Ergenekon iddianamesinin ek dosyasına nasıl olmuşsa gazeteci Şaban Kalafat ile eski milletvekili Emin Şirin arasındaki bir
telefon konuşması da girmiş. Konuşmada, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın iki hâkim ile bir savcıyı satın aldığı iddia ediliyor... Hayati Yazıcı Milliyet’e demecinde:
- Bu alçakça bir iftira, diye ateş püskürüyor.
Ergenekon iddianamesi malum, başta sona AKP muhaliflerine yönelik suçlamalarla dolu. Araya iktidar mensuplarının tek tük konuşmaları giriyor. Örneğin Tayyip Erdoğan’ın Mehmet Ağar’a 60 milyon dolar verdiği. Erdoğan’ın Büyükanıt’la konuşmaları vs... Bunlar derhal “alçakça iftira” oluyor. Hapiste yatan savunmasız kişilerle ilgili iddialar ise adeta gerçeğin ta kendisi! AKP’li basın, iddiaları kesinleşmiş suçlar gibi veriyor. Yalanlamalara yer vermiyor. İktidar çevreleri başkalarına yönelik hukuksuzluklardan memnun. Sadece mızrağın ucu arada bir kendine dokununca isyan ediyor. Beylerde vicdan, izan, hak, hukuk... Bu kadar...
Eski milletvekili Emin Şirin’in başka gazetecilerle konuşmaları da iddianameye girmiş. Telefonlar hangi izinle dinlenmiş, iddianameye neden girmiş? Meçhul... Bu iddianamede hukuk kaç kez çiğneniyor? Onu da bilen yok.
Bu davanın amacıyla ilgili baştan beri var olan kanı giderek güçleniyor:
“AKP ve ABD’ye karşı olan herkesi birtakım çetelerle ilişkilendirip karalamak, yargısız infaza tabi tutmak, hapiste yatırarak cezalandırmak.”
Benzerine Franco İspanya’sında rastlanabilecek bir dram yaşanıyor...
Orhan Pamuk, “Yandaşları Atatürk’e ihanet ediyorlar” demiş.
Atatürk karşıtı cepheden bakınca öyle görünüyor demek.
Haldun Ertem
Saakaşvili...
Amerikan Wall Street gazetesi muhabiri Marc Champion Gürcistan’daki çalışma ofisinde Cumhurbaşkanı Saakaşvili ile görüşmüş. 30 Ağustos tarihli gazetede şöyle diyor:
“Saakaşvili’nin ofisinin duvarında Columbia Üniversitesi’nin diploması asılıydı. Yanında da Thomas Jefferson, John F. Kennedy, Stalin ve Atatürk’ün hayat hikâyeleri ile savaş üzerine kitaplar bulunuyordu.”
Saakaşvili, geçen yıl Milliyet’te Atatürk için: “Bizim gibi halklara örnek oldu. O, 20. yüzyılın en büyük devlet adamı” demişti... Ancak yaptıklarına bakılırsa Atatürk’ü biraz daha iyi okumasında yarar var...
Suudi yasaları
Sabah yazarı Muharrem Sarıkaya geçen salı günü Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Merkez Lokantası’nda arkadaşlarıyla yemektedir. Masada bir ara “bira” lafı geçer. Bunu duyan garson anında itiraz eder:
- Bugün içki yasak...
- Neden?
- Suudi Arabistan Tarım Bakanı’na yemek verilecek de...
O sırada Tarım Bakanı Mehdi Eker de Suudi Bakan ile lokantaya giriş yapar... Ülkeyi yönetenler kendi avantaları uğruna Suudilerin gittiği mekânlarda onları memnun etmek için şeriat kanunları uyguluyor. Bu ne kendi kendini aşağılama hevesidir böyle...
Fındık ezmesi...
Fındık taban fiyatı her yıl ağustos başında açıklanırken bu sefer ayın sonunda açıklandı. Geçen yıl 5 YTL olan fiyat bu yıl 4 YTL’ye indirildi... Tüccar bu durumda fındığa çok çok 2.5 - 3 YTL verir. Üretici kavrulur.
Oysa geçen yıldan bu yana sadece gübre yüzde 100’den fazla zamlandı... İşçi ücretleri, ilaçlama, patoz fiyatları cabası...
Geçen yıl benzer sorunlara rağmen üretici Ordu ve Giresun’da AKP’ye oy patlaması yaşatmıştı. Acaba AKP “Fındıkçıyı ne kadar ezersem oy olarak geri dönüyor” diye mi düşündü? Bunu düşünmeyi üreticiye bırakalım...
Gelelim adaletsizliğin katmerlisine...
Bu yıl, kademeli fiyat uygulamasıyla fındığını geç satana daha yüksek fiyat verilecek.
Ekonomik durumu iyi olmayan, paraya sıkışmış üreticiler fındığı ucuz fiyattan satacak, ekonomik durumu iyi olan üreticiler ürünü bekleterek aralık ayında yüksek fiyata satabilecekler...
Dayanma gücü olan üretici bu şekilde ödüllendirilecek. Parasız biraz daha ezilecek... Bakalım durum bu defa oylara nasıl yansıyacak?
Milletvekilleri maç için Erivan’a gidecekmiş.
Hazır gitmişken soykırım anıtını da ziyaret ederler artık!
Gülhan Elmas
Güngören Spor
İstanbul’un Süper Lig’de takımları var; Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Büyükşehir Belediye... Bunlar trilyonlarla oynayan, profesyonel kulüpler. İstanbul’un 1. Lig’de de 3 takımı var; Güngören, Kasımpaşa ve Kartal... Bunlar da küçük paralarla büyük mücadelelere girişmiş kulüpler. Örneğin bizim tarafın takımı Güngören... Topu topu 2.5 trilyon liralık bütçesi var. Ama futbol hastası Başkanı Haydar Baş ile, aydın çalıştırıcısı Turhan Özyazanlar ile, fedakâr oyuncuları ile geçen yıl harikalar yaratarak 1. Lig’e adım attılar. Bu yıl da aynı hızla ilerlemeye azimli görünüyorlar.
Güngören’in bu hafta çarşamba günü Kasımpaşa ile kupa, hafta sonu Malatya ile lig maçı var. Futbolsever İstanbullular bu kulüplerimizi de desteklemeli... Maçlarına gitmeli. 1. Lig’de tutunmasına çalışmalı... Unutmayalım.. Geleceğin yıldızları da bu kulüplerden yetişiyor...
