Bu yılın 9’uncu ayında, borsada hisse senetleri işlem gören 16 banka 13.2 milyar TL kâr açıkladı. Milliyet Ekonomi’nin finansman yazarı Zeynep Aktaş’tan öğrendiğimize göre bu 16 banka borsada hisse senetleri işlem gören 362 şirketin 9 ayda yaptıkları toplam kârın yüzde 40’ını gerçekleştirdi.
Borsada hisse senetleri işlem gören 245 sanayi şirketinin 9 aylık kârı 13.1 milyar TL iken 16 bankanın 9 aylık kârı 13.2 milyar TL.
Bu rakamlara bakarak birikimini borsada değerlendirmek isteyen halkımız ne yapar? Bankaların hisse senetlerini alır. Diyeceksiniz. Ama alamaz. Çünkü bankaların hisse senetlerini yabancılar almış durumda.
Bu yazının altındaki tabloda hangi bankanın borsada işlem gören hisse senedinin ne kadarının yabancıların portföyünde olduğu gösteriliyor.
Bankalar kapışılıyor
Örneğin, İş Bankası’nın toplam hisse senetlerinin yüzde 31.3’ü borsada işlem görüyor. Borsada işlem gören hisse senetlerinin yüzde 67.85’i yabancıların portföyünde.
Halkbank’ın son arzdan sonra toplam hisse senetlerinin yüzde 48.80’i borsada işlem görmeye başladı. Ama bunların yüzde 88.98’i yabancıların elinde.
Bankaların borsada işlem gören hisse senetlerinin çoğunun yabancıların elinde olması yabancıların bankanın yönetiminde söz sahibi olmalarına imkan vermiyor.
Yabancılar bankaların kârları ölçüsünde dağıttıkları kâr paylarını alıyor ve de hisse senetlerinin borsadaki değer artışından yararlanıyor.
Borsayı coşturan, fiyatları yukarıya çeken hisse senetleri genelde bankaların hisse senetleri.
Yabancı kazanıyor
Banka hisse senetlerindeki fiyat hareketini yönlendirenler ise, borsada işlem gören hisselerin çoğunluğuna sahip olan yabancılar. Yabancılar kendi aralarında alıyor, veriyor, fiyatları belirliyor. Bizler de “banka hisse senetlerinin fiyatı yükseldi” diyerek seviniyoruz.
Yabancı yatırımcıların Türk bankalarına güvenmeleri, bankaların hisse senetlerini kapışmaları tabii ki güzel bir gelişme de... Türk yatırımcıya kalıyor borsadaki diğer hisse senetleri. Açık anlatım ile yabancılar ön bahçede güle güle oynarken, bizler arka bahçede onlara imrenerek düşe kalka bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Sonuç olarak Türk halkı borsaya giremiyor. Abdurrahman Yıldırım bu durumu, “Yabancı kazanıyor, yerli kabus görüyor” diyerek özetliyor. Ve de diyor ki, halkın finansal varlığının yüzde 85’i gidecek yer olmadığından ya banka mevduatında ya döviz tevdiat hesabında. İkisinin de net faiz getirisi kalmadı.
Bu durumda halkın borsaya gitmesi gerekmez mi? Gerekir ama, borsada
halka ekmek yok.