Seçim var diye değil.. 2011’in önemi başka.. 2011 Türkiye’nin yeniden dizayn edileceği yıl olacak!..
Nereden mi biliyorum..
İktidar partisinin söylemlerinden, Başbakan’ın demeçlerinden.. Önüne hangi temel mesele gelirse gelsin seçimlerden sonraya bırakıyor..
Seçimden sonra yapılacak anayasa değişikliğini veya ‘yeni anayasa’yı işaret ediyor..
Ne mi bunlar?
Mesela, Kürt meselesi..
Mesela, PKK’nın dağdan indirilmesi, silah bıraktırılması..
Meseleyi biliyorsunuz. Hayrünnisa Gül’ün “İlkokul öğrencisinin kendi isteğiyle türban takması söz konusu olamaz. Belli yaşa geldiğinde karar verir. Bu konuda cehalet varsa kaldıracağız” sözü Anadolu Ajansı tarafından sansürlendi..
A.A her ne kadar sansürlemedik, haberi atladık dese de hepimiz biliyoruz ki o atlama bile bile yapılan atlamadır..
Görmezden gelme..
Bir nevi sansür yani..
Bu sansür öyle sıradan bir sansür değil.. Cumhurbaşkanı Gül’ün devreye girmesine neden olan bir sansürdür..
Öyle basit bir haber atlama meselesi olsaydı Cumhurbaşkanı, basın danışmanı aracılığıyla açıklama yapmak lüzumunu hissetmezdi..
Eşinin sözlerine katıldığını ilan etmezdi.. Üzerinde durmazdı..
CHP türban meselesinde doğru rotayı buldu galiba.. İşin can alıcı yanını yakaladı galiba..
Mesele şu..
İktidar, türbana sahip çıkıyor çıkmasına da türbanlıya da sahip çıkıyor mu? Neden sosyal hayatta türbanlı yok diye dert ediyor mu? İş dünyasında türbanlı kadının olmamasını, İslamcı sermayenin bile kapılarını türbanlılara açmamasını mesele yapıyor mu?
Yooo!..
AKP, türban mücadelesini üniversiteyle sınırlı tutuyor..
Çünkü üniversite sonrası bir hayli karışık..
İşin içine ‘kadının rolü’ gibi daha kapsamlı meseleler de giriyor..
Asaf Savaş Akat ile Ege Cansen arasındaki enflasyon muhabbetini büyük keyifle izliyorum..
Ayrıntısına girmeyeyim.. Akat’ın düşük gelirliler için sıfır enflasyonda bile hayat pahalıdır cümlesi enflasyon muhabbetine kafamı uzatmama neden oldu..
Hükümetin övündüğü iki konu var..
Birincisi; enflasyonu yüzde 10’un altına indirmek..
İkincisi; memuru, işçiyi, emekliyi enflasyona ezdirmemek..
Yani her yıl maaşları enflasyon kadar arttırmak..
Gerçi enflasyon yüzde 60’lar, yüzde 70’ler seviyesindeyken işçiye yüzde 20 ücret artışı verilerek ezdirildiğini görmedim ama!..
Makas açılınca, nimetlerden alınan pay yüklüce olmaya başlayınca, kalifikasyon ecnebi bir kelime olarak mütalaa edilince kadınlar vıdı vıdıya başladı..
Ne vıdı vıdısı!..
Canım sen de burnunun dikine gitmeseydin vıdı vıdısı..
Canım sen de he deseydin vıdı vıdısı..
Bugünleri düşünseydin, bak onlar aldı başını gitti, biz sittin senedir belimizi doğrultamadık vıdı vıdısı..
* * *
Adam bürokrat.. Yan masadaki arkadaşı almış başını gitmiş.. Genel müdür bile olmuş..
Oyu arttı mı artmadı mı bilmiyorum.. Elimde oy ölçer bir alet yok..
Ama ilginin arttığını söyleyebilirim..
Nasıl ölçtün derseniz.. Cuma günü kitap fuarına gittim.. Valla doğru dürüst gezemedim, kitapları doya doya inceleyemedim.. Gören, tanıyan CHP’yi sordu..
Sorular, ne olacak bu CHP’nin hali şeklinde değildi.. Kılıçdaroğlu başaracak mı, gemiyi harekete geçirecek mi kıvamındaydı..
Yani sorular şikâyet değil umut yüklüydü..
Kadınlar çoğunluktaydı.. Kadınlar daha heyecanlıydı..
İlgi iki puan arttı demem bundandır..
Önceki günkü CHP tablosu içler acısıydı.. Çok ağır suçlamalar.. Havada uçuşan yumruklar.. Acayip bir kargaşa..
Dün anladım ki bu sahneleri gören yüzde 42’nin içi acımış..
Suratlar asıktı, moraller bozuk..
Mağlubiyet duygusu benliklerini sarmış, gözlerinde ışık kalmamış..
Asıl şimdi yenildik dedi biri..
Anladım ki..
Yüzde 42 kızgın, kırgın..
CHP’deki zoraki evlilikmiş ki ilk sarsıntıda gümbürdedi.. Meğer gaz, fren, debriyaj arasında uyum yokmuş, akort yokmuş..
Şanzıman dağıttılar..
Araba şahin görünümlü faytonmuş meğerse!.. Gıcır gıcır kaportanın içi dandikmiş!..
Erken oldu, iyi oldu..
Tamirat için, kaportayı düzeltmek, motoru yenilemek, orasını burasını yenilemek için zaman var.. Yarış taa haziranda..
*
CHP’nin hali özetle şudur: