Ayakkabı dükkânının önündeki sergiden bir kadın pabucunu seçtim. Satıcı ilgilendi. “Hemşerim bu kaç para?” diye sordum. “9 TL 99 kuruş” dedi.
İnanamadım. Çünkü bir hafta önce İstanbul’da İstinye Park’da kırmızı tabanlı kadın pabucu satan Louboutin’in dükkânında bir çift kadın pabucunun 9 bin 995 TL’ye satıldığını öğrenmiş ve sayın okuyucularıma duyurmuştum.
Uzunçarşı’daki dükkân sahibine “Hemşerim, sende 9 bin 995 TL’lik tabanı kırmızı kadın pabucu yok mu?” diye takılmaya kalktım. O ciddiye aldı. “Dalga mı geçiyorsunuz. 9 bin 995 TL’ye bütün bu sergiyi alıp gidersiniz. Bizde en pahalı, hakiki deri kadın pabucu 35 TL” dedi.
Bütün bunlar geçen cuma Antakya’da oluyor. Milliyet Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç ve Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Serdar Yılmaz Saraç ile akşama doğru Uzunçarşı’da dolaşırken... 47 numarada Uğurlu Ayakkabı’ya uğradık. Babadan kunduracı Mustafa Uğur Şener 30 yıldır aynı yerde kundura satıyormuş.
“10-15 TL arasındaki bu kadın pabuçları genelde İzmir ve İstanbul’da yapılır. Tamamı sentetik malzemedir. Deri ve kösele kullanılmaz. Ama halkımız genelde bunları satın alır. Tabii ki deri-kösele ile yapılanlar kadar dayanıklı ve rahat değildir ama gene de fena satılmaz. Çabuk parçalanmaz” diyor.
Tabanı kırmızı değil
Ben 9 TL 99 kuruşa satılan pabuçları incelemeye çalıştım. Tabanları kırmızı değil, beyaz idi. Ama fena da sayılmazdı.
O sırada aklıma (ne ilgisi var diyeceksiniz) Orhan Veli merhumun şiiri geldi:
“... Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi / Senin yiyeceğin kalaylı kapta / Benimki aslan ağzında / Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik...”
Her ne ise... Çarşıyı dolaşmaya devam ettik. Eski günlere göre çarşı tenha idi. Suriye’den alışveriş için günübirlikçiler gelemiyor. Sadece o kadar mı? Suriye uzantılı yerli turlar iptal edilince Antakya-Halep gezisine çıkan, bu arada Antakya’da konaklayarak Uzunçarşı’da alışveriş eden yerli turistlerin de ayağı kesilmiş.
Hayat devam ediyor
Antakya’da hayat devam ediyor. Antakyalılar her şeye rağmen, Suriye sınırının kapanmasından sonra ortaya çıkan olumsuzlukları abartmıyor. “Antakya’da huzur, kardeşlik ortamı değişmeden, yara almadan devam ediyor. Farklı din ve kültürlerin beraberliği sürüyor” diyorlar.
Orta kesimden ve birikimi olan Suriyeli aileler, birikimlerini ceplerine koyarak Antakya’da kiraladıkları evlerde yaşamaya başlamış. Bu kesimin bekleyişi Suriye’de şartların düzelmesi ve kısa zamanda geriye dönmek imiş. Geri dönme süreleri uzar ise birikimleri tükenecek bu ailelerin yaşamlarını Antakya’da nasıl sürdürecekleri bilinmiyor.
Dönelim pabuç işine. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Türkiye’deki toplam erkek ayakkabısı üretiminin yüzde 35’inin Antakya’da yapıldığını söyledi. Ayakkabıcılar Çarşısı Dernek Başkanı Ömer Gürbüz ile konuştum. Antakya’da “Merdivenaltı atölyelerde” tamamı sentetik malzeme ile üretilen erkek ayakkabılarının 5 - 7 TL fiyat ile satıldığını ve Çin malları ile rekabet ettiğini söyledi. Deri ve köselenin kalitesine göre fiyatların değiştiğini, erkek ayakkabılarında atölye çıkış fiyatlarının birinci kalitede 35 - 50 TL, ikinci kalitede 17-25 TL arası olduğunu anlattı. (İstinye Park’da Louboutin mağazasında erkek ayakkabısının fiyatı 2 bin 875 TL idi.)