Evet ne olurdu? En kötü ne olabilirdi?
Daha mı mutsuz olurduk? Daha mı güçsüz?
Daha mı fakir? Daha mı cahil? Daha mı az Müslüman?
Komşularla bundan daha mı kötü olurdu aramız?
Barış süreci daha mı çıkmazda olurdu?
Büyüme hızımız mı düşerdi?
Kiralar mı artardı?
Geçen gün kendimi “ulumayı öğrenen yavru buldog” videosu paylaşırken yakaladım. Sevimli hayvan videosu ve fotosu paylaşımının insanlar ve hayvanlar üzerindeki etkileri kesinlikle araştırılmalı
Kafede iki kadın aralarında kıkırdayarak konuşuyor, hayli iyi zaman geçiriyorlar. Ellerinde telefonları birbirlerine her gösterdiklerinde ya bir çığlık atılıyor, ya bir “Ayyyyyyy” sesi yükseliyor, bazen acıma gibi
bir ses, bazen şaşkınlık ya da basbayağı kahkahalar...
Yanlarına gelen üçüncüsü hemen olaya dahil oluyor. “Ay ay ay şuna bak asıl dur dur” diyerek kendi telefonuna hamle yapıyor.
Uzmanlaşmış siteler var
Konu tabii ki sevimli hayvan fotoları. Evet biliyorum, internetin icat edildiği, Youtube’un çıktığı günden beri insanlık kedi ve köpek videosu paylaşıyor ve bunlara gülüyor. Örneğin Mehmet Tez bunu beğendi, Mehmet Tez bunu arkadaşının duvarında paylaştı.
Türk ikili She Past Away’in ünü bir süredir Türkiye’nin alternatif müzik sahnesini aştı. Grup önümüzdeki günlerde pek çok Avrupa ülkesinde konser verecek
She Past Away; Volkan Caner (gitar vokal) ve İdris Akbulut (bas) tarafından 2006’da Bursa’da kuruldu. The Cure ve Joy Division’dan etkilendiklerini belirtiyorlar. Üzerine hafiften erken dönem Depeche Mode ve Kraftwerk’i de ekleyeyim sos olarak.
Muhtelif synthesizer çeşitlemeleri, endüstriyel ritimler, reverb, flanger ve chorus’un ön planda olduğu gitar tonları. Bunların üzerine karanlık vokaller.
Grubun 2010 tarihli üç şarkılık EP’si “Kasvetli Kutlama” adını taşıyor. 2012’de “Belirdi Gece”
isimli ilk albümleri yayınlandı.
O dönemden beri Türkiye’de muhtelif alternatif mekanlarda performanslar sergilediler.
Polemik lokantası
Günün spesiyalitesi
l Türk sineması mı, Türkiye sineması mı?
Atıştırmalıklar
l Türk yoğurdu mu, Türkiye yoğurdu mu?
l Türk mutfağı mı, Türkiye mutfağı mı?
Ara sıcaklar
Geçenlerde Türkiye’de olan bitenle ilgili bir yabancı basın mensubuna mağduriyetin ne demek olduğunu anlatmaya çalıştım, anlatamadım. Birçok örnek verdim. “Ee yani?” dedi. Anlamadı. Mağdurum...
Mağdur, mağdure, mağduriyet, mağdur olduk, mağdur edildik. Mağdur halk, mağdur kesimler, mağdur muhafazakar kesim. Mağdur Kürtler. Mağdur Aleviler.
Esnaf mağdur oldu. İş dünyası mağdur. Siyasetçi mağdur. Sanatçı mağdur. Araç sahipleri mağdur oldu, trafikte kalanlar mağdur oldu, yayalar mağdur oldu.
Damperini kapatmayı unuttuğundan üst geçiti çökerterek dört kişiyi öldüren kamyon şoförü mağdur. Kızın kafasını kesip çöpe atan genç mağdur oldu. Aslında çok iyi biriydi, tanısanız seversiniz.
Turistin kafasını taşla ezip Suriye’ye kaçan adam yakalanınca mağdur oldu.
Reşit olmayan kıza toplu tecavüzden yargılananlar kimlikleri açık edilince mağdur oldu.
Tecavüz çocuğunu doğrumak istemeyen kadın tecavüzcüyü mağdur etti. Araya bakan girdi, “Sen doğur, devlet bakar” dedi. Onu da mağdur ettiler.
Piyasaya yeni çıkan albümler, yeni keşifler, son zamanlarda dikkatimizi çekenler... Kısaca müzik âleminde yükselen isimlere şöyle erkenden bir göz atmamızda fayda var...
* Mapei: Amerikalı Mapei’nin (Jacqueline Mapei Cummings) annesi Liberya asıllı, babası ise İsveçli. Hem İsveç hem New York’ta büyümüş. Çin Mahallesi’ndeki bir İsveç restoranında garsonluk yapıp diğer yandan yeraltı rap âlemine takılıyormuş. Yaptığı 2009 tarihli ilk EP baştan sona rap. Ama 2014 tarihli albümü “Hey Hey” için daha ziyade soul, nu-soul, pop tanımı kullanılabilir.
* Absolutely Free: Saykodelik havalar pek moda ama herkes Goat gibi hippi/tribal ya da Tame Impala gibi 60’lar usulü şık olmak durumunda değil. Bazıları da isminde Zappa’dan esinlenip pop/electropop âlemlerinde aynı etkileri yaratmaya girişiyor. Kanada, Toronto çıkışlı ekip elektronik estetiğini oluştururken krautrock’tan da etkilenmiş.
Electronica, funk, house sevenlere
* Kindness: 13 Ekim’de yayınlanan ikinci albümünün prodüktörü Cassius olarak tanıyıp bildiğimiz Ed Banger sanatçılarından Philippe Zdar. Adam Bainbridge yani Kindness, Female Energy Records’tan yayınladığı ikinci albümü “Otherness”ta electronica, funk,
Tabii kendi kendine değil. Eğer biz gelmesini istersek gelir. Teknik olarak, Türkiye’nin yarış rotasına girmesi bakımından bir engel yokmuş.
Volvo Car Türkiye Pazarlama ve PR Direktörü Ebru Ekşi Akınoğlu bu konuda organizasyonla görüşmeler yaptıklarını anlattı.
“İstanbul’da bir Volvo Ocean Race ayağı yapılabilir, yarış takvimi ya da rota bakımından bir engel yok”. Organizasyon açısından durum bu.
Peki, ne yapmak lazım? Öncelikle bu işle ilgilenen şehirlerin belediyeleri Volvo Ocean Race limanı olmak için organizasyona başvuruyor. Daha sonra görüşmeler başlıyor, bütçe ve organizasyon için gerekli altyapının detayları konuşuluyor.
Bence bunu ciddi olarak düşünmeli yetkililer.
Volvo Ocean Race’in bir ayağını Türkiye’de bir şehre getirmek neden önemli söyleyeyim. Bu organizasyonu her yıl bir buçuk milyar kişi takip ediyor. Dünyada futbol dünya kupası ve olimpiyatların ardından en fazla takip edilen etkinlik.
İnternet üzerine ve spor kanallarında sayısız yayın yapılıyor. Dünyanın her saygın yayınında bu yarışla ilgili haberleri okuyup takip edebilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde maruz kaldığımız bebek taklidi yapan Tamer Karadağlı fotoğrafının travmasını atlatamamışken şimdi de Suriyeli çocuklar için yataktan yeni kalkmış ünlü fotoğraflarında sıra...
Ünlüyseniz yapmanız gereken WakeUpCall hashtag’iyle yataktan yeni kalkmış fotonuzu Twitter’ınızda paylaşmak. Bu şekilde UNICEF’in Suriyeli çocukların acil ihtiyaçları için başlattığı kampanyaya dikkat çekmiş olacaksınız. Yani “uyanın, uyumayın” denmek isteniyormuş.
Bu İngiltere’den yayılan ve yeni “Ice Bucket Challenge” olarak adlandırılan bir farkındalık hareketi. (Sahi “Ice Bucket Challenge” ne içindi aslında?)
İngiliz magazin basını bayılmış bu duruma, hemen üzerine atlamışlar. Makyajsız halleriyle Naomi Campbell, Jemima Khan, Kelly Brook, Daisy Lowe gibi ünlülerin fotoğraflarından galeriler yapmışlar.
Stephen Fry, “Top Gear” sunucusu Jeremy Clarkson (yatakta bir erkekle poz vermiş), Hugh Grant de var ünlüler arasında. Bizim ünlüler daha topa girmezler, uykulu fotoların Türkiye’de moda olmasının bir-iki haftası var.