Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     "Bizde 'yönetim' herkesin kolaylıkla ve rahatça yapabileceği bir iş sayılır. Yönetici emir veren, evet veya hayır diyen kişi olarak bilinir. Yöneticinin 'araştırma, planlama, organizasyon, motivasyon, denetim ve teşvik' yetenek ve bilgisine sahip olup olmadığına bakılmaz."
Bu satırları, 25 Ekim 1991 tarihinde Milliyet'te "Düşünenlerin Düşünceleri" köşesinde yayımlanan rahmetli Gündüz Pamuk'un "Yönetim nedir, yönetici kimdir?" başlıklı yazısından aktardım.
Koç Holding Planlama Başkanlığı, Aygaz ve Petkim Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunan, iktisatçı Şevket Pamuk ile yazar Orhan Pamuk'un babası Gündüz Pamuk, 1991 Ekim seçimlerinden hemen sonra politikacılara "ekip nasıl kurulmalıdır" başlığı altında yol göstermiş. Şunları yazmış: "Lider iyi ekip kuramamış ise kesinlikle istediği yere varamaz. Başarıya ulaşamaz. Ekibinin de bilgili, yetenekli, deneyimli olması gerekir. Ekip kurmak hizipçilik yapmak değildir... Yalnızca arkadaş, eş, dost, yandaş zihniyeti ile ekip oluşturulamaz. Her yıl veya her kısa dönemde ekip harcanıp yenilerinin peşine düşülemez... Ekipte sadece birkaç yetenekli elemanın olması da yeterli değildir. Bir iki başarılı kişi uyumsuz bir ortam içinde kaybolur. Eritilir. Pasifize edilir."

Yüzde 100 görüş birliği...
Gündüz Pamuk politikacılara ekip kurarken insanları nasıl değerlendireceklerini de yazmış. Gündüz Pamuk'a göre her insan, her yönetici, bilgisi, deneyimi ve yetenekleri bakımından şöyle değerlendirilmeli: (1) Mesleki bilgisi, yönetim bilgisi, çağdaş teknoloji bilgisi nedir? (2) Bugüne kadar ne yapmış? Kaç kişi idare etmiş, kaç para harcamış? Hangi görevlerde bulunmuş, oralara nasıl gelmiş? Ne sonuçlar almış? Batırmış mı, çıkarmış mı? (3) Kişisel yetenekleri, zekası, aklı ne durumda? Yaratıcılığı, çözüm üretme ve de ileriyi görme yeteneği var mı? İnsan ilişkileri nasıl?
Gündüz Pamuk diyor ki, "Aslında bu vasıflar yöneticide aranır da politikacılar adam ararken bunların üzerinde hiç mi hiç durmaz. Hissi değerlendirmeler, eş - dost ilişkileri ağır basar..."
Milliyet'te on bir yıl önce yayımlanan, kesip sakladığım bir yazıyı özetlememin nedeni var. Hafta sonu Milliyet Ekonomi'de Murat Sabuncu, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Hazine'ye nasıl müsteşar aradığını yazmıştı. Murat Sabuncu'nun da bulunduğu bir sohbet toplantısında Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığı'na "ekonomik konularda yüzde yüz görüş birliğinde olacakları bir isim aradıklarını", bu amaçla çok kişiyle "mülakat yaptıklarını", mülakat sonunda Hazine müsteşarı adayının belirleneceğini açıklamıştı.