Mehmet Tezkan

Heveslenmeyin, umuda kapılmayın, Başbakan’ın liderlerle yaptığı görüşmeden bi şey çıkmaz..
Zaten sonuç alınsın diye yapılan bir görüşme değil..
Görüntü olsun diye yapılıyor..
AKP meydanlara çıktığında, ‘bu uğurda muhalefetin ayağına gittik, ama sonuç alamadık’ diyebilmek için yapılıyor..
Bu nedenle sonuç çıkmaz..
Niye mi?
Başbakan kapısını çaldığı liderlerle ne görüşecek?

İçişleri Bakanı Atalay’ın söylediği gibi Habur basit bir yol kazası değildir..
Yol kazalarında aracın sağını solunu onarırsın..
Patlayan lastiği yenilersin, yola devam edersin..
Yol kazası buna denir.. Zorunlu molaya!..
Habur öyle değil..
Habur’da araba ters döndü, motor kaportadan ayrıldı, paramparça oldu..
İşin doğrusu budur..

Okur hesap sorar, okurun hesap sorma hakkı vardır.. Yazar hesap vermek zorundadır.. Bu yazı hesap verme yazısıdır..
Bu yazı o yazıyı niye yazdığımı anlatma yazısıdır..
* * *
Cuma günü Anayasa’ya hayır deme gerekçelerim ortadan kalktı diye yazdım.. Gönülsüz de olsa, mecburiyetten evet dedim..
Sen de mi diye başlayan..
AKP’li mi olduğumu soran, satıldın mı diye kızan çok sayıda mail aldım.. Kimi gözlerine inanamadığını söylüyordu, kimi hayali kırılmış bir okurum olduğunu..
Mesele şu..

Birkaç gündür bu vaziyetteyim.. Resmen iki farklı hayat, iki farklı dünya arasında gidip geliyorum..
Aynı gün içinde bi o dünyaya giriyorum, bi bu dünyaya..
Nasıl mı oluyor?.
Şöyle..
Birkaç gündür Bodrum’dayım.. Resmi hayat ile tatil hayatını bir arada sürdürmeye çalışıyorum..
Zormuş.
Saat 11 gibi resmi hayat başlıyor.. Günün gelişmelerini takip etmek için haber kanallarının karşısına çörekleniyorsun, bir yandan da internetten dünyayı gezmeye başlıyorsun..

Aslında gönülsüz evet.. Hayır dememek için biraz da mecburen evet..
Bugünkünden bir nebze daha iyi olduğu için evet..
Peki bugüne kadar neden hayır diyordum..
Şundan; yüksek yargıya öyle bir seçim sistemi getirilmişti ki hinlik ve cinlik kokuyordu..
Üstüne üstlük..
Bunu demokrasi adına..
Bunu çoğulculuk adına pazarlamaya kalkmışlardı.. Çok iyi bir seçim yöntemi diye yutturmaya çalışıyorlardı..

Kim ne derse desin aldırmayın.. Anayasa Mahkemesi kararının ince ayrıntılarına bakın tamamen hukuki..
Niye mi?
Anayasa Mahkemesi ve HSYK için getirilen seçim sistemi tamamen hinlik ve cinlik içeriyordu..
Onlarca kez yazdım..
Yedi kişi mi seçilecek, herkes sadece bir adaya oy verecekti.. Peki geri kalan altı adayı kim seçecek?
Ona sen karışma deniliyordu.
Deniyordu ama denilen demokrasiye aykırıydı..

Herkes CHP’ye hiza vermeye çalışıyor.. Son moda bu.. Ekrana çıkanlar hiza verme konusunda birbiriyle yarışıyor.. Kumpanyaya İçişleri Bakanı Atalay da katıldı..
Geçen akşam TRT’ye çıktı; sıkı bir hiza düsturu çekti..
Öğrendik ki meğerse Kılıçdaroğlu’nun işi çok kolaymış..
Kılıçdaroğlu’nun önünde büyük fırsat varmış..
Ne için?
* * *
Tek parti faşizminin mirasını üzerinden atması için..

Anayasa değişikliğinin iki maddesinin demokrasiye aykırı olduğunu, cumhurbaşkanı vesayetini arttırdığını, dünyada eşi benzeri görülmeyen sistemi pekiştirdiğini..
Padişahvari yetkiler getirdiğini.. Keyfi yönetime çanak tuttuğunu dilim döndüğünce anlattım..
Buna rağmen anayasa değişikliğinin iptal edilmesini istemiyorum.. İstememenin ötesinde yanlış buluyorum.. Önce referandum..
İktidar temsilcileri değişikliğin nimetlerini anlatsınlar.. Türkiye’ye yapacağı katkıları..
Muhalefet, yargının ele geçirildiği iddiasını kahve kahve dolaşarak anlatsın..
Herkes eteklerindeki taşı döksün..
Bakalım seçmen ne karar verecek..