Mehmet Tezkan

Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un şu sözü çok önemliydi..
“Son dönemde meydana gelen her terör olayıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ilişkilendirme yönünde çabalar var”
Evet, doğru..
Var..
Ben de dile getirdim.. Bu köşeyi izleyenler bilir.. Daha dün aynı konuya değindim..
Her olay, ordu içindeki cuntanın marifetiymiş gibi gösterilmek istendiğini yazdım..
Neredeyse PKK kutsanacak, askerler tu kaka ilan edilecekti..

Doğrudur.. Kapatılan DTP’li vekillere yapılan çağrı yerindedir.. Çözüm yeri Meclis’tir.. Siyasetin meşru zemini o çatıdır.. Sokak değildir..
*
Konuya gerçekçi bir soruyla devam edelim..
Kürt vekiller istifadan vazgeçse, bağımsız Ufuk Uras’ın katılımıyla grup da kursalar mesele biter mi?
Veya..
Herkes hata yaptı diyerek üstüne sünger çekilip sil baştan başlanır mı?
Çok zor!..

Dün kiminle konuşsam aynı şeyi söylüyordu.. Kızıyorlardı:
Bu nasıl bütçe görüşmesi.. En az konuşulan paraydı..
Âdet böyledir dedim.. Her mesele konuşulur, tartışılır, kavga bile edilir.. Bütçe ele alınmaz..
Nedeni de bellidir..
Hatipler boş lakırdı etmemek için bütçe işine girmezler..
Geçen yıl bu zamanlar Meclis’te yine bütçe görüşmeleri vardı.. Maliye Bakanı bir yığın hedef açıklamıştı..
Mesela 2009 yılında yüzde 4 büyüyecektik.. Bütçe açığı 10 milyar lirada kalacaktı..

Anlaşılması zor bir konu.. İzah etmesi de.. İnsanlar ne olduğunu anlamış değil.. Birdenbire Kürt meselesi konusunda ‘açılım’ kararı alındı..
Yaz aylarında tatlı bir hava esti..
Sonbaharda sertleşti..
Kışla birlikte aman Allah.. Taşlar, sopalar, havai fişekler, molotoflar hava da uçuşuyor..
Ne oldu?
İzaha muhtaç olan bu..
Hükümet durup dururken neden açılım kararı aldı? Ne bekliyordu, ne oldu?

DTP’nin kapatılması herkesin işine geldi galiba!.. En çok da AKP’nin..
DTP’li Kürtlerin dışında ciddi tepki gösteren yok..
AKP yanlısı medyadan şöyle seslerin yükselmesini beklerdim..
* * *
Açılımın ortasında yüksek mahkeme yine yapacağını yaptı.. Bunlar değişime karşıdır.. Yüksek yargıdaki kast yine tutucu davrandı..
Güzelim açılımı heba ettiler.. Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmenin zamanı geldi de geçiyor..
Türban açılımından sonra Kürt açılımına da darbe vurdular..

DTP kapatıldı diye.. Apo’nun odası bahane edilerek sokak gösterileri başladı diye.. Açılım bitti diye.. DTP’li vekiller Meclis’i fiilen terk etti diye söylemiyorum..
Türkiye iyi yönetilmediği için söylüyorum..
Bu düşüncem yeni değil..
2010’un herhangi bir diliminde yapılacak seçimin Türkiye’yi rahatlatacağına inanıyorum..
Her alanda..
Her konuda..
Atılan her adımla başlayan yeni gerginlikle Türkiye yoluna devam edemez..

Dün memleketin hali vahim diye başlamıştım yazıya..
İnsanlar kaygılı, umutsuz, mutsuz..
Türk Kürde..
Kürt Türk’e ters bakar hale geldi diyerek sürdürmüştüm yazıyı..
Önerim şuydu..
Erdoğan ile Baykal.. Erdoğan ile Bahçeli, Türk oturup konuşsunlar..
Sokaktaki tansiyonu düşürmenin en etkin yolu bu..

Memleketin hali vahim.. Cin şişeden çıktı diyen de var, ülkenin çivisi çıktı yorumunu yapan da..
Hoş bir durum değil.. İnsanlar kaygılı, umutsuz, mutsuz!.
1990’lı yıllara geri mi dönüyoruz? 90’lı yıllardan daha beter günler mi yaşayacağız?
Çocuklar taş atıyor, havai fişek gönderiyor, molotof fırlatıyor.. Cam çerçeve döküyor..
Militanlar arkada büyük arbede için fırsat kolluyor..
Bir taraf böyle..
Öte taraf da öyle.. Gaziler, DTP binasını taşlıyor, liseli gençler gösteri yapıyor..