Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Taraf gazetesinde “Apolitika” adlı köşeyi iki emniyet mensubu yazıyor... Bunlardan Önder Aytaç, Polis Akademisi’nde öğretim üyesi, Emrullah Uslu ise 2001 yılında yüksek lisans için ABD’ye gitmiş bir daha dönmemiş emniyet amiri statüsünde memur... Fethullah Gülen cemaatine yakınlıklarıyla bilinen ikili, önceki günkü yazılarında diyor ki:
“Başbakan Erdoğan seçim sonrasında bir kabine değişikliği yaparak, Turhan Çömez benzeri E-TÖ uzantısı ‘efendileri’, öyle ya da böyle yakın çevresinden ve kabinesinden uzaklaştırmalı. Aksi halde ek iddianamede yazılanlar çerçevesinde AKP’yi bölme senaryoları yeniden yürürlüğe konulacak.”
Çok ilginç... Demek ki... Ergenekon Terör Örgütü (mahkeme bu deyimi yasadışı ilan etmesine rağmen ısrarla kullanıyorlar) taa Başbakan’ın çevresine, hatta kabinesine kadar sızmış durumda. Demek ki kabinede en azından bir adet Ergenekon uzantısı bakan var...
Bunu söyleyen sıradan birileri değil... Emniyet mensupları...
Peki kim Erdoğan’ın yakın çevresi ve kabinesindeki bu Ergenekoncular?
Erdoğan yanı başındaki bu kişilerin varlığına neden göz yumuyor?
Emniyet ve savcılar bu kişileri neden derdest etmiyor?
Ülkede ne tuhaf şeyler oluyor?

Haberin Devamı

Soru: Seçmen yerel seçimlerde herkese mesaj verdi de askere vermedi mi?
Yanıt: Verdi, “Siz en iyisi bu işi bize bırakın...”
Haldun Ertem

Başbakan 28 kez ziyaret ettiği Antalya’da aldığı seçim yenilgisine şaşırıyor...
Peki hiçbir ciddi belediyecilik hizmeti sunmadığı Kahramanmaraş’tan yüzde 65 oy alışına neden şaşırmıyor?
Tayfun Şahinkanat

Bak şu sorana!
Tayyip Erdoğan, illerinde seçim kaybeden bakanları sorguya çekiyor, başarısız bulduklarını kabine dışı bırakacağı söyleniyor. AKP’de herkes korku içinde. İyi de... Seçimin baş aktörü Tayyip Bey’in kendisi değil miydi? Sahnede tek başına o yok muydu? AKP seçimde başarılı olsa bu başarıyı Tayyip Bey sahiplenmeyecek miydi? Başarısızlığı neden başkalarında arıyor? Başbakan’ın mahallesi Kasımpaşa’da, doğum yeri Rize’de, eşinin memleketi Siirt’te sonuç sanki çok mu parlak? Karaya oturan geminin kaptanının hiç mi suçu olmaz? Ondan kim hesap soracak?

Haberin Devamı

Gökçek kucaklıyor 
Samanyolu TV’sindeki bir söyleşide, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Herkesin başkanı olacağını, 3 kişi hariç herkesi kucaklayacağını” belirtti. Spikerin, bu 3 kişinin kim olduğu sorusunu da “Onlar kendilerini bilirler” diye yanıtladı.
Bu üç kişinin Uğur Dündar, M. Ali Birand ve ekranı Gökçek’e dar eden Kemal Kılıçdaroğlu olması olasıdır.
Kucaklanacak olanlara gelince.. Bu muhabbetin bedelini hem onların hem Ankara kentinin hayli pahalı ödeyeceğini şimdiden söyleyebiliriz...

Ombudsman...
Sabah gazetesi, seçime birkaç gün kala, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında ağır suçlamalar içeren bir haber yaptı. Bu gazete Eskişehir’de bedava dağıtıldı. Başkan Büyükerşen bu suçlamalara anında cevap verdi. Damadı ve diğer yakınlarıyla ilgili çirkin iddiaları reddetti. Bu haberlerin aynı gazetede daha önce yayımlandığını ancak tekzip edildiğini, yargıya gidildiğini ve davanın kazanıldığını hatırlattı. Ancak Sabah gazetesi bu konudaki yalanlamalara hiç yer vermedi. Biz de sütunumuzda “Sabah’ta dünya çapında bir ombudsmanlık kurulduğunu” ilan eden ombudsman Yavuz Baydar’ın bu duruma ne diyeceğini sorduk... Çünkü aynı günlerde başkalarına gazetecilik dersleri de veriyordu.
Pazartesi günü merakla Sabah’ın ombudsman sayfasını açtık...
Yalanlanan habere ilişkin tek satır açıklama yoktu... Bu mu “dünya çapında” ombudsmanlık?
* * *
Yavuz Baydar daha önce de Taraf gazetesine verdiği röportajda kimi seviyesiz laflar kullandı. Kimi kurallar icat etti. Örneğin... Balbay’ın günlüklerini yayımlamanın aslında suç olduğunu ama haberde kamu yararı varsa gazetecinin suç işlemeyi göze alacağını söyledi. Oysa:
1. Kamu yararı herkesin kendine göre tanımlayabileceği muğlak bir kavramdır.
2. Kamu yararı en başta hukuka uymayı gerektirir...
3. Balbay’la ilgili günlükler nasıl olsa yargı sürecinde ele alınacaktı. Bunları birkaç ay önce Balbay’a söz hakkı tanımadan yayımlamak kamu yararına nasıl hizmet etmiş olabilir? Yoksa böylece iktidar amaçlarına mı hizmet edildi?
4. Kamu yararı, yargılamanın adil yapılmasında ve adaletin eksiksiz tecelli etmesindedir.
Son bir soru; Deniz Feneri davası ya da pırlantada  KDV'nin kaldırılma sebebi gibi AKP'nin hoşlanmadığı konuları kamuoyuna aktarmakta sizce kamu yararı yok mudur?

Haberin Devamı

 * Yozgat; toplam seçmen 48 bin 268. Kullanılan oy 48 bin 313. Kullanılan oy, seçmen sayısından fazla.
İşte başka dünyalarda hayat olduğunun ve gelip oy kullandıklarının en açık göstergesi...
Elif Eral