Ağustos ayında cari açık (döviz açığı) 1.1 milyar dolar oldu. 2011 yılında her ay 4-6-7-9 milyar dolar açık veriyorduk. Yılsonunda
12 aylık açık rakamı 77.1 milyar dolar olmuştu.
Cari açığı küçültmek için Hükümet frene bastı. Ekonomi yavaşladı. İthalat artışı durdu. İhracat az da olsa yükseldi. Sonuç olarak 2012 yılında aylık cari açık rakamı 6 milyar dolardan başlayarak
4 milyar dolara kadar geriledi.
Ağustos ayında dış ticaret açığı düşük çıktığından cari açığın da 2 milyar dolar dolayına düşmesi bekleniyordu. Ağustos ayında, dış ticaret açığının küçülmesine ek olarak mevsimlik etki ile turizm geliri de artınca cari açık beklenmedik ölçüde küçüldü.
Bu gidiş ile yılsonunda 12 aylık cari açık (döviz açığı) rakamı 55-56 milyar dolara gerileyebilir.
Açıktan çok döviz girdi
Ocak-ağustos döneminde toplam
36.0 milyar dolarlık cari açığa karşılık ülkeye 53.3 milyar dolar döviz girdi.
* 6.8 milyar dolar doğrudan yatırım için geldi.
* 20.3 milyar dolar portföy yatırımı (bono-hisse senedi) için geldi.
* 22.0 milyar dolar net kredi kullanımı oldu.
* 4.2 milyar dolar nereden geldiği belli olmayan döviz var.
Toplayınız bunları:
* 53.3 milyar dolar döviz eder. Döviz açığımız 36.0 milyar dolar. Açığı kapattıktan sonra kalan 17.3 milyar dolar da bankaların ve Merkez Bankası’nın döviz rezervine eklendi.
Cari açığın küçülmesi sevinilecek bir gelişmedir. Önce açığın küçülmesine sevinelim. Ama bu arada 2 soruya cevap aramayı da unutmayalım.
* Cari açıktaki küçülme, büyümeden feragat etmenin mi sonucudur? Cari açık büyümesin diyerek devamlı frene mi basacağız?
* Cari açığı küçültmenin bir faturası var mı? Faturası nedir?
Ülkenin 3 temel dengesi, 3 önemli açığı var:
(1) Dış ticaret dengesi. (Dış ticaret açığı)
(2) Ödemeler dengesi (Cari açık)
(3) Bütçe dengesi (Bütçe açığı)
Hükümet büyümeyi frenletince ithalat harcamaları azaldı. Dış ticaret açığı geçen yıl ocak-ağustos arası 71.1 milyar dolar iken bu yıl 56.5 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığının küçülmesi, cari açığın da küçülmesine imkan verdi. Geçen yıl ocak-ağustos 54.2 milyar dolar olan açık 36.0 milyar dolara indi.
Bütçede sıkıntı var
Fakat geliniz görünüz ki, büyümenin frenlenmesi devletin vergi gelirlerinin azalmasına yol açtı. Bütçe açığı büyümeye başladı.
Bu defa Hükümet, bütçe açığını küçültmek çabasına girdi.
Bütçe açığını küçültmek için (1) Vergi gelirlerini artırması zorunlu. (2) Bütçe harcamalarını kısmaya mecbur. Bütçe çok önemlidir. Bizde kamuoyu bütçenin sadece açık rakamıyla ilgilenir. Aslında bütçe bir yıl içinde ekonomide olacak biteceği önceden haber veren bir belgedir.
2013 yılı bütçesi zor bir bütçe olacak. Personel harcamalarına yeterli para ayrılamayacak. Bu, memur, emekli, dul ve yetim maaşlarının artmayacağı demektir. Kamu maaşlara zam yapmayınca özel sektör de yapmaz. 2013 yılında kamu mal ve hizmet alımı ve yatırım harcamalarını artıramayacaktır. Bu, kamu harcamalarının piyasanın canlanmasına ilaç olamayacağı demektir. Her şeye rağmen 2013 yılında bütçe açığı büyüyecek. Bu, vergiye dolaylı olarak her türlü mal ve hizmete zam demektir.
Ekonomi denilen mekanizma çok karmaşık. Bir parçadaki bozukluk düzeltilirken, diğer parçalarda sorun çıkıyor. Marifet bunu dengelemekte.