Brezilyanın 42 ile yaptığını biz 55le bitiremedik

23 Ağustos 2001

Stefan Bogdan Salejden bunları dinledikten sonra, Ercan Kumcuya sordum. "Acaba bizde banka sisteminin reorganizasyonu için bugüne kadar ne harcandı?" Kamu bankalarının görev zararı, açıklarıyla Fon bankalarının zararları için bugüne kadar yaklaşık 55 milyar dolar para gittiği tahmin ediliyor. Unutulmasın ki, ihtiyaç bitmedi. Fon bankaları daha bir süre para yiyecek. Stefan Bogdan Salej, Brezilyanın TÜSİADının başı. Brezilyada istikrar programı uygulanırken, banka sisteminin çöküşünü önlemek için yapılanları anlatıyor: "Banka sisteminin reorganizasyonu için 42 milyar dolar harcandı. Brezilyalı sanayiciler bu parayı bankalar yerine sanayiciye verse idiniz, sanayi şahlanırdı diye düşünüyorduk ama, sonra aklımız başımıza geldi. Banka sistemi olmaz ise sanayi de olmayacak, banka sistemi sanayiini de batıracak." Hem mutlak hem nisbi daha ucuz Sadece 42 milyar dolar ile 55 milyar doları karşılaştırmak sağlıklı bir sonuç ortaya çıkaramaz. Ülkelerin milli gelirlerine göre harcamanın büyüklüğüne de bakmak gerekir. Brezilyanın milli geliri 320 milyar dolar, Türkiyeninki şimdilerde 150 milyar dolar. Demek ki, Brezilyalılar hem mutlak, hem nisbi rakam olarak banka sistemi reorganizasyonunu

Yazının Devamı

Brezilya’nın 42 ile yaptığını biz 55’le bitiremedik

23 Ağustos 2001


<#comment>Stefan Bogdan Salej, Brezilya’nın TÜSİAD’ının başı. Brezilya’da istikrar programı uygulanırken, banka sisteminin çöküşünü önlemek için yapılanları anlatıyor: "Banka sisteminin reorganizasyonu için 42 milyar dolar harcandı. Brezilyalı sanayiciler ‘bu parayı bankalar yerine sanayiciye verse idiniz, sanayi şahlanırdı’ diye düşünüyorduk ama, sonra aklımız başımıza geldi. Banka sistemi olmaz ise sanayi de olmayacak, banka sistemi sanayiini de batıracak."
Stefan Bogdan Salej’den bunları dinledikten sonra, Ercan Kumcu’ya sordum. "Acaba bizde banka sisteminin reorganizasyonu için bugüne kadar ne harcandı?" Kamu bankalarının görev zararı, açıklarıyla Fon bankalarının zararları için bugüne kadar yaklaşık 55 milyar dolar para gittiği tahmin ediliyor. Unutulmasın ki, ihtiyaç bitmedi. Fon bankaları daha bir süre para yiyecek.

Hem mutlak hem nisbi daha ucuz
Sadece 42 milyar dolar ile 55 milyar doları karşılaştırmak sağlıklı bir sonuç ortaya çıkaramaz. Ülkelerin milli gelirlerine göre harcamanın büyüklüğüne de bakmak gerekir. Brezilya’nın milli geliri 320 milyar dolar, Türkiye’ninki şimdilerde 150 milyar dolar. Demek ki, Brezilyalılar hem mutlak, hem nisbi rakam

Yazının Devamı

"İşsizim" diye bağırmanın cezası 49 milyon 591 bin lira

22 Ağustos 2001

Galeride 3 ay bekledi alıcı çıkmadı. Bankadan her gün arıyorlar "haciz g"ndereceğiz" diyorlar. Eskiden bir dostunuza gittiğiniz zaman bin dolar, iki bin dolar alabiliyordunuz, krizden sonra kimse borç para veremez hale geldi. Telefonlarım kapandı. Ev kiralarımı "deyemez hale geldim. Eve ekmek g"türemez hale geldim. Artık "yle bir noktaya geldim ki, bunaldım, ne yapacağımı bilemez hale geldim." KRİZDEN "nce hanımın bileziklerini, altınlarını sattım, bankadan 7 milyar kredi çektim ve 16 milyar liraya bir tane kamyon aldım. İş vardı, çalışıyordum, alacaklarımı alıyor, borçlarımı "düyordum. Her şey tıkır tıkır işliyordu. ™zkaşıkçı Yem Fabrikası'nda çalışıyordum. Fabrika kasım ayında kapandı. Bugün açılacak, yarın açılacak derken fabrika tekrar açılmadı, başka iş yok. Tıkandım kaldım. Bu arada kamyonun motoru arıza yaptı 3 bin dolar da borç aldım. Aldığım borç 2.5 milyar liraydı, devalüasyon oldu, 5 milyara çıktı. Kredi taksitlerimi "deyemez hale geldim. Kamyonu satmak istedim. Tanker Emniyet'in parkında Kazım Gemalmaz'ın kamyonunu Başbakanlık binasının "nüne çekmesi TV ekranlarında bir gecelik, gazetelerde bir günlük haber oldu... Sonra Kazım Gemalmaz unutuldu... Eylem yaptı da ne

Yazının Devamı

"İşsizim" diye bağırmanın cezası 49 milyon 591 bin lira

22 Ağustos 2001


<#comment>KRİZDEN önce hanımın bileziklerini, altınlarını sattım, bankadan 7 milyar kredi çektim ve 16 milyar liraya bir tane kamyon aldım. İş vardı, çalışıyordum, alacaklarımı alıyor, borçlarımı ödüyordum. Her şey tıkır tıkır işliyordu. Özkaşıkçı Yem Fabrikası'nda çalışıyordum. Fabrika kasım ayında kapandı. Bugün açılacak, yarın açılacak derken fabrika tekrar açılmadı, başka iş yok. Tıkandım kaldım. Bu arada kamyonun motoru arıza yaptı 3 bin dolar da borç aldım. Aldığım borç 2.5 milyar liraydı, devalüasyon oldu, 5 milyara çıktı. Kredi taksitlerimi ödeyemez hale geldim. Kamyonu satmak istedim.
Galeride 3 ay bekledi alıcı çıkmadı. Bankadan her gün arıyorlar "haciz göndereceğiz" diyorlar. Eskiden bir dostunuza gittiğiniz zaman bin dolar, iki bin dolar alabiliyordunuz, krizden sonra kimse borç para veremez hale geldi. Telefonlarım kapandı. Ev kiralarımı ödeyemez hale geldim. Eve ekmek götüremez hale geldim. Artık öyle bir noktaya geldim ki, bunaldım, ne yapacağımı bilemez hale geldim."

Tanker Emniyet'in parkında
Bunları tankerini Başbakanlık binasının önüne çekerek, "Ecevit'e hediye getirdim" dediği için korumaların "alaşağı ettikleri", yerlerde sürükleyerek

Yazının Devamı

İşte at işte meydan

21 Ağustos 2001

İşte istediğimiz gibi biri ekonominin başına geçti... Özlenen adam ondan farklı mı idi? Ondan iyisini mi bekliyorduk?Sonra ne istedik? "- Ekonomiyi düzeltecek adam, döviz derdi çekmeyecek. Merkez Bankasının dövizi olacak ki, o kafayı dövize takmasın, yapacağını yapsın..." dedik...Dışarıdan 10 milyar dolar döviz geldi. Merkez Bankasının döviz rezervi 20 milyar dolar. Bankaların döviz açıkları kapandı. Cari işlemler (döviz) bilançosu döviz açığı değil, döviz fazlası veriyor. İthalat geriledi. İhracat artıyor.Daha başka ne dedik? "- Ekonominin başına iyi adam getirsen de tek başına ne yapar? Politikacılar onu desteklemeli. Politikacı ayak bağı olmamalı. İstediği kanunları Meclisten çıkarmalı..." dedik.Dediğimiz oldu... Korkudan ne Başbakanın ve yardımcılarının ne de hükümet üyelerinin sesi çıkmıyor. Sesini çıkaranın kafası gidiyor. On beş kanun çıkacak deniliyor, Meclis gece gündüz çalışıp, istenileni yapıyor.Daha daha neler hayal ettik? "- Ekonominin başına gelecek adam, bürokraside kendi takımını kurmalı. İstediği adamla çalışmalı. Yurtdışında, yurtiçinde bu işin uzmanı olanlara danışmalı" dedik.Ekonomiden sorumlu devlet bakanı bürokraside istediği takımı kurdu. Yurtdışından

Yazının Devamı

İşte at işte meydan

21 Ağustos 2001


<#comment>Uzun yıllar ne istedik? "- Şu ekonominin başına, ekonomiyi bilen, dünyayı tanıyan, kimseye ‘diyet borcu’ olmayan bir adam gelecek. Vereceksin dizginleri onun eline. İstediğini yapacak ekonomiyi düze çıkaracak..." dedik...
İşte istediğimiz gibi biri ekonominin başına geçti... Özlenen adam ondan farklı mı idi? Ondan iyisini mi bekliyorduk?
Sonra ne istedik? "- Ekonomiyi düzeltecek adam, döviz derdi çekmeyecek. Merkez Bankası’nın dövizi olacak ki, o kafayı dövize takmasın, yapacağını yapsın..." dedik...
Dışarıdan 10 milyar dolar döviz geldi. Merkez Bankası’nın döviz rezervi 20 milyar dolar. Bankaların döviz açıkları kapandı. Cari işlemler (döviz) bilançosu döviz açığı değil, döviz fazlası veriyor. İthalat geriledi. İhracat artıyor.
Daha başka ne dedik? "- Ekonominin başına iyi adam getirsen de tek başına ne yapar? Politikacılar onu desteklemeli. Politikacı ayak bağı olmamalı. İstediği kanunları Meclis’ten çıkarmalı..." dedik.
Dediğimiz oldu... Korkudan ne Başbakan’ın ve yardımcılarının ne de hükümet üyelerinin sesi çıkmıyor. Sesini çıkaranın kafası gidiyor. On beş kanun çıkacak deniliyor, Meclis gece gündüz çalışıp, istenileni yapıyor.

Yazının Devamı

Sakaryayı üretim kurtaracak

20 Ağustos 2001

Sayın okuyucularım dün Milliyette Sakaryanın ağlayan yüzünü okudunuz. Bugün ben sizlere Sakaryanın gülen yüzünü anlatayım da... "İyilikler" de bilinsin. Moralimiz biraz düzelsin.Depremden sonra iki yıl içinde Sakaryada iki organize sanayi bölgesi kuruldu. İki organize sanayi bölgesi için de yola çıkıldı. Birinci organize sanayi bölgesinde 64 sanayi kuruluşu yer alıyor. Bunların 34ü madeni eşya ve otomotiv ürünleri sanayii firması. Halen burada 2.500 kişi çalışıyor. Bu bölgenin 8.500 kişiye istihdam imkanı yaratma kapasitesi var. 106 firmanın yatırım yapacağı ikinci organize sanayi bölgesi Hendekte. Söğütlüdeki Üçüncü sanayi bölgesinde 35 firma yatırım yapacak. Pamukluda fidancılık ve çiçekçilik yapacak firmalar için "ihtisas" organize sanayi bölgesi kuruluyor.Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran "cesaret gerektiren büyük projelere imza attık" diyor. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erol Öztürk, "özel bir kalkınma modeli"nden söz ediyor. Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kayar, "Sakaryanın sorunlarının üstesinden geleceğine" inanıyor. Vali Cahit Kıraç, "Sakaryayı geleceğe hazırladıklarını" söylüyor. Sakaryada iki büyük depreme ve de iki büyük ekonomik krize rağmen üretim

Yazının Devamı

Sakarya’yı ‘üretim’ kurtaracak

20 Ağustos 2001


<#comment>Sakarya’da iki büyük depreme ve de iki büyük ekonomik krize rağmen üretim var. Sakarya’yı üretim kurtaracak.
Sayın okuyucularım dün Milliyet’te Sakarya’nın ağlayan yüzünü okudunuz. Bugün ben sizlere Sakarya’nın gülen yüzünü anlatayım da... "İyilikler" de bilinsin. Moralimiz biraz düzelsin.
Depremden sonra iki yıl içinde Sakarya’da iki organize sanayi bölgesi kuruldu. İki organize sanayi bölgesi için de yola çıkıldı. Birinci organize sanayi bölgesinde 64 sanayi kuruluşu yer alıyor. Bunların 34’ü madeni eşya ve otomotiv ürünleri sanayii firması. Halen burada 2.500 kişi çalışıyor. Bu bölgenin 8.500 kişiye istihdam imkanı yaratma kapasitesi var. 106 firmanın yatırım yapacağı ikinci organize sanayi bölgesi Hendek’te. Söğütlü’deki Üçüncü sanayi bölgesinde 35 firma yatırım yapacak. Pamuklu’da fidancılık ve çiçekçilik yapacak firmalar için "ihtisas" organize sanayi bölgesi kuruluyor.
Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran "cesaret gerektiren büyük projelere imza attık" diyor. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erol Öztürk, "özel bir kalkınma modeli"nden söz ediyor. Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kayar, "Sakarya’nın sorunlarının üstesinden geleceğine"

Yazının Devamı