Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakanlık bu paraları nereye harcıyor? 2005 yılında sadece 35 milyon YTL olan Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü harcaması 2006’da 250, 2007’de 290 milyon YTL’ye fırlıyor...
Güne bölerseniz, 800 milyar lira çıkıyor. 2006 ve 2007 yıllarında önceki yıla göre artış yaklaşık 8 kat...
CHP Milletvekili Ahmet Ersin durumu farkederek bir  soru önergesi vermiş. Önergeye cevap veren Başbakanlık Müsteşarı Efgan Ala demiş ki:
“Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü 2007 bütçesi gider tertipleri... 2007 Yılı Kesin Hesap Kanununda detaylandırılacaktır.”
Konuyu Vatan gazetesi büyütüyor. Devreye Başbakan Erdoğan giriyor...
Batman’da toplu konut töreninde hırçınlaşarak diyor ki:
“Başbakanlık bütçesinde örtülü ödenek denilen bir kalem vardır. Bu örtülü ödenekten nerelere para harcanacağı yasayla belirlenmiştir. Bunun hesabını biz bu gazetenin patronlarına vermeye mecbur değiliz...”
Soruyu patron sormuyor... Muhalefet milletvekili Ahmet Ersin soruyor...  Gazete de soruya aracılık ediyor. Bu kadar sinirlenecek ne var? Ayrıca öfkelenmek kuşkuları gidermiyor...
Ahmet Ersin dün diyor ki:
- Ya Başbakanlık Müsteşarı ülke güvenliği açısından son derece önemli bir kurum olan Örtülü Ödenek’in ne olduğunu bilmiyor! Ya da işin içinde Başbakan’ı paniğe ve telaşa sürükleyecek bir çapanoğlu var...
- Sizce hangisi?
- Aldığım çok ciddi duyumlara göre, Başbakanlık Örtülü Ödenek görüntüsü altında Anadolu’daki tarikat bağlantılı gazete, dergi ve radyolara kaynak aktarmaktadır... Telaşın sebebi, bunun ucunun görünmesidir...
Ersin çok iddialı konuşuyor... Başbakan’dan cevap bekliyor...

Haberin Devamı

Kestane
Vapur iskelelerinde, alışveriş merkezlerinde, havaalanlarında... Her aklınıza gelen yerde yeşil renkli stantları görüyorsunuz... İçinde bardak mısır satılıyor... Cumhurbaşkanı’nın oğlunun ve kimi aile yakınlarının bu işe girdiği, mısır satışı için bayilik aldığı yakın geçmişte yazılmıştı... Biraz da o yüzden olacak, sektör hızla büyüdü... Kestane de gelmiş... Atatürk Havalimanı’nda iç hatların orta yerinde kurulmuş kocaman büfenin içinde mısırdan başka kestane de satılıyor... Haşlanmış ve fırınlanmış kestane... Daily Fresh marka... Satıcı delikanlı “Malezya” diyor ama paketin üzerinde Çin Malı yazıyor... 100 gram kestane 4 YTL...
Ülkemizde mısır var, kestane var... Ama bizim mısırın, kestanenin torpili yok. Kimseye kolay kolay öyle iskelelerin, havaalanlarının orta yerinde büfe izni vermezler. Eloğlu Türk pazarına hangi kapıdan, hangi anahtarla gireceğini biliyor. Binlerce kilometre öteden getirdiği malı paşa paşa satıyor. Bu sonuç, kendi ürün ve çiftçimize saygımızın hiçliğini de gösteriyor.

Haberin Devamı

Kervan öyküsü
Avrupa Şampiyonası’nda alınan sonuçlardan memnunuz memnun olmasına da... Bir yandan da başarımızın sırrını çözememenin sıkıntısı içindeyiz... Dünyanın ünlü futbol adamları da çözemiyor sırrımızı.. Hırvat Teknik Direktör Biliç, “Türklerin çözemediğim bir gücü var” diyor.
Bir sırrımız da gol yiyince aslanlar gibi oynamaya başlamamız.. Ancak bunun sebebi çok da sır olmayabilir. Ünlü fıkrayı bilirsiniz...
Kervan Bağdat’a sefere çıkacak. Kervan sahibi tavsiye üzerine iri yarı bir zenciyi muhafız olarak kiralıyor. Kervan yola çıkıyor. Bağdat yakınlarında yağmacılar kervana saldırıyor... Ne bulurlarsa yağmalıyorlar. Ayrıca teker teker zenci muhafızın ırzına geçiyorlar... 40 kişi tecavüz edince zenci muhafız kendine geliyor. Palayı çekip soyguncuların üzerine atılıyor. Hepsini teker teker temizliyor. Çalınan değerli eşyayı da geri alıyor... Meğer böyle bir yanı varmış. 40 kişi ırzına geçmeden kendine gelemezmiş. Bağdat’a varılıyor. Kervan sahibi muhafızın işine son veriyor... Fellah şaşırıyor...
- Görevimi yapmadım mı, diyor, çalınan mallarınızı geri almadım mı?
- Hırsızları tepeledin, görevini yaptın evladım, diyor kervan sahibi, yaptın ama biz her zaman senin ırzına geçecek 40 kişiyi nereden bulalım?
Bu bir fıkra ama... Doğu insanı da biraz böyle... Canına tak etmeden dirilmiyor...

Haberin Devamı

Dar-be
Hafta sonunda İstanbul’da, İstiklal Caddesi’nden Taksim’e kadar “Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Yürüyüşü” yapıldı. Yürüyüşte basın açıklamasını ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın sanatçı eşi Zeynep Tanbay okudu. Tanbay, “Bugün tüm darbe girişimlerine karşı ses çıkarma günüdür” dedi.
Dünkü Milliyet’te... Devrim Sevimay bu haftaki konuğu ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’a sordu:
“Darbe olacak söylentileri size ciddi görünüyor mu?”
Aldığı yanıt:
“Hayır, görünmüyor, ama lafının ediliyor olması dahi kötü.”
Hayli ilginç bir aile portresi! Eşlerden biri, darbeye hayır yürüyüşüne ön safta katılıyor. Ama eşlerden diğeri... Darbe olacağı söylentilerini ciddi görmediğini söylüyor... Darbe konusu hayli karmaşık...
* * *
Bazılarımıza göre de Türkiye’de bambaşka bir oyun oynanıyor... Sürmekte olan şeriatçı darbeyi askeri darbe şamatası ardına gizlemek gibi... AKP’nin şeriat çalışmasını demokrasi diye yutturup askerlerin tedirginliğini darbe teşebbüsü diye yorumlamak gibi... Oyun çok...

İnternet sitelerinde haber:
“Cemaat oy yağdırdı, Gülen en büyük düşünür oldu!”
Acaba neyi düşünüyor?

Demet

CIA ajanları Türkiye âşığıymış.
Doğaldır... Bu kadar çok dost ve gönüllüyü başka ülkede bulmaları mümkün mü?

Haldun Ertem