Ergenekon savcılarına yardımcı olmak isteyen kalemler, şu günlerde hayli faal... Akıl üstüne akıl veriyorlar... Şu satırlar Cegiz Çandar'ın dünkü yazısından:
"2003 ve 2004 yıllarına ait 'Ay Işığı' ve 'Sarıkız' gibi tuhaf kod isimleriyle gün yüzüne çıkmış olan darbe girişimlerini hedef almayan bir Ergenekon dava süreci, ister istemez, bir noktada tıkanacaktır..."
Şu satırlar da Prof. Eser Karakaş'ın birkaç gün önceki Star'daki yazısından:
"Türkiye’de hâlâ ‘darbe günlüklerinin’ düzmece olduğunu düşünen süper zeka kaldı mı?"
* * *
Cevap: Biz kaldık... Çünkü Nokta'da yayımlanan darbe günlüklerinin düzmece olmadığına ilişkin ne bir kanıt ne bir mahkeme kararı var ortada. Cengiz'in yazdıklarına gelince... Artık çocuklar bile "hukuki yoldan elde edilmemiş kanıtların, kanıt sayılamayacağını" biliyor. Darbe günlükleri sırf o sebepten kanıt olamaz. Kaldı ki olsa ve gerçekliği ispatlansa bile o yıllarda orduda görevli olan generallerin darbe girişimlerini ancak askeri mahkeme yargılayabilir... Günlükler dava konusu yapılacak olsa bugün E. Oramiral Özden Örnek'in de soruşturuluyor olması gerekirdi...
* * *
Bunlar biline biline neden darbe günlükleri gerçekmiş gibi gündemde tutuluyor? Amaç TSK'yı baskı altında tutmak, Türkiye'yi darbe tehlikesi içinde göstererek AKP'nin karşı darbesini gözden kaçırmak olmasın? Geçmiş darbeler ve her türlü darbe teşebbüsü elbet sorgulanmalıdır. Ancak bu işi bugünkü sivil darbeyi gizlemek için yaparsanız, inandırıcı olamazsınız.
Krizden kurtulmak için yabancı ülke hükümetleri “ulusal şirketlerine”milyar dolarlık destek verip kurtarmaya çalışırken, bizimkiler milyar dolarlık ceza verip batırmaya çalışıyor...
Gülhan Elmas
AKP’li müdür...
Yalnız valiler değil kimi milli eğitim müdürleri de AKP militanı gibi çalışmaya başladı... Örneğin Büyükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Avni Sandıkçı, geçenlerde AKP Büyükçekmece Belediye Başkanı Adayı İlker Gürbüz’ün tanıtım programında görev aldı. Gürbüz'ün hemen yanında yer tutup, ellerini havaya kaldırdı... Fotoğrafları bizde mevcut. Bakan Hüseyin Çelik'e soru; Mersin'de öğretmen Gülay Tatar, AKP aleyhinde konuştu diye başka okula sürülmüştü. Acaba Milli Eğitim Müdürü Sandıkçı'ya da ceza verecek misiniz? Yoksa ödül mü düşünüyorsunuz?
Sayıştay özeni...
Sayıştay Başkanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi hesaplarını inceleyen Sayıştay denetçileri hakkında soruşturma başlattı. Sayıştay denetçileri, 2006 yılı hesaplarını incelerken Melih Gökçek’le ilgili çok sayıda usulsüzlük tespit etmişti. Sayıştay Başkanlığı, Sayıştay sorgularının medyada yayınlanmasını gerekçe göstererek, denetçilerden savunma istedi...
Sayıştay Denetçileri Derneği ise daha önce basında yer alan sorguların hiçbiri hakkında ön inceleme yürütülmediğine dikkat çekti... Konu Melih Gökçek olunca durum değişiyor tabii...
Siyaset yasağı...
Dört yılda bir yapılan ‘Toplumun Kamu Yönetimine ve Kamu Hizmetlerine Bakışı’ araştırmasının 2008 sonuçları geçen hafta sonu açıklandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği destekli bu çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye’de en önemli iki sorun, işsizlik ve ekonomik istikrarsızlık...
En çok dikkati çeken ise “geleceğe ilişkin umut”suzluk...
Araştırmaya göre... Ailesinin ekonomik durumunun önümüzdeki bir yıl içinde daha iyi olacağına inananların oranı yüzde 24... Türkiye’nin siyasi durumunun önümüzdeki yıl daha parlak olacağına inananların oranı yüzde 31... Hükümet politikalarının ülkenin siyasal durumuna olumlu etkisi olacağına inananlar ise sadece yüzde 36...
Tablo açık... AKP iktidarı yarına ilişkin ne ekonomik, ne siyasal umut veriyor... CHP kendini IMF politikaları içine sıkıştırmış, lideri iktidar hırsı taşımayan bir parti. Yeni siyasi oluşum şart. Ama Ergenekon açılımı ile geleceğe ilişkin siyaset oluşturma faaliyetinin öne kesilmiş durumda. İki kişi yanyana veya telefonda siyaset konuşamıyor. Üç kişi toplantı yaparsa adı Ergenekon oluyor. Kamran İnan gibi, yeni bir siyaset oluşturmak üzere çaba gösterenler, insanlar bir salonda bile toplanmaktan korkunca bu çabayı durdurmak zorunda kaldılar. AKP’yi açık alanda eleştirenler derhal dayak yiyor. Polisçe götürülüyor. Küçük partiler baskı altında. Türkiye siyaseten tıkanmış durumda ama aynı zamanda adı konmamış fiili bir siyaset yasağıyla da karşı karşıya... Demokratların ve demokrasinin umutsuzluğu da bu noktada başlıyor.
Geleceğiniz yoksa...
Nedir bu Osmanlı özlemleri, bu padişahlık rüyaları? Soruya yanıtı filozof yıllar önce vermiş:
“Geleceği olmayan birisinin, geçmişine dönmesi kaçınılmazdır.”
Metin Altıok’a ait şu dizeler de aynı şeyi anlatıyor:
“Geçmişe özlem gelmişse bir toplumda gündeme;
bugünden hoşnut değil demektir kimse.
ama geçmiş güzellikleri yaşatmak için,
gönlü yok kimsenin gül yetiştirmeye.”
Geleceğe ilişkin umudunuz kalmamışsa, geçmişi parlatır durursunuz... Eski defterleri karıştırır teselli ararsınız... Geçmiş gelmeyecektir. Bu kafayla giderseniz, maalesef, gelecek de gelmeyecektir.
Manisa’da bir şeyh protokole girmiş.
Gelecekteki devlet protokolü için prova yapılmıştır....
Haldun Ertem