklerdeki artışın milli gelirdeki artışın üzerine çıkmasıdır. Parasal talebin, piyasaya arz edilen mal ve hizmetten fazla artmasıdır. Pahalılık: Belli dönemde mal ve hizmet fiyatlarının gelirden fazla artmasıdır. Fakirleşme: Milli gelirin (bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerinin) artan nüfustan daha düşük bir artış göstermesidir. Fiyat artışı: Mal ve hizmet fiyatları genel düzeyinin yukarıya çıkmasıdır. Enflasyon düşerken pahalılık artar mı? Artar... Halk için önemli olan enflasyonun düşmesi değil, hayatın pahalılanmamasıdır. Halbuki şimdilerde enflasyonun düşmesine rağmen (memurlar ve kamu işçileri hariç) dar ve sabit gelirliler için ve halk için pahalılık artıyor. Şimdi de neyin ne olduğunu açıklayayım.(1) Enflasyon: Piyasada 4 somun ekmek var. Halkın cebinde de 4 birim para var. Bu durumda 1 somun ekmek 1 paraya satılır. (Dört para bölü dört somun, somun başına bir para eder.) Piyasada 4 somun ekmek var iken, para miktarı 8 olur ise, her bir somun ekmek 2 paraya alıcı bulur. (8 para bölü dört ekmek, ekmek başı 2 para
<#comment>#comment>Enflasyon düşerken pahalılık artar mı? Artar... Halk için önemli olan enflasyonun düşmesi değil, hayatın pahalılanmamasıdır. Halbuki şimdilerde enflasyonun düşmesine rağmen (memurlar ve kamu işçileri hariç) dar ve sabit gelirliler için ve halk için pahalılık artıyor.
Nedenini anlatayım. Enflasyon, pahalılık, fakirleşme, fiyat artışı farklı şeylerdir. Dördü de farklı anlama gelir.
Enflasyon: Parasal büyüklüklerdeki artışın milli gelirdeki artışın üzerine çıkmasıdır. Parasal talebin, piyasaya arz edilen mal ve hizmetten fazla artmasıdır.
Pahalılık: Belli dönemde mal ve hizmet fiyatlarının gelirden fazla artmasıdır.
Fakirleşme: Milli gelirin (bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerinin) artan nüfustan daha düşük bir artış göstermesidir.
Fiyat artışı: Mal ve hizmet fiyatları genel düzeyinin yukarıya çıkmasıdır.
Vincent Astor, ailesinin zenginliğinin temelini atan John Jacob Astorun (1763 - 1848) torununun torunu. Ailenin zenginliğinin kaynağı, kürk ve gayrimenkul ticareti. Kürk ticaretinden gelen para ile Manhattanın arsalarını satın alan aile, üzerine binalar dike dike emlak zengini olmuş. Ünlü Waldorf Astoria, St. Regis, Khickerbocker otelleri bu ailenin. Aileye saygınlık kazandıran para değil, parayı kullanma şekili. Her kuşak, paranın büyük kısmını sosyal amaçla harcamış. Metropolitan Müzesi, Astor Kütüphanesi, New York Şehir Kütüphanesi, ailenin bağışlarıyla gelişen müesseseler. Geçen hafta New Yorkta Brooke Astor Hanım, yüzüncü yaş günü partisinde Park Avenuedeki apartmanında, Amerikanın yüz ünlü kişisini ağırladı. Broke Astor dünyanın en zengniler listesinde 97nci sırada yer alan bir dul hanım. Roberta Brooke Russel, Washingtonda doğmuş. Orta gelirli bir ailenin kızı. İlk evliliğini 16 yaşında yapmış. İlk kocası çok içtiği ve onu dövdüğü için on yıl sonra ayrılmış. Yirmi yıl süren ikinci evliliğini bir borsacı ile yapmış. İkinci kocası ölünce, Amerikanın en zengin adamlarından Vincent Astorla evlenmiş. Üçüncü koca ona ün ve para sağlamış. 195 milyon dolar bağışlamış John Jacob
<#comment>#comment>Geçen hafta New York’ta Brooke Astor Hanım, yüzüncü yaş günü partisinde Park Avenue’deki apartmanında, Amerika’nın yüz ünlü kişisini ağırladı. Broke Astor dünyanın en zengniler listesinde 97’nci sırada yer alan bir dul hanım. Roberta Brooke Russel, Washington’da doğmuş. Orta gelirli bir ailenin kızı. İlk evliliğini 16 yaşında yapmış. İlk kocası çok içtiği ve onu dövdüğü için on yıl sonra ayrılmış. Yirmi yıl süren ikinci evliliğini bir borsacı ile yapmış. İkinci kocası ölünce, Amerika’nın en zengin adamlarından Vincent Astor’la evlenmiş. Üçüncü koca ona ün ve para sağlamış.
Vincent Astor, ailesinin zenginliğinin temelini atan John Jacob Astor’un (1763 - 1848) torununun torunu. Ailenin zenginliğinin kaynağı, kürk ve gayrimenkul ticareti. Kürk ticaretinden gelen para ile Manhattan’ın arsalarını satın alan aile, üzerine binalar dike dike emlak zengini olmuş. Ünlü Waldorf Astoria, St. Regis, Khickerbocker otelleri bu ailenin. Aileye saygınlık kazandıran para değil, parayı kullanma şekili. Her kuşak, paranın büyük kısmını sosyal amaçla harcamış. Metropolitan Müzesi, Astor Kütüphanesi, New York Şehir Kütüphanesi, ailenin bağışlarıyla gelişen müesseseler.
Marmara Bölgesinde orta ve alt gelir sınıfının alışveriş ettiği 46 marketi bulunan "İsmar marketler zinciri" yöneticisi Hasan Yalçın, Eskişehirde otogarın yakınındaki 26 kasalı marketin satış rakamlarını verdi. Satışlar reel olarak (enflasyondan arındırılmış şekilde) ocak ayında geçen yıla göre yüzde 15, şubat ayında yüzde 30, mart ayında yüzde 32 artış göstermiş. "Piyasalar da, tüketici de daha serinkanlı ve daha iyimser. Bu iyimserlik bizi de etkiliyor. Geçen aralık ayında İstanbulda açtığımız marketten sonra yeni market açmamaya karar vermiştik. Ama piyasadaki hareket bize ümit verdi. Bu yıl İstanbulda on market daha açma kararımızı uygulamaya koyabiliriz" dedi.Değişik bölgelerde, alt ve orta gelir grubundaki tüketicilere hitap eden 216 küçük ve orta çaplı marketin tepe kuruluşu olan "Zincir Marketler Ltd. Şti." Genel Müdürü Mehmet Ali Gürkan, yağ, bakliyat ve deterjan gibi mallarda fiyatların gerilediğini söylüyor. Gürkana göre tüketicinin marka bağımlılığı azaldı. İkinci marka malların satışı arttı. Mayıs ayında tüm marketlerde satışlarda artış eğilimi ortaya çıktı. Gıda, bakliyat piyasasında, toptancılar çarşısında, bakkalda, markette ne oluyor, ne bitiyor diyerek
<#comment>#comment>Gıda, bakliyat piyasasında, toptancılar çarşısında, bakkalda, markette ne oluyor, ne bitiyor diyerek meraklandığımda piyasayı çok iyi bilen ve izleyen dostum Bülent Yardımcı ile birlikte dükkan gezerim. Gıda sektöründe hareket var mı, yok mu merakı ile, piyasada olan biteni izledim. İşte sonuçları:
Marmara Bölgesi’nde orta ve alt gelir sınıfının alışveriş ettiği 46 marketi bulunan "İsmar marketler zinciri" yöneticisi Hasan Yalçın, Eskişehir’de otogarın yakınındaki 26 kasalı marketin satış rakamlarını verdi. Satışlar reel olarak (enflasyondan arındırılmış şekilde) ocak ayında geçen yıla göre yüzde 15, şubat ayında yüzde 30, mart ayında yüzde 32 artış göstermiş. "Piyasalar da, tüketici de daha serinkanlı ve daha iyimser. Bu iyimserlik bizi de etkiliyor. Geçen aralık ayında İstanbul’da açtığımız marketten sonra yeni market açmamaya karar vermiştik. Ama piyasadaki hareket bize ümit verdi. Bu yıl İstanbul’da on market daha açma kararımızı uygulamaya koyabiliriz" dedi.
Değişik bölgelerde, alt ve orta gelir grubundaki tüketicilere hitap eden 216 küçük ve orta çaplı marketin tepe kuruluşu olan "Zincir Marketler Ltd. Şti." Genel Müdürü Mehmet Ali Gürkan, yağ, bakliyat
Şimdi hemen itiraz sesleri yükselecek... "Yok yavuuu... Hani nerede o damlalar?.. Bizim bahçeye henüz hiçbir şey damlamadı..."El cevap: "Doğrudur... Sizin bahçeye henüz damlamamış olabilir ama, komşu bahçenin sahibi benim bahçeme damladı diyor..." Eğer yağmur bulutları dağılmaz ise, bugün komşunun bahçesine damlayan yarın da sizin bahçeye damlar... Öbür gün de damlalar yağmura dönüşür... Hayata dönüş başladı dedi isek sanmayınız ki, her şey düzeldi... Eski güzel günler gelmek üzere... Doğru anlatım şudur... Henüz yağmur başlamadı ama, damlamaya başladı... İnşallah böyle gider... Damlayan hava yağmura dönüşebilir... Kuraklıktan inleyen insanların yüzü gülebilir... Berber, kıpırdama var dedi Sayın okuyucularıma ekonominin motoru durumundaki tekstil sektöründen de iyi bir haber aktarmak istiyorum. Doğrudan ihracat yapan, ihracatçı konfeksiyon firmalarına mal satan fantezi kadın kumaşı üreticisi bir sanayi kuruluşunun sorumlusu bana şunları anlattı: "Bizim firmada işlerin nasıl gittiğinin göstergesi, imalat müdürünün masasındaki sipariş miktarıdır. İmalat müdürü bu sipariş miktarına göre makinelere ve işçilere yol verir.Normade imalat müdürünün masasında 150 bin - 200 bin metre