ANAYASA İÇİN TERS YOLDALAR

11 Temmuz 2013

Meclis Başkanı’nı dinledim.. Durum iç açıcı değil.. Bu komisyondan bir iş çıkmaz demedi ama 450 günde 449 saat çalışmışlar, günde bir saat; böyle anayasa yapılmaz demeye getirdi..
177 maddeden 48 madde üzerinde mutabakat sağlanmış..
Diğerlerinin üzeri kırmızı çizgi dolu..
Niye böyle oldu derseniz?
Bu iş baştan yanlış başladı, baştan ters yola girdiler.. Bu sebeple tıkanıp kaldılar.. Yolculuğa yasaları değiştirerek başlayacaklardı.. Seçim yasasını, partiler yasasını ele alarak.. Terör yasasında temizlik yaparak, ceza yasasını düzelterek.. Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu’nu yeniden yazarak.. YÖK kanununu demokratik hale getirerek işe başlasalardı, anayasaya sıra gelince bu kadar zorlanılmazdı..
İç tüzüğü demokratik hale getirmeden anayasayı demokratik hale getireceğiz diye yola çıkmak bana baştan beri anlamsız geliyor..
Hele anayasayı yapalım gerisi kolay denilecektir..

Yazının Devamı

GÖSTERİCİYİ BEKLEYEN ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE

10 Temmuz 2013

Önümüzde üç seçim var.. Seçime kadar meydanları zapturapt altına almanın tezgahı da yavaş yavaş kurulmaya başlandı..
Nasıl mı?
Aba altından sopa göstererek, sindirmeye, korkutmaya çalışarak..
Taktik şu..
ABD ile kafa yapıyormuş gibi öyle senaryo yazarsın ki; bir yerlere ayağınızı denk alın anlamına gelsin..
ABD’nin darbe saymaması için şunlar yapılmalı diye sıralamışlar:
Direnişe uygun bir meydan bulunacak, bu meydan doldurulacak, meydanı dolduran insanların yeterli süre meydanda kalması sağlanacak.. Direneceğiz sloganları attırılacak..

Yazının Devamı

MECLİS’TE YİNE TORBA KAZASI

9 Temmuz 2013

İktidar partisi milletvekilleri kendi hazırladıkları yasa maddesine kabul yerine ret oyu vermiş..
Karışıklık şöyle olmuş.. Muhalefetin ‘kabul’ oyu kullandığını gören iktidar milletvekilleri onlar kabul ediyorsa biz reddetmeliyiz düşüncesiyle olsa gerek ret oyu vermiş..
Oylama bitip madde reddedilince bir bakmışlar ki; reddettikleri muhalefetin önerisi değil kendi önerileri..
*
Canım olur böyle şeyler.. Yeni değil, daha önce de olmuştu, 2008’de benzeri yaşanmıştı, yorgunluktandır diye geçiştirilecek kadar basit bir mesele değil..
Meclis’in çalışma biçimini anlatması..
Milletvekillerinin işlevini ortaya koyması..

Yazının Devamı

Makine yenildi!..

8 Temmuz 2013

Djokoviç, dünyanın bir numarası ama tenissever olarak oyununu beğenmem.. Robot gibidir; sağa, sola güçlü vuruşlar yapar..
O kadar!.
Oyununda zeka yoktur, estetik hiç yoktur.. Vurur Allah vurur.. Gerçi finalde file önüne geldi, kısa top yaptı ama kaybettiğini anladığı anda yaptı..
İlk iki sette klasik oyununu oynadı, bana göre sıkıcı oyundu.. Yaratıcılık sıfırdı!..
Kaybetti..
Murray ise raketine akıl soktu; file önüne en az yedi sekiz top bıraktı.. Gerçi, Djokoviç de bıraktı ama sanki kopyaydı..
Sen yaparsan ben de yaparım gibiydi..

Yazının Devamı

DEMOKRASİYE DARBE PLANI!

8 Temmuz 2013

Bunu bekliyordum.. Mısır üzerinden Türkiye’ye bakarak kalem oynatanların, hak talebinde bulunanları sindirmeye çalışacaklarını tahmin ediyordum..
Tahminim çıktı..
Bakın ne yazıyorlar; ‘Demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir diye söze başlamak peşinden hangi laf gelirse gelsin darbeye arka çıkmaktır.’
Kısaca, darbeciliktir!..
*
Benim bildiğim de şu; ‘demokrasi sadece sandıktan ibarettir demek diktatörlüktür.’
Örneği çoktur..

Yazının Devamı

Yeni kraliçe diyemem!..

7 Temmuz 2013

Akılda kalacak , konuşulacak final olduğunu söyleyemem. Lisicki oyunun başında havlu attı. Finali hak etmediği, kötü tenisçi olduğu için değil, zihinsel olarak hazır olmadığı için...
Üst üste hata yapınca çöktü. Toparlamaya çalıştıkça daha da kötü oynamaya başladı, amatör tenisçi vuruşları yaptı. O vuruşları yaptıkça sinirlendi, sinirlendikçe daha kötü oynadı.
İlk set 6-1...
Bu sonuca bakınca ezildi denebilir?
Hayır ezilmedi. Akıl almaz basit hatalar yaptı. Tenise biraz bulaşanların ben bile yapmam dediği hatalar...
Sebebi, oyuna konsantre olamamasındandı.
Belli, final ağır gelmiş...

Yazının Devamı

KONUŞAN TÜRKİYE İSTİYORLARDI; OLDU

7 Temmuz 2013

Şimdi çok konuşuyorsunuz diye kızıyorlar.. Gezi Parkı eylemlerinden sonra anladık ki; konuşan Türkiye derken sadece biz konuşalım diyorlarmış..
İki yıl, üç yıl öncesini hatırlayın.. Kent caddeleri ‘konuşan Türkiye’ billboard’larıyla kaplıydı..
Konuşan Türkiye iktidarın talebiydi..
İktidara destek veren yazarlar, çizerler her gün demokrasinin bu yeni aşamasından söz ediyordu..
İleri demokrasi..
Özgürlük alanının genişlemesi..
Bu kavramlar dillerden düşmüyordu; Türkiye konuşsun istiyorlardı.. Demokrasi budur diyorlardı.. Gazete arşivleri ortada..

Yazının Devamı

MECLİS HALKI YORUYOR!

6 Temmuz 2013

Halkın ağzına bir karış bal çaldılar.. Yeni anayasa yapacağız dediler.. Yapacakları falan yok.. Bu Meclis’ten anayasa falan çıkmaz..
Uzlaşma komisyonu ikinci üç aylık uzatmanın sonunda gördük ki havanda su dövmüş!..
TBMM Başkanı liderlere gidecekmiş..
Liderler ne diyecek?
Her parti nasıl bir yönetim şekli istediğini ortaya koymadı mı?
Koydu..
İktidar partisi ‘başkanlık sistemi’ veya ‘partili cumhurbaşkanı modeli’ istiyor.. Muhalefet ‘parlamenter sistemden’ taviz vermiyor..

Yazının Devamı