Karar haftası sandık mı tatil mi?

5 Temmuz 2010

Referandum olacak mı olmayacak mı? Yoksa sadece Anayasa değişikliğinin cücüğü mü iptal edilecek?
Yani referandum haybeye mi olacak? Herkesin evet dediği ama zaruretten laf olsun âdet yerini bulsun diye mi sandığa gideceğiz?
Veya bayram tatilini uzatıp sandığa gitmeyecek miyiz?
İptalden erken seçim çıkar mı?
AKP hızla seçime gider mi?
* * *
Diyeceksiniz bırak sormayı da cevap ver...

Yazının Devamı

BAŞBAKAN’IN FIRÇASI ASLINDA TEKNOLOJİ!

4 Temmuz 2010

SETA adlı ‘thing tang’ kuruluşunu biliyorsunuzdur.. AKP’ye oldukça yakındır..
Hatta iç içedir diyebiliriz.. AKP’ye politika üretmek veya atılan bir adımın alt yapısını kurmak, altını doldurmak için epey mesai harcarlar..
Güzel bir kılıfa sokmak için ter dökerler..
Vakfın genel koordinatörü Taha Özhan yine böyle bir işe soyunmuş..
Başbakan’ın son zamanda çok tartışılan; sert üslubunu, bağıran çağıran tavrını, herkesi azarlayan, azarlamaya çalışan tarzını pırıltılı sözlerle izaha çalışmış..
Meğerse Başbakan’ın yaptığı teknolojiymiş..
Evet evet teknoloji..

Yazının Devamı

BAK ALİ BAK

2 Temmuz 2010

Başbakan olsam.. Yandaş denen medyanın temsilcilerini Bodrum’a çağırır bir güzel haşlardım..
*
“Yeter artık derdim, kraldan çok kralcılık yapmayın.. Milleti gaza getirmeyin.. Beklentiyi yükseltmeyin..
Kürt meselesinde de böyle yaptınız.. 80 yılık sorunun çözüme kavuştuğu havası yarattınız..Tarih yeniden yazıldı dediniz; sizi okuyan, PKK ertesi sabah dağdan inecek zannetti.. Sonra olanları gördünüz.. Büyük bir hayal kırıklığı yarattınız.. Aynı işi ekonomide yapıyorsunuz..
Biriniz, ‘Bak Ali bak kriz teğet geçti’ diyor..
Ötekiniz ‘Baş döndüren büyüme’ diye manşet atıyor..
Berikiniz, ‘Dünyanın kıskandığını’ söylüyor..

Yazının Devamı

1 MİLYON 80 BİN ÇOCUĞA ACIYIN

1 Temmuz 2010

Bu yazı okur isteğidir, okur baskısıdır, okur isyanıdır.. İlgili makam, yetkili makam böyle okumalıdır..
* * *
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, SBS sistemini yerin dibine batırarak iptal etti ya..
Etti ama bıçak gibi kesip atmadı..
Bu yıl altıncı sınıfta sınava girenlerin çilesi bitmiyor: Onlar da aynı eziyeti çekecek..
Niye?
SBS denen sistem..

Yazının Devamı

AÇILIMIN İÇİ BOŞMUŞ!..

30 Haziran 2010

Kim mi söyledi? Başbakan.. Dün partisinin grup toplantısında muhalefete çatarken söyledi..
Ağzından kaçırmadı; üstüne basa basa söyledi.. Kızarak söyledi..
Başbakan aynen şöyle dedi:
“Eğer Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ne -şu ismin güzelliğine bak- Milli Birlik ve Kardeşlik... Buna karşı çıkılır mı? Milli Birlik diyoruz yahu buna hayır denir mi? ‘Ben milli birlik istemiyorum’ çık bir de bunu söyle. ‘Ben kardeşlik istemiyorum’ çık bir de bunu söyle. Eğer buna karşı değilsen içini nasıl dolduracağız gel bunu söyle.”
* * *
Sözünün özü şu..
Milli birlik projesine karşıysan açıkla, değilsen içini doldur!..

Yazının Devamı

OĞLUMU KOBAY YAPMIŞLAR..

29 Haziran 2010

Öğrenci zannediyordum.. Değilmiş!.. Milli Eğitim Bakanlığı’na ‘öğrenci’ kimliğiyle teslim ettim. Onlar ‘kobay’ olarak kullanmışlar..
Deney yapmışlar!..
Ve şu sonuca varmışlar..
SBS denilen her yıl yapılan sınav sistemi..
Çocukların sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilemiş..
Eğitim değil, sınav odaklı hale getirmiş..
Okul dışı kaynaklara yönelimi arttırmış..

Yazının Devamı

‘Tu bı xêr hatî’ demekle olmuyor

28 Haziran 2010

Meclis Başkanı’nın önerisi yerindeydi.. Yerindeydi de bir sonuç çıkar mı?
Zor..
Bu saatten sonra çok zor..
Meclis Başkanı, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu buluşsun derken haybeye öneri yapmadı.. 11 şehit verdiğimiz saldırıdan sonra Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımına baktı..
Tam zamanı dedi!..
Başbakan uyar mı? Kılıçdaroğlu’na hadi gel, oturalım çözüm arayalım der mi?
Dese bile sonuç çıkar mı?

Yazının Devamı

AÇILIMI KAPATALIM YENİDEN AÇALIM..

27 Haziran 2010

Asıl mesele budur.. Peş peşe yayımlanan o iki haberdeki rakamlardır..
O rakamlarla başa çıkmaktır..
Birinde yıllara göre terör kurbanı sayısı vardı..
Diğerinde illere düşen işsiz sayısı..
Gerisi ayrıntıdır, şimdilik hikâyedir.. Şimdilik sözcüğünün altını çiziyorum.. Gündem saptırmadır, toplumun enerjisini tüketmektir, toplumu yormaktır, meşgul etmektir..
Niye mi?
Terörü de işsizliği de çözmeden, hadi tam anlamıyla çözemesen de çözme yoluna sokmadan diğer hiçbir meseleni halledemezsin..

Yazının Devamı