Eğer biz Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu ihmal edersek, ABD'nin desteği ile sınırın öte yanında yaşayanların iş ve aş sorununun çözülmesi ve refahlarının artması çok yakın bir gelecekte Türkiye'nin başına büyük dertler açacaktır.Aynen Kıbrıs'ta olduğu gibi... 1974 yılında Kıbrıs'ta Güney ile Kuzey arasındaki "yapay sınır çizgisi" çizilmeden iki kesimde yaşayanların gelir düzeyi aynı idi. Yapay sınır çizildi. Bizim tarafta kalanların yirmi yedi yıldır iş ve aş sorununu çözemedik. Kişi başı gelirleri 3 - 4 bin dolar. Öte tarafta yaşayanlar ise, koştu, coştu... İş ve aş sorunlarını çözdü. Bizim işsizlere iş verir hale geldi. Kişi başı gelirleri 14 bin dolar oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nden önce AB'ye davul zurna, tam üye statüsü ile girdiler. Bizim taraftakiler şimdi öte taraftakilere imreniyor. Öte taraf ile birleşmek istiyor.Türkiye'nin doğusunda, Irak ile olan sınır da Kıbrıs'takine benzer "yapay" bir sınırdır.Bu sınırın iki yanında yaşayanların çoğu ırk, dil, din kardeşidir. Bugüne kadar sınırın bizim yanında yaşayanlar öte yandakilerden daha iyi durumda sayılabilirdi. Fakat bundan sonra ABD Irak'a yerleşiyor. Irak'a "ABD doları" akmaya başlıyor. Kıbrıs'takine benzer bir gelişme ortaya çıkabilir. İşte o zaman biz çok ciddi sorunlarla karşılaşırız.Ama AKP hükümeti bu gelişmeleri yeterince değerlendiremiyor.Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanların iş ve aş sorununun "inşallah ve maşallah" ile çözümü imkansız. Devletin bu bölgelerde fabrika kurması, işyeri açması imkansız. Çünkü parası yok. Yabancı sermaye ve ülkenin batısında oluşan sermaye de bu bölgelerde yatırım yapmaz. Bu durumda tek çözüm bölgedeki müteşebbisleri desteklemek, bölge halkını yatırıma ve üretime yönlendirmektir. Yatırım ve üretim sadece fabrika kurarak olmaz. Tarımsal yatırım ve üretim de sanayi yatırımı ve üretim kadar önemlidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hayvancılık ve tarımsal üretim öldü! Yanlış hayvancılık ve tarım politikaları ile Et Balık Kurumu'nu, Süt Endüstrisi Kurumu'nu kapatarak, Ziraat Bankası'nın kontrollü kredi sistemini bozarak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bölgedeki ziraat mühendislerini ve tarım uzmanlarını, "büro personeli" yaparak, Toprak Mahsulleri Ofisi'ni çalışamaz hale getirerek, meraları kapatarak, "kör - topal" olda olsa Doğu ve Güneydoğu insanına iş ve aş sağlayan sistemi biz çökerttik. Bu sistemi tekrar kuracak ve işletecek olan hükümettir. Sistem kurulsun ve işlesin. Bu sistem Doğu ve Güneydoğu insanını hem yatırıma hem üretime iter. Bunları kısa sürede yapamaz isek bugün Kıbrıs'ta olan biten yarın Doğu sınırımızda olacaktır. Sınır ötesindeki insanların gelir düzeyinin, refahının hızla arttığını görenler sınırı aşma arayışına girecektir. guras@milliyet.com.tr Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kalkındırılması, oralarda yaşayanların iş ve aş sorununun çözülmesi ve de gelir düzeylerinin yükseltilmesi, eskiden "ekonomik ve sosyal" bakımdan önemli idi. Bundan sonra, bunlara bir de "politik önem" eklendi.