ÇOK ÖNEMLİ İKİ AKP ANALİZİ

14 Aralık 2010

Hafta sonu AKP’nin güçlü siyasal rakibi olmadığı tezinden yola çıkan, bu durumun getirdiği sonuçları analiz eden iki önemli makale yayımlandı..
Önce Prof. Dr. Ahmet İnsel’in analizi..
“Her konuya kendi hâkim pozisyonunu tehdit altında görme refleksiyle el atan, buna bağlı olarak saldırganlaşan, çeşitli atamalarda olduğu gibi elindeki gücü suistimal etme eğilimleri ağır basan bir parti var karşımızda. Örneğin YÖK yasa değişikliğinin seçim sonrasına ertelenmesinin bir nedeni, Gül öncesi atanan son rektörlerin görev süresinin Mayıs 2011’de bitecek olması değil mi?
(...)
Kendini iktidara götüren kapasitenin sınırına geldiği izlenimi veriyor AKP yönetimi. (...) Bunun önemli bir nedeni yıllarca süren iktidarın, AKP’de kişi merkezli bir otoriter yapı oluşturmuş olması. Bu yapı ister istemez Erdoğan’ın düşünsel ve fiziksel kapasitesiyle sınırlanıyor. Onun etrafında oluşan iktidar kümelenmesinin, Türkiye’yi ve dünyayı neredeyse sadece kendi iktidarlarına ve daha önemlisi şahıslarına yönelik büyük bir komplo olarak algıladıklarına dair işaretler artıyor.
(12 Aralık, Radikal iki)
*

Yazının Devamı

Sanırsın ki hükümete karşı kalkışma var..

13 Aralık 2010

Başbakan ve hükümet üyelerinin sözlerine bakarsanız..
Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu’nun demeçlerini alt alta sıralarsanız..
O günden bugüne; yazılanları çizilenleri okursanız..
Televizyonlarda bir haftadır süren tartışmaları dinlerseniz..
Dersiniz ki; anlayamadım ama galiba hükümete karşı büyük bir kalkışma oldu; bu toz duman onun için..
Bu öfke, bu kızgınlık, bu sert sözler bu sebeple..
*

Yazının Devamı

KADIKÖY’ÜN ÇARŞISI

12 Aralık 2010

Meşhur mu derseniz zaten meşhurdu da son zamanlarda dillerden düşmez oldu..
Nasıl bir yer derseniz..
Nevizade’nin lokantalarını, meyhanelerini, bira evlerini..
Beyoğlu Aslıhan’ın kitapçılarını..
Tünel’in antikacılarını..
Beşiktaş’ın balıkçılarını..
Feriköy’ün mezecilerini bir araya getirin..

Yazının Devamı

NİYE GERGİNİZ?

10 Aralık 2010

Kimse yok ya nereden çıkardın demesin.. Gergin, kavga çıkarmaya teşne, birbirine ters bakan, sinirli bir toplum olduk..
Adam gibi maça gidip eğlenemiyoruz bile!..
Aslında böyle olması için pek bir neden yok.. Rakamlara bakınca durumumuz gayet iyi..
GSYH’nin 770 milyar dolarla rekor kırması bekleniyor..
Büyüme desen yüzde 7-8’ler civarında..
Kişi başına gelir 10 bin doları geçmiş..
Daha ne..

Yazının Devamı

GİDİŞATIMIZ BİR İLERİ, İKİ GERİ

9 Aralık 2010

Arabaya bindiniz.. Hedefimiz ileri gitmek ama diyelim ki yanlışlıkla vitesi geriye taktınız..
Gaza bastınız; geri..
Bir daha bastınız; geri geri..
Görenler hop diye bağırır; geriliyorsun!.. Siz ileri gittiğinizi zannediyorsunuz ya; kızıyorsunuz, öfkeleniyorsunuz, iftiracı yalancılar diye haykırıyorsunuz..
O hızla gazı köklüyorsunuz..
Yine geri..
Kurtuluşu yoktur; çünkü araba geri vitestedir..

Yazının Devamı

AŞIRI ŞİDDET POLİSE YAPILMIŞ!

8 Aralık 2010

Polisin öğrencilere biber gazı sıkmasını, coplamasını, yere düşenlere sille tokat girişmesini izlemişinizdir.. Fotoğrafları görmüşünüzdür..
Gördüklerinizi unutun..
Çünkü polis güç kullanmamış..
Gördükleriniz hayalmiş.. Aslında tam tersi olmuş..
Bakan demiş ki; “Olaylar sırasında polise karşı kullanılan şiddet aşırıydı. Maalesef birileri bizim gençlerimizi istismar ediyor..”
Anladınız mı şimdi cumartesi günü neler yaşandığını!..
İktidara yakın duran gazetelerin neden görmezden geldiğini!.. Polise karşı aşırı şiddet kullanan gençleri korumak için!..

Yazının Devamı

‘DEMOKRATLAR’ ARAZİ OLDU!..

7 Aralık 2010

Öğrencilere yapılan muameleye Taraf yazarı Demiray Oral da tanık olmuş..
Yazısında, ‘ben böyle vahşet görmedim arkadaş!’ demiş..
Gördüklerini şöyle anlatmış:
“ Polis önce öğrencilerin üzerine kimyasal gazı boca ediyor, sonra da yere düşmüş kıvranan, kaçma şansı olmayan gençleri eşek sudan gelinceye kadar dövüyordu... Ki eşek o gün kesinlikle sudan gelmiyordu.”
Hadise bu boyuttaysa, özgürlüklerin alanı genişletildi diye kalem oynatanlar, televizyonlara çıkıp nutuk atanlar nerede!..
Niye çıtları çıkmıyor..
Kendilerini iktidarın bir uzantısı olarak gören yazarların halini biliyoruz.. Onların sesi soluğu çıkmaz..

Yazının Devamı

İLERİ DEMOKRASİ BURUN KIRDI..

6 Aralık 2010

12 Eylül referandumuyla birlikte bütün vesayetler son buldu.. Ülkemiz ileri demokrasi ye geçti ya..
Bu nasıl bir şeydir, neye benzer, yenilir mi içilir mi demeye kalmadan bir sabah ansızın örgendik..
Copmuş!..
* * *
Başbakan’ın rektörler toplantısını protesto etmek için Eskişehir ve Ankara’dan üç otobüsle gelen öğrencilere ‘eşşek sudan gelinceye kadar’ muamelesi yapıldı..
Yer misin, yemez misin!.
İleri demokrasinin gereği olarak tabii...

Yazının Devamı