Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bu yılki raporunda Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler yer almasına Tayyip Erdoğan’ın tepkisi ne olmuştu?
“Hillary Clinton geldiğinde, kendisine bu nasıl rapor diye soracağım.”
Hillary Clinton, cumartesi günü Türkiye’de olacak.
Peki Padişah pardon Başbakan Tayyip Erdoğan acaba hesap sorabilecek mi?
CHP Milletvekili Onur Öymen’in yanıtı.
- Raporda somut olaylara ilişkin eleştiriler var. Başbakan hangi birini yalanlayacak?
- Yani hesap soramaz öyle mi?
- Yok canım, ne hesap sorması. Bu ziyaretle ilgili asıl konuşulması gereken şey, Clinton’un Türkiye’den isteyecekleridir. Örneğin Afganistan’a muharip asker göndermemizi isteyecek... Kıbrıs’ta daha çok taviz verin, Ermenistan sınırını açın diyecek. Belki üs isteyecek... Önemli olan bu tür isteklere Başbakan’ın “Hayır” deyip diyemeyeceği.. Davos ordaysa arşın Ankara’da... Göreceğiz...

Haberin Devamı

Deniz Feneri, Deniz Baykal’a 1 milyon TL’lik tazminat davası açmış.
Milyonlara alışmışlar, aşağısı kurtarmıyor tabii...
Haldun Ertem

Padişah döndü...
Dün, yani 3 Mart günü, hilafetin kaldırılmasının 85. yıldönümüydü. Başbakan Kadıköy'de metrobüs hattının açılışında konuştu. O konuşurken toplulukta anlamlı! bir pankart açıldı:
"Son Osmanlı Padişahı 1. Recep Tayyip Erdoğan"
Özlenen rejim ufukta görünmüşken TKP yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Bu pankart AKP iktidarının, Cumhuriyeti yıkmak için görevlendirilmiş olduğunun tescilidir"
Osmanlı ailesinden gelmeyen ilk padişah efendimiz, meydandan memnun ve mesut ayrıldı...

KTÜ’de ahlakiyat...Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimi gören bir erkek öğrenci yazıyor:
“KTÜ servisi kampüsle şehir merkezi arasında öğretim elemanlarını ve memurları taşır... Geçenlerde bu servise ilk defa binmek için hocamla bekliyordum. Hocam, kadınlar ön kapıdan erkekler arka kapıdan biniyor diye beni uyardı. Ben önce şaka yaptığını sandım, servis geldi, hocamla beraber ön kapıya yöneldim, hocam bayan olduğu için bindi ben binince şoför ‘Arka kapıdan biner misiniz’ demez mi?
Ben şaşkınlıkla servisten indim. Yaşadığımız çağda Türkiye Cumhuriyeti’nin akademisyenlerini taşıyan servisin hali işte bu...”

Haberin Devamı

Nezaket dersi - 2
Dün Hollanda’dan bir nezaket örneği verdik, dedik ki: “Bizim memlekette bankamatikten para çekerken sizden sonraki adeta ensenizde duruyor. Veya herhangi bir kurumda bankoda memurla konuşuyorsunuz diyelim. Sizden sonraki başını uzatıp konuşmaları dinliyor. Oysa Hollanda’da böyle durumlarda arkanızdaki kişi en az üç metre geride durur. Konuşmaları dinlemez. İşlemi seyretmez.”
Okurumuz Reha Avkıran bu sistemin bizde doğuracağı sakıncayı esprili bir örnekle anlatmış!
“Ülkemizde, bankodaki ya da bankamatikteki insanın üç metre gerisinde durursanız başka bir uyanık gelip adamın ensesine yapışır, siz de sıranızı kaybetmiş olursunuz.”
Olsun.. Yine de nazik olmaya çalışmakta yarar var...


Düzce’den haber...
Bu sütunda 31 Ocak 2009 tarihinde Düzce Üniversitesi ile ilgili şikâyetleri dile getirmiştik.
Yönetim tarzı şikayetlere konu olan Rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, bize gönderdiği açıklamada hakkındaki suçlamaları reddediyor, kadrolaşma iddialarının yersiz olduğunu ekliyor; tarafsız, liyakat bazlı ve katılımcı bir yönetim anlayışı izlediklerini bildiriyor.
Sayın Rektör, Van ve Diyarbakır’dan belli cemaatlere mensup akademisyenlerin üniversiteye toplandığı savını reddediyor.
Türbana hayır bildirisine imza atan dört öğretim üyesi için YÖK’ten kadro istemi yapılmadığı savına yanıt verirken, bu konumdaki iki öğretim üyesinin üniversiteden ayrıldığını, birinin soruşturma geçirdiğini, diğerinin verilen kadroya zamanında başvurmadığını savunuyor:
- Üniversitemizde çalışan 567 akademik ve 431 idari personelimiz, yazınızda iddia edilenin tam aksine huzurla ve fedakârca çalışmaktadır, diyor...
Huzursuz olarak üniversiteden ayrılan 11 öğretim üyesi hakkında Rektör Şerifoğlu, “Kendi arzularıyla ayrıldılar” yorumunu yapıyor. Şikâyetçi grup ise iddialarında ısrarlı... Kadrolaşmanın tedirginlik yarattığı, cumhuriyetçi öğretim üyeleri hakkında olur olmaz sebeplerle soruşturma açıldığı yakınmaları sürüyor. Üniversitenin gelişmesi iyi haber ama personelin de huzur içinde çalıştırılması gerekiyor kuşkusuz... Konuyu izlemeye devam ediyoruz...

Haberin Devamı


Anadolu’da bugün
CNN Türk’de lezzetli yemek programlarından tanıdığımız Mehmet Yaşin yıllardır Anadolu’yu karış karış geziyor. Devr - i AKP’de Türkiye’nin geldiği noktayı dünkü Vatan’da bakın nasıl anlatıyor:
“Halkımız sanıyor ki, muhafazakârlaşma yasayla oluyor. Küçük yerlerde yasayla olmuyor bu dayatmalar. Siz meyhanede görünmekten korkmaya başlıyorsunuz. Çünkü belediyeden iş alamıyorsunuz, esnafsanız muhafazakâr kesim sizden alışveriş etmiyor. Bu korku Anadolu’ya sinmiş vaziyette. Tabelalar değişiyor. İlk önce, ‘Burada içki servisi yapılmaz’ yazıyordu. Şimdi onun üstüne ya da altına, ‘Burada içki servisi yapılmamış bardakla servis yapılır’ yazıyor.”
Muhafazakârlaşma yasayla değil ama tepeden gelen din motifli tehdit ve baskıyla oluyor görüldüğü gibi... Mahalle baskısı denilen şey aslında tepeden gelen faşizan baskıdır...

Soru: Türkiye’de askeri darbe tehlikesi ne zaman biter?
Yanıt: Halkımız siyasetçilere en az orduyagüvendiği kadar güvendiği zaman...
A. Nedim