Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ergenekon adı verilen soruşturma, Ümraniye’de bulunan bir sandık bombayla başlar... Dallanır budaklanır bugünlere gelir.
O bombaların sahibi olduğu iddia edilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı Oktay Yıldırım, önceki günkü duruşmada çok çarpıcı bir CD izlettirdi mahkeme heyetine... Polisin 2007 Haziran’ında çektiği ve kendi aralarında yaptıkları konuşmaların yer aldığı CD’de inanılmaz sözler vardı. Örneğin soruşturma henüz Ergenekon adını almamışken bir polis Ergenekon’dan söz ediyordu. Bir başkası tutanağı bilgisayarda yazan arkadaşını, “Adam diyecek ki çatıya bilgisayar mı çıkardın?” diye uyarıyordu. Böylece tutanağın bombaların bulunduğu bildirilen evdeki çatı katında değil daha önce karakolda tutulduğu izlenimi doğuyordu. Nitekim karakoldaki tutanakta saat 19.40, evdeki tutanakta 20.30 olarak kaydedilmişti. Mahkeme incelenmesi için kaseti Adli Tıp’a gönderdi.
Bu haber önceki gün Milliyet, Cumhuriyet, Hürriyet gibi gazetelerde yer aldı.
Çok ilginçtir... Her gün Ergenekon soruşturmasıyla ilgili sayfalarca haber üreten ve yargısız infazda bulunan yandaş basın, Sabah ve Taraf dahil, bu kritik habere tek satır yer vermedi... Olay, basının bu kanadının tek bir merkezden  yönetildiği kuşkusunu doğuruyor. Tablo kuşkusuz görünenden daha karanlık.

Haberin Devamı

Soru: Cumhuriyet mitinglerinden kimler rahatsız olur?
Yanıt: Cumhuriyet karşıtları...
Haldun Ertem

* Soru: Bir hakemin eşcinsel olduğu için hakemlik yapması neden engellenir?
Yanıt: Hakemlerle ilgili o meşhur tezahüratın anlamsız hale gelmemesi için...
Ahmet Nedim

İspanyol seyirci
İspanya kupasında finali Barcelona ile Atletico Bilbao oynuyor. Maçı TRT naklen veriyor. Bir taç atışı sırasında tribünden Dani Alves’in kafasına bir plastik bardak su veya meyve suyuna benzer bir şey atılıyor. Futbolcu yere düşüyor. Bizim spiker “Gördüğünüz gibi her yerde böyle şeyler oluyor” diye Türkiye’ye paralel çekiyor.
Biraz sonra kamera tribüne çevriliyor. Birkaç güvenlik görevlisinin sahaya madde atan magandayı yaka paça götürdüğünü görüyoruz. Avrupa’da seyirci bu tipleri hem protesto hem ihbar ediyor. Yakalanmasını kolaylaştırıyor. Bizde olmayan işte bu... Bizim seyircinin bu olgunluğa ulaşacağı günleri bekliyoruz elbette...

Haberin Devamı

Karşıyaka Ankara’da
Yiğit Gürbüzer gönderdiği notta diyor ki:
“Bank Asya 1. Lig Play Off maçlarının 15.05.2009 Ankara’da oynanması sebebi ile Ankara’ya gelecek olan 10 bin civarındaki Karşıyaka taraftarı maç öncesinde sabah 09.05’te Anıtkabir’de saygı duruşu yapabilmek adına bu gece yola çıkacaktır.
Anıtkabir ziyareti herkesin yaptığı bir şey olmasına karşın bu olayı özel kılan Ata’mızın Merhum Annesi Zübeyde Hanım’ın kabrinden gelecek olan toprak ve çiçeklerdir. İzmir Demokrasi Mitinginde yaptırılan “Anamızı da Aldık Geldik” pankartı ile beraber getirilecek olan çiçekler ve toprak Anıtkabir’e bırakılacaktır.
İlgili haberleri KSK taraftar sitelerinden takip edebilirsiniz.”

Tehlikeli Kasa!
Ergenekon kapsamında gözaltına alınıp kısa sürede serbest bırakılan araştırmacı Erhan Göksel dün bir arkadaşıyla sohbet ediyordu. Arkadaşı bir ara:
- Yahu Erhan dedi, dün senin bir bankadaki iki kiralık kasan polis tarafından arandı ama gazetelerden okuduğum kadarıyla içinden iki tapudan başka bir şey çıkmadı. İyi de bu arama kararı ta bir buçuk ay önce verilmemiş, onu da yine gazeteler yazmamış mıydı?
- Aynen öyle olmuştu.
- Peki, sence bu işte bir gariplik yok mu? O kasalarda seni sıkıntıya sokacak belgeler varsa onları bu süre içinde yok edeceğini düşünemediler mi?
- Düşünmez olurlar mı? Ama sanırım bana tuzak kurmaya kalktılar.
- Anlamadım, nasıl bir tuzak?
- Şöyle; ben mart ayındaki haberi okur okumaz bankaya gidip kasamı açtırsaydım,  yandaş medyaya anında, ‘Erhan Göksel apartopar kasasını boşalttı, gizli belgeleri yok etti’ diye haber yaptıracaklardı. Ben zaten 10 yıldır o kasalara hiç dokunmamıştım. Arama yapılacağını okuyunca özellikle dokunmadım, böylece bana tuzak kurmak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kaldı. Ama buna bir gazete, ‘Erhan Göksel’in gizli kasası açıldı, sayım beş saat sürdü’ diye haber yapabildi. Telefon açıp, yahu, bankada gizli kasa nasıl olur, diye sordum ama olan olmuştu.
* * *
Bilvesile Erhan Göksel’in ev ve işyerlerinden alınan bilgisayar ve CD’lerin hâlâ geri verilmediğini... Bu nedenle danışmanlık hizmeti vermekte büyük sorunlar yaşadığını ve bir şirketinin iflasa doğru gittiğini belirttikten sonra noktayı annesinin gazeteciler karşısında dile getirdiği şu isyan sözleriyle koyalım:
“Oğlumu siyaseten yok edemeyince şimdi ticari olarak yok etmeye çalışıyorlar.”

Haberin Devamı

Mustafa Ekmekçi
Mustafa Ekmekçi, ölümünün 13. yılında,
21 Mayıs’ta anılıyor...  Ömrü boyunca cumhuriyet değerlerini savundu Mustafa Ekmekçi... Gerçek bir gazeteciydi. Korkmadan, yılmadan gerçekleri yazdı. Hatırımıza hep şu esprisi gelir...
Bir gün sormuşlar kendisine:
- Bu cesur yazıları nasıl yazıyorsunuz?
- Korka, korka, demiş...