Hafta sonunda İstanbul Barosu’nun düzenlediği, “Anayasa ve siyasi partiler” konulu panel bir hukuk şöleni halinde geçti... İki genç hukukçu; İpek Sarıöz ve Hüseyin Ersöz’ün düzenlediği başarılı panelde, Sabih Kanadoğlu hükümetin Anayasa’yı değiştirme niyetlerine değindi ve dedi ki:
- Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi’nce 10’a 1 oyla karara bağlanmış bir parti ülkede Anayasa değişikliği yapamaz...
AKP kapatılmaktan bir tek oyla kurtuldu. Eğer parti kapatılsaydı Tayyip Erdoğan siyaset yasağına uğrayacaktı. Anayasa’nın temel ilkesini ortadan kaldırma suçundan sanık bir parti ve lideri Anayasa değiştirmeye kalkışabilir mi?
Panele katılan değerli hukukçu Doçent Ümit Kocasakal, mevcut iktidarın Anayasa’yı değiştirme yetkisini kaybettiği görüşüne katıldı, milli iradenin sonsuz yetki anlamına gelmediğini, bir partiye her istediğini yapma hakkı vermediğini belirterek, şu ilginç saptamayı yaptı:
- Milli irade de hukuka tabidir...
Bu arada Sabih Kanadoğlu, kendisi tarafından hazırlanmış, AKP’nin kapatılmasına ilişkin tam teşekküllü bir dosyanın Anayasa Mahkemesi’nde 7 yıldır görüşme sırası beklediğini hatırlattı... Ortak yargı, AKP’nin Anayasa’yı değişikliği adı altında Anayasa Mahkemesi’ni ortadan kaldırma peşinde olduğuydu...
Polis çocukları
İstanbul tüm memurlar için olduğu gibi polis memurları için de yaşanması zor şehir... Bir polis memuru okurumuz yazıyor:
“Polis maaşıyla çocuk okutmak zor. Hele çocuğunuz üniversite okuyorsa iyice zor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü geçen yıl Sosyal Yardım Fonu’ndan üniversite öğrencisi polis çocuklarına kişi başı 200 YTL eğitim yardımı vermişti. Bu yıl henüz eğitim yardımı alamadık. Ekonomik kriz nedeniyle kaynak sıkıntısı yaşanıyormuş... Doğrusu biz de sıkıntıdayız. Bu yardım rakam olarak küçük ama bizim için çok önemli.”
Tekzipli haber...
Sabah gazetesi, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında ağır suçlamalar içeren haberler yaptı. Bu haberleri içeren gazete kentte bedava dağıtıldı. Bu kampanya sürerken Başkan Büyükerşen dün iddiaları reddetti. Dedi ki:
- Adından bahsedilen şirketlerin hiçbirinde benim ve yakınlarımın hiçbir zaman ve hiçbir şekilde sahiplikleri yoktur ve olmamıştır...
Yılmaz Büyükerşen’in yalanlamasında şu bölüm çok ilginçti:
“Sabah gazetesi son karalama haberinde, damadımın Güçlü İnşaat Şirketi’nin ortağı olduğu ve belediyenin altyapı ve kanalizasyon işlerini yaptığı iddiasına da yer vermiştir. Damadım, Güçlü İnşaat Şirketi’nin hiçbir zaman ortağı olmamıştır.
Bu iddia ile birlikte Öncü Yeminli Mali Müşavirlik Limited Şirketi hakkında şahsımı karalayan iftiralar, 6 (altı) sene önce Sabah gazetesinin 12 - 13 Mayıs 2003 tarihli nüshalarında da, aynı şekilde, birinci sayfadan yayın konusu yapılmıştır. O tarihte de hem tarafımdan, hem Güçlü İnşaat şirketi tarafından tekzip edilmiştir. Sabah gazetesi bu tekzipleri de yayımlamak zorunda kalmıştır.
Ayrıca bu haberle ilgili Sabah gazetesi aleyhine açtığım davada, İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/485 sayılı kararı ile tazminat ödemeye mahkûm edilmiştir (Karar ektedir).”
* * *
Gazete, tekzip edilmiş ve tazminata konu olmuş yalan haberleri yeniden mi yayımlıyor?
Sabah’ın dünya çapındaki Ombudsmanı Yavuz Bey herhalde bu konuya açıklık getirecektir.
İyi vatandaşlar!
Ünlü söz George Nathan’a ait: “Kötü politikacılar, oy kullanmayan iyi vatandaşlar tarafından seçilir.”
Türk halkı bu sözün doğruluğunu son yıllarda keşfetti. Artık seçimlere katılım oranı yüksek düzeyde seyrediyor. Ancak bu defa da vatandaş oy kullanmasın diye bir çaba gözleniyor.
YSK son dakikada hatırladı:
“Kimlik numarası kimliklerine işlenmemiş olanlar oy kullanamaz.”
Nüfus müdürlükleri dün yine ana baba günüydü. Orada saatlerce beklemeyi göze alamayan yaşlı başlı, güçsüz, hasta kişiler oy vermeyecek seçimde. Ve ilginçtir; iktidar partisi bu durumdan hiç tedirgin görünmüyor? Acaba neden?
Newsweek dergisi, “Türkiye’de yeni bir derin devlet şekilleniyor” demiş. Bunun bir belirtisi de derinden gelip yandaş gazete sütunlarına sızan bilgiler olsa gerek...
Haldun Ertem
* Kim demiş Ankaralılar Melih Gökçek’i sevmiyor diye... Lokanta ve birahanelerin yoğun olduğu Sakarya Caddesinde 28 Mart’ta Melih Gökçek için büyük bir parti bile veriyor Ankaralılar... Veda Partisi...
- Abi, KeKeMe oldum...
- Nasıl olur, gayet düzgün konuşuyorsun yaa...
- Kredi Kartı Mağduru demek istemiştim abi...
Erdoğan, “Doğan Yayın Holding’e cezadan haberim vardı” demiş. Talimatı yoktu yani?
Ulusal orduyla uğraşacaklarına, “işsizler ordusuyla” uğraşsalardı ekonomik kriz çoktan sona ermişti.
