864 rakımlı dert

10 Ekim 2006

Olmasın diyenlerin gerekçesi aynı noktada toplanıyor:Erdoğan cumhurbaşkanı olursa türban Çankaya'ya çıkarmış. Evet hoş bir görüntü olmaz... Ama kafanın dışındakilerden daha tehlikeli olan içindekiler değil mi?Tayyip Bey Çankaya'ya çıkmaz da bir adamını (eşi isterse türbansız olsun) oraya oturtursa farklı mı olur? Tüm atama ve kararnameleri aşağıdan gönderir, yukarıdan onaylatırsa. Bugüne dek Cumhurbaşkanı Sezer'den dönmüş olan atama, karar ve yasalar bir kalemde Çankaya'dan geçerse... Rektörler, yüksek yargıçlar, valiler vs... Tamamen AKP'nin keyfine göre belirlenirse... Esas korkulması gereken bu değil midir?Cumhurbaşkanı 2007 Mayıs'ında seçiliyor. Seçim ekimde. Arada 5 ay var. Bu 5 ayda AKP cumhuriyeti tersyüz edecek tüm yasaları Çankaya'dan geçirebilir. Tayyip Bey yukarı çıkmamış da bir adamını çıkarmış... Fark etmez...Yeni cumhurbaşkanı, cumhuriyet ilkeleri ve Anayasa'ya bağlı bir isim olacak mı, olmayacak mı? Kritik nokta burası...CHP ve diğer muhalefet partileriyle toplum önderleri, dikkatlerini bu noktaya vermeli...Tüm ülkeyi temsil edecek, tüm toplumu kucaklayacak, hukuka bağlı bir ismin cumhurbaşkanlığında ısrarlı olmalıdırlar...Ezcümle... Tayyip Erdoğan olmasın da kim

Yazının Devamı

Sen doğrusunu yap

8 Ekim 2006

İyilik yaparsanız insanlar sizi bencillikle, gizli amaçlara sahip olmakla suçlayabilir. Yine de iyilik yapın! Başarılıysanız, sahte arkadaşlar ve gerçek düşmanlar edinebilirsiniz. Yine de başarılı olun!Bugün yaptığınız iyilik yarın unutulacaktır. Siz yine de iyilik yapın! Dürüstlük ve açık sözlülük sizi kırılgan yapabilir. Yine de siz dürüst ve açık sözlü olun.En büyükler, "büyük düşünen kadın ve erkekler", en küçükler "küçük düşünen kadın ve erkekler" tarafından alaşağı edilebilirler. Yine de siz büyük düşünün!İnsanlar güçsüz insanları tercih eder, ama yalnız güçlüleri izlerler. Siz yine de gerektiğinde birkaç güçsüz adına savaşın.İnşa etmeye yıllarınızı verdiğiniz bir şey bir gecede yıkılabilir. Yine de inşa edin!Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım ettiğinizde, onların saldırısına maruz kalabilirsiniz. Siz yine de yardım edin! Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için elinizden geleni yaptığınızda, tekmeyi yiyebilirsiniz. Siz yine de dünya için elinizden geleni yapın! İnsanlar çoğu kez makul değildir, mantıksız ve bencildirler. Onları yine de sevin. Bakan Ali Coşkun sinirlenmiş: "Bale için 4 yaşında eğitime başlamalı diyenler, Kuran'ı öğrenmek için 15 yaşını beklemesi lazım

Yazının Devamı

Fransa'ya mektup

7 Ekim 2006

Dört Türk milletvekili, Mehmet Dülger (AKP), Onur Öymen (CHP), Şükrü Elekdağ (CHP) ve Musa Sıvacıoğlu'nun (AKP) imzalarını taşıyan mektup etkileyici ifadeler içeriyor. Yasanın kabulünün yaratacağı sakıncalardan biri de şöyle kaydediliyor:"Söz konusu kanun teklifi bu konuda Fransa'da yapılan bilimsel araştırmaları yasaklayacak ve Fransız üniversitelerinin bu konuda araştırmalarını yayımlama fırsatını kaybedeceklerdir."Bilgi Üniversitesi'nde soykırım toplantısı yapan ve bilimsellik iddiasında olan öğretim üyeleri neden en azından bu sebeple Fransa'ya küçük de olsa bir sitemde bulunmazlar? Yoksa soykırım tartışmasının yasaklanmasını destekliyorlar mı? Nerede Elif Şafak'ın yargılanması söz konusu olunca 301'in kaldırılmasını savunanlar? Fransa Meclisi'ndeki tasarı ifade özgürlüğünü 301'den daha da katı biçimde ortadan kaldırmıyor mu? Bizim "aydın"lar sadece Türkiye'yi eleştirme özgürlüğü kısıtlandığında mı durumdan vazife çıkarıyor?Aydın olmak evrensel bir kategori değil mi yoksa? AB'den, Soros'tan, Ermeni Diasporasından beslenen görevlilere... Sırf ağızlarında pipo, suratlarında sakal olduğu için ve akşamüstleri "kafe bar"larda laklak yaptıkları için aydın denebilir mi? Fransız

Yazının Devamı

İrtica üzerine...

6 Ekim 2006

"İrtica demeyelim, onun yerine aşırılık diyelim!"Nedenmiş? İrtica sözünden mütedeyyin vatandaşlar tedirgin oluyormuş.Laik düzenle barışık samimi Müslümanlar neden irtica sözcüğünden tedirgin olsun?Gelelim "aşırılık"ın ölçüsüne? Bir şeyin aşırı olup olmadığını belirlemek için normal ölçüyü bilmek lazım. Başbakana göre "normal" nedir? Bize göre normal "laik çerçeve"dir. Laikliği delmeye ve ortadan kaldırmaya yönelik her eylem irticadır... Başbakanın böyle bir ölçüsü var mı? Ne demişti geçmişte:"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye... Millet istedikten sonra tabii gidecek yahu"Bu görüşteki bir insan aşırılığı hangi normale göre saptayacak?Dinsel siyaset yapan... Laik düzeni değiştirmeye çalışan tarikat ve cemaatlerden oy uman bir parti, irticayla savaşır mı? "Cumhuriyeti daha Müslüman bir yapıya devretmeyi" hedefleyen kişiyi Başbakanlık Müsteşarlığı'na oturtan bir Başbakan irticayı önler mi? Bırakın takiyeyi... Tayyip Bey Amerika'ya giderken yolda gazetecilere "İrtica yok" demişti.. Kendi bakanları ve Diyanet İşleri Başkanı'ndan bile destek bulamayınca dönüşte ifade değiştirdi. Yeni bir formül ortaya attı: 2009 UEFA finali Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yapılacakmış. Takım finale

Yazının Devamı

Kaymakam gidici!

5 Ekim 2006

Peki, bu tayin meselesi nereden ve neden çıktı? Beypazarılı bir dostumuza kulak veriyoruz."Kaymakamımız çok dürüst bir insan... Kendisine yasal olmayan bir şey yaptırmak mümkün değil. Özellikle ihalelerde son derece dürüst davranıyor, kimseyi kayırmıyor. Bu yüzden önemli bir bölümü müteahhitlik yapan AKP ilçe teşkilatının yöneticileri kendisinden rahatsız. Yaptıkları onca baskıya, şikâyete karşın sonuç alamayınca, çözümü Kaymakamımızın tayinini çıkarmakta buldular. Gerçi henüz tayin resmen yapılmış değil, ama halk söylentisinden bile rahatsız. 77 muhtarımız, ki tüm muhtarların neredeyse yüzde 90'ı oluyor bu, geçenlerde ortak imzalı bir dilekçeyle AKP il ve ilçe yönetimine başvurdular. Kaymakamımızdan memnunuz, tayin edilmesin, dediler. İş bu noktaya varınca Kaymakam yıllık iznini alarak ortalıktan kayboldu. Sonucun ne olacağını şimdi bütün ilçe halkı olarak merakla bekliyoruz." Biz bu satırları yazdığımız sırada Haluk Nadir Beypazarı Kaymakamı idi. Siz okuduğunuz sırada belki de tayini çıkmış, başka bir ilçeye atanmış olacak. Oysa Haluk Nadir Beypazarı'na atanalı henüz bir yıl bile olmadı. Yani normal olarak tayinine daha iki - üç yıl var. Başbakan Erdoğan'la Başkan Bush

Yazının Devamı

Çaycuma'da okul

4 Ekim 2006

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde çocuk akşam eve gelen babasına:- Baba öğretmen para istedi, diyor...- Ne parası?- Ereğli'de cami yaptırılıyormuş, ona yardım...Adamın aklı karışıyor. Çaycuma'daki okulun yakıt alacak parası yok, Ereğli'deki camiye ne yardımı? Konuyu araştırıyor. Hayretler içinde kalıyor. Ereğli'de Safa Camii yaptırılmaktadır. Valilik yardım toplamasına izin veriyor. Çaycuma Kaymakamı Safa Işın, yardımı bir yazı ile Milli Eğitim Müdürlüğü'ne duyuruyor. Milli Eğitim Müdürü Dursun Şen de durumu tüm ilk ve orta dereceli okullara yazı ile bildiriyor. Bazı öğretmenler buna dayanarak çocuklardan para istiyor.Resmi yazışmalar elimizde mevcut... Konu CHP Milletvekili Muharrem İnce'ye yansımış. Muharrem İnce, "Artık bu kadarına da pes" diyor bu traji komik olayı bize aktarırken... Milli Eğitim Bakanı bu işe ne diyor acaba diye soracağız ama... O da şu sıralarda 'abdest suyu' tartışmalarıyla meşgul. İrtica var mı, yok mu? Gözlerinizi kapatarak bakarsanız yok? Açarsanız var. Her gün gazetelerde birkaç tane irtica haberi yer alıyor. Akşam unutuluyor. Ertesi gün yenileri boy gösteriyor... AKP iktidarı devlet kadrolarını öyle kafalardan oluşturdu ki... Bu kafalarla ülkenin belli

Yazının Devamı

Talim Tarikat

26 Eylül 2006

"'Tarikatlar, toplumda kutuplaşmalara ve ayrımcılıklara yol açmaktadır. Bu da insanlar arasındaki sevgi, barış ve hoşgörü ortamına zarar vermektedir. Ayrıca tarikata bağlı olmak bireyin özgürlüğünü de kısıtlamaktadır. Çünkü bir tarikata üye olan, o tarikat liderinin görüş ve düşünceleri doğrultusunda hareket etmektedir. Bu durum da o kimsenin özgür düşünememesine, kendisini geliştirememesine ve toplumda gruplaşmalara neden olmaktadır." Cumhuriyet'te Fırat Kozok'un haberine göre, kitabın ilgili bölümü, bu yıl okullara dağıtılan kitaplarda tamamen değiştirildi. Kitapta tarikat tanımı şöyle yapıldı: ''İslamiyetin temel prensiplerine dayanarak, nefsi arıtıp ahlakı güzelleştirerek dini yaşama ve Allah'a ulaşma bilgisi veya yaklaşımına tasavvuf denir. Tasavvufun kurumlaşmış haline de tarikat adı verilir.'' Milli Eğitim Bakanı Çelik, ders kitapları üzerindeki Talim ve Terbiye Kurulu denetimini kaldırdı. Yukardaki manzaraya bakılırsa... Kitapları artık Talim Terbiye Dairesi yerine tarikatlar denetliyor olmalı... Milli Eğitim Bakanlığı'nın, İlköğretim 8. sınıflarda okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi kitabında bu yıla kadar tarikatlardan söz edilirken şöyle deniyordu: Erdoğan, Ordu'ya

Yazının Devamı

Şafak sohbeti...

24 Eylül 2006

- 'Kara Kitap'ta ve 'Yeni Hayat'ta kötü eleştiri aldım, bunu da söyleyeyim burada ilk kez, o eleştirileri yapan insanlar da Ermeni katliamı konusunda kitap yazmış insanlardı...Pamuk, Ermeni diasporasıyla uzlaşmadan ABD'de kitap satamayacağını anlamış. Sonra durumu düzeltmiş anlaşılan.* * *Gelelim Elif Şafak Hanım'a... Elif Hanım, İstanbul'daki Ermeni Konferansı'ndan sonra ABD'nin ünlü Washington Post gazetesine yazı yazdı. Dedi ki:- Olaylardan sonra hayatta kalanların röportajlarını izledim, anılarını okudum, Ermeni dostlarımın aile sırlarını dinledim ve gördüm ki yalnızca korkunç şeyler yaşanmamış, bunların sistematik bir şekilde inkâr edilmesi her şeyi daha da kötü duruma getirmiş...Yazı, "İnkâr duvarında bir çatlak" başlığını taşıyordu. İlginçtir, daha önce diasporanın kalemlerinden Vincent Lima tarafından yazılmış bir başka yazı da "Sessizlik duvarında çatlak" başlığı taşımaktaydı. Ermeni trajedisine üzülebilirsiniz... O başkadır... Türkiye'yi soykırımı kabullenmediği için "inkârcı" diye niteleyerek Ermeni diasporasına destek vermek başka... Umarız değildir ama... Bu destek biraz daha fazla kitap satma amacına dönükse... İyice hüzün vericidir... Mahkeme gürültüsü bitti...

Yazının Devamı