Suç ne İtalyan yatırımcı TIM'de, ne onun Türk ortağı İş Bankası'nda ve ne de hükümette. Konjonktür beklenmedik şekilde değişti. Cep telefonu konusunda iyimser tahmin yapanlar fena halde yanıldı. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada iyimser tahminlere dayalı olarak, riske girenler, büyük ölçüde zarara uğradı.
İki yıl önce cep telefonu piyasasına girmek için herkes birbiriyle yarışıyordu. Turkcell'in piyasa değeri 15 milyar dolar olarak hesaplanıyor, herkes hisse senetlerini kapışıyordu. İki yılda köprülerin altından öyle sular aktı ki, Turkcell'in piyasa değeri 15 milyar dolardan 3 milyara düştü.
İşte, o güzel ve ümitli günlerde Turcell'e imrenenler, Turkcell yanında piyasaya girmek için can atıyordu. İşte o güzel ve ümitli günlerde İtalyan TIM Grubu (Telecom Italia Mobile) İş Bankası ile ortak olarak piyasaya girmek için 2.5 milyar dolar lisans ücreti, 500 milyon dolar KDV olmak üzere 3 milyar dolar ödemeyi göze aldı. Böylece yüzde 49'u TIM Grubu'na, yüzde 51'i İş Bankası'na ait olmak üzere Aria cep telefonu şirketi kuruldu. "Aria" iki yılda bir milyar dolar yatırım ile 2500 direk dikti. Nüfusun yüzde 65'inin yerleştiği bölgeleri kapsama alanı altına altı. Ancak, dünya konjonktüründeki değişime ek olarak Türkiye'de cep telefonu piyasasının gelişme hızının yavaşlaması nedeniyle beklenen sayıda abone sayısına ulaşılamadı.
Aria'nın toplam 4.3 milyar dolar yatırımına karşı erişebildiği abone sayısı sadece 1 milyondur. Halbuki Turcell'in 15 milyon. Telsim'in 6 milyon abonesi var.
Bu gelişmeler karşısında İtalyan ortak TIM Türkiye'de daha fazla yatırım yapıp, daha fazla riske girmekten çekinmeye başladı. Gerçekte TIM hem varlıklı, hem deneyimli bir cep telefonu işletmecisi. Brezilya'dan Fransa'ya, İtalya'dan Peru'ya 15 ülkede cep telefonu işletmeciliği yapıyor. 50 milyona yakın aboneye hizmet veriyor.
TIM'in Türk piyasasından çekilme arayışları bir yıldır sürüyor. Bir ölçüde çekilmeye gerekçe hazırlama arayışında değişik sorunlar abartıldı. Hükümetin taahhütlerini yerine getirmediği, rakip firmaların büyümeyi engellediği konusunda açıklamalar yapıldı. Fakat İtalyan TIM Grubu'nun Türkiye'den kaçmak istediğini gören en büyük işaret bir süre önce Türkiye'ye yaptığı yatırım harcamalarını bilançosuna zarar olarak kaydetmesi idi.
Dünkü haberler TIM Grubu'nun Aria'dan ayrılacağı konusuna açıklık getirdi. Önemli olan bundan sonra ne olacağıdır. Lisans anlaşmasına göre yabancı ortak, ortaklık payını ancak bir başka yabancı gruba teklif edebilir. Mevcut konjonktür şartlarında bir başka yabancı grubun Aria'ya ortak olmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Hükümet lisans anlaşmasındaki bu şartı değiştirebilir. Ama, bu durumda da İtalyan TIM Grubu'nun riskini üstlenecek bir yerli grup bulmak herhalde güç olacaktır.