<#comment>#comment>Milliyet yazarları halkla buluşuyor programı çerçevesinde Aydın’ın Cumhuriyet Meydanı’nda okuyucularla uzun süre birlikte olduk. Sohbeti yazıya dökmek için Doğan Haber Ajansı binasına doğru yürürken tren istasyonunun önünde bir yaşlı hanım "Meydandaki kalabalık arasında size soramadım. Amerika karıştı... Üç - beş kuruşumla dolar almıştım. Evde saklıyordum... Bu dolarları ne yapayım?" diyerek yolumu kesti. "Telaşa lüzum yok... Bekleyiniz..." diyecek oldum... "Ama" dedi, "Konu komşu dolar değer kaybeder, Alman markı satın al diyor... Başkaları da Alman markı yıl sonunda ortadan kalkacak... Onun yerini başka para alacak... Daha fazla zarar edersin diyor... Ne yapacağımı şaşırdım... N’olur evladım bana akıl ver!.." Yaşlı hanıma dolarlarını bozdurmak veya marka çevirmek için acele etmemesini söyledim... Ama o gene huzursuz idi. "Dolara bile güven kalmadı... Ne biçim iş bu!.." diyordu.
Aydın’dan bir gün önce Denizli’de idim. Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Musa Çelikkol, Denizli’den geçen yıl 1 milyar dolar değerinde ihracat yapıldığını, konfeksiyon ihracatında ABD pazarının payının yüzde 30 olduğu, Denizli’de üretilen havlu ve bornozun yüzde
<#comment>#comment>Nazilli’den Aydın’a girerken yeşillikler bitiyor. Yolun sağına soluna dizilen fabrikalar başlıyor. Erkin Makine, hidrolik makineler yapıyor. Jantsa, ağır vasıta jantları fabrikasını büyütüyor. Üretiminin yarısını ihraç ediyor. Alper Pulluk yıllık üretimini 15 bine çıkarmış. Palet Makine, zeytinyağı makineleri yapıyor. Yüzde 40 ihracata çalışıyor. Çelik Makine, Elmas Pompa, Balkan Makine yurtdışı pazara üretim yapan tesisler. Pekpan Radyatör, Mak - El - San / Isı Makineleri, Çelik Makine, Uğur Derin Dondurucu ihracat için çalışan tesisler.
Çine yöresinde feldspat ve kuvartz madenlerini işleten Polat, Akmaden ve Kaltun Madencilik üretimin yüzde 50 veya yüzde 80’ini ihraç ediyor. Söktaş İplik, Aydın İplik, Pehlivan Tekstil, Esenler Tekstil Aydın’ın önemli kuruluşları. Eskiden Aydın’ın en önemli ihraç ürünü incir idi. Şimdilerde incirin döviz geliri geri sıralara düştü. 55 bin ton kuru incir ihracatından bu yıl 100 milyon dolar gelir bekleniyor. Ziraat Odası Başkanı Kemal Çetin Aydın’dan yılda 20 bin ton kestane ihraç edildiğini, 40 milyon dolar döviz geliri sağlandığını söylüyor.
Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, Aydın için uzun vadeli gelişme stratejisini
<#comment>#comment>Denizli bir üretim merkezi. İmalat sanayii kesiminde 845 işyerinde 20 bin kişi çalışıyor. Birinci Organize Sanayi Bölgesi’nde 130 işyerinde 18 bin kişi, küçük sanayide 2 bin 300 işyerinde 5 bin kişi toplam imalat sanayiinde 43 bin kişi üretime katkıda bulunuyor.
Denizli’deki üretimin yüzde 65’i tekstil ve konfeksiyon ile ilgili. Tekstil ve konfeksiyon üretiminin yüzde 95’i ihraç ediliyor. Geçen yıl Denizli’den yapılan ihracat 1 milyar dolar. Bu yılın ilk 8 ayındaki ihracat geçen yılın aynı dönemindeki ihracatın yüzde 12 oranında üzerinde.
Tekstilde Menderes Tekstil 80 milyon dolar, Tümteks 40 milyon dolar ihracat yapıyor. Yılda 30 milyon dolar ihracat yapan kuruluşlar Küçüker, Deba, Ozan, Nesa, Gökhan, Değirmenci, Funuka ve Turkuaz Tekstil kuruluşları. Denizli’deki kablo tesislerinin ihracata katkısı 120 milyon dolar. Denizli ihracatının yüzde 30’u ABD’ye, kalanı AB ülkelerine gidiyor. Denizli’den 300 firma 150 çeşit mal ihraç ediyor.
Denizli’nin havlu ve bornoz üretimi kapasitesi o kadar büyük ki, ihracatsız yaşama şansı yok. Havlu ve bornoz tesislerinin 14 günlük üretimi tüm iç talebi karşılayacak büyüklükte.
Denizli sanayicisi döviz kredisi
<#comment>#comment>
Valiler eskiden sadece asayişten, kamu yatırımlarından söz ederdi. Günümüzün valileri ekonomiden, üretimden söz ediyor. Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu turizm ile yatıp kalkıyordu. Isparta Valisi’nin de ekonomi ile yatıp kalktığını gördük. Vali Halil İbrahim Daşöz yirmi ayda ilin ekonomisini kavramış. Isparta’nın üretim gücünü coşku ile anlatıyor. Sorunları değil, fırsatları, yapılmakta olanları öne çıkarıyor.
İyi yıllarda 6 - 7 bin ton olan gül çiçeği üretimi bu yıl 3.5 - 4 bin tona düşmüş. Buna karşılık geçen yıl 350 bin lira olan fiyat, bu yıl 900 bin liraya yükselmiş. Bu yıl toplanan yapraklardan bir ton dolayında gülyağı çıkarılacak. Bunun ihracından ülkeye 4 milyon dolar döviz girecek.
Isparta’da Türkiye’nin toplam üretiminin beşte biri elma yetiştiriliyor. Bu yıl 500 - 550 bin ton elma piyasaya çıkacak. Ama bu elma türü, ihraç imkanı olmayan tür. Şimdi bir yıl sonra ürün veren ve talebe göre aşılanıp tür değişimi imkanına sahip ‘bodur’ fidan ekimi teşvik ediliyor.
Eskiden Isparta’da 30 - 40 bin tezgahta halı dokunurmuş. Makine halısı Isparta halısını öldürmüş. Sadece Sümer Halı ve bazı özel sektör atölyelerinde halı dokunuyor. Isparta iplik
<#comment>#comment>Antalya’da insanların yüzü gülüyor. Ben çok uzun süredir yüzü gülen insan görmüyordum. Antalya’da insanların yüzü gülüyor. Çok uzun süredir iç karartan olaylara şahit olduğum için iç karartıcı yazılar yazıyordum. Antalya’da içim açıldı. İnsanlar şikâyet etmiyor. Ağlamıyor. İyi şeylerden söz ediyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tunay Altınpınar "Bizde batan, kapanan, işçi çıkaran şirket yok. Tabii ki var ama kapanan kadar açılan var. İşçi çıkarandan çok işçi alan var. Biz işsizlik sorunu nedir bilmeyiz" diyor.
Talya Otel Genel Müdürü Rezan Kulaksız, Antalya’ya günde 150 - 170 uçak inip kalkıyor, her gün 30 bin yabancı geliyor, 30 bin yabancı gidiyor. 250 - 300 bin yabancı Antalya’da yiyor, içiyor, uyuyor, para bırakıyor" diyor. "Dolmuş uçakları yanında tarifeli uçak seferlerinin de artmasının alt ve üst gelir grubundaki yabancı turistleri çekeceğini hatırlatıyor.
Rezan Kulaksız’a göre Amerikan, Japon, Çin turistler güneş için değil, sadece yol geçişi bir gün kalır. Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Ahmet Barut, "Her şey dahil" fiyat uygulamasının yararlı olduğunu söylüyor. Ahmet Barut’a göre önümüzdeki mevsim yaz turistlerinin sayısında
<#comment>#comment>Gazete bayii "Bir şey dikkatimi çekti" dedi... "Hafta sonu Milliyet ve Hürriyet gazetelerini satın alan yeni bir müşteri grubu oluştu... Bunlar her gün gazete almayan ve de daha önceleri bize uğramayan orta yaş grubu hanımlar, beyler... İş ilanlarının yayımlandığı insan kaynakları eklerinin çıktığı gün gazete alıyorlar... Hem de insan kaynakları ekini veren iki gazeteyi birden..."
Ekonominin canlı olduğu dönemlerde sayfa sayfa yayımlanan insan kaynakları ekleri şimdi cılızlaştı. İnsan kaynağı eklerinin arka bölümlerinde sayfa sayfa, eğitim konferansı ve eğitim programı ilanları yer alırdı. Dünyanın ünlü konuşmacılarını pahalı katılım ücreti ile izleme fırsatı yaratan kuruluşlar ilanlar verirdi...
Eğitim programları ve paralı katılımlarla düzenlenen konferanslar artık yok.
Cılız insan kaynakları eklerinde personel alımı için ilan verenler, daha çok pazarlama elemanı ile muhasebe elemanı arıyor.
Milliyet'in "İş Yaşamı" başlığı ile yayımlanan insan kaynakları ekinde geçen hafta iki kamu kuruluşunun personel ilanı yer almıştı. Devlet İstatistik Enstitüsü 21 uzman yardımcısı için sınav açıyordu. Sosyal Sigortalar Kurumu, sigorta müfettiş yardımcılığı
<#comment>#comment>Belli bir miktar bütçe açığını göze alarak kamu harcamalarını artırmak ile ekonomiye "can suyu" verilebileceği tartışılıyor. Bu tartışma "bütçenin daha az açık vermesini, mümkün ise hiç açık vermemesini" hedef alan politikalarla çelişir görünüyor.
Çünkü bizim başımıza ne geldi ise bütçe açığından geldi.
Devletimizin bütçesi yıllar boyu açık verdi. Açığı kapatmak için devlet içeriden borçlandı. Borcun faizi borcu her yıl büyüttü. Borç ödenemez büyüklüğe ulaştı.
Borç çarkını çevirebilmek için şimdilerde uygulanan IMF destekli program bütçe harcamalarını kısarak, bütçenin (faiz ödemeleri dışındaki) gelir gider dengesinin fazlalık vermesini hedef alıyor.
Büyük ölçüdeki devalüasyon ve ona bağlı olarak ortaya çıkan olumsuz gelişmeler sonucu ekonomi büyük sarsıntı geçiriyor. Üretim birimleri çöktü veya zayıfladı. İnsanlar işsiz kaldı. Durgunluk giderek derinleşiyor.
Bu gidişi, bir noktada durdurmak, iyiliğe doğru çevirmek şart. Bunu yapabilecek tek güç devlet.
<#comment>#comment>Görünen o ki, Avrupa Birliği (AB) yetkili organları Kıbrıs’ta Türk ve Rum kesimler arasındaki müzakerelerde anlaşmaya varılmasını beklemeden Rum kesiminin AB’ye tam üyelik formalitelerini sonuçlandıracak. Rum hükümetini adanın tek temsilcisi olarak kabul ederek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye tam üyeliğini onaylayacak.
Türkiye bu gelişmelere gücenerek, Kıbrıs’ın kuzey kesimini Türkiye’nin bir parçası olarak ilan edecek. Bunun üzerine Türkiye’nin AB’ye tam üyelik işlemleri "rafa kaldırılacak". Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki gerginlik artacak. Politik ve ekonomik alanlarda AB üyesi ülkeler ile Türkiye’nin işbirliği imkanları azalacak.
Kıbrıs’taki gelişmeler yirmi beş yıldır Türkiye aleyhine tırmanıyor. Biz bunu görmezden geliyoruz. Tırmanış hızlandı.
Biz kendimizi haklı sanıyoruz. Ama bizden başka bir tek ülke bizim haklılığımızı kabul etmiyor. Kuzey Kıbrıs Türk Hükümeti’ni hükümet olarak kabul eden bir tek ülke Türkiye... Ama bunu tartışmayı bile milli gururumuza yediremiyoruz.
Yirmi beş yıldır Kıbrıs’ta haklı olduğumuzu savunuyoruz. Bu haklılığımızı kimseye anlatamadığımız için de büyük faturalar ödüyoruz.
AB’ye tam üyelikte engelleri