İstanbul Barosu’nun geçen hafta sonu Ermenistan sınırının açılmasıyla ilgili panelinde MHP Milletvekili emekli diplomat Deniz Bölükbaşı çok ilginç bilgiler verdi...
22 Nisan 2009 tarihinde paraf edilen yol haritası hâlâ hem Türk kamuoyundan hem TBMM’den gizleniyor. Yol haritasında neler var? Bölükbaşı anlatıyor:
- Bu mutabakat metninde Ermenistan’ın soykırım iddiaları konusunda hiçbir geri adım yok, Karabağ işgali konusunda hiçbir adım atılacağı taahhüdü yok, Kars antlaşması tanınmıyor. Şu anki statü aynı kalmak şartıyla süreç içinde Ermeni sınırının açılması taahhüt edilmiş.
Bölükbaşı yol haritasındaki yakın geleceği şöyle özetliyor:
- Türkiye Ermenilerden hiç bir kazanım almadan kademeli olarak sınırı açacaktır.Önce TIR’lara transit geçiş açılacak, sonra demir yolu, ardından iki ülke temas ofisleri, akredite büyükelçilik vs...
* * *
Türkiye’nin sınırı kapatma gerekçelerinden hiçbirinde ilerleme yoksa sınırı neden açıyoruz? Yanıt belli: Amerika öyle istiyor. Özeti: Dış politikada ilkeler, petrol çıkarları, kadim dostlar, ABD’nin AKP’ye verdiği koltuk desteği karşılığında terk ediliyor...
* ODATV ’ye kısa yorum yazan bir okur,
darbe korkusu içindeki yurttaşları rahatlatıyor:
“Arkadaşlar hiç dikkatinizi çekti mi, bu kadar aramaya rağmen hiç toprak altında tank bulunmadı. Eee, tanksız da darbe yapılmaz ki... Şöyle tanklar yollara çıkacak ki darbe yapıldığı anlaşılsın. Şimdiye kadar kayıp tank bulunmadıysa korkmayın darbe filan olmaz...”
Davutoğlu...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen kabine değişikliği konusundaki düşüncesini soran gazeteciye bir Fransız sözüyle cevap veriyor:
“Plus ça change, plus c’est la meme chose”
Yani: “Değiştikçe daha fazla aynı şey”
Onur Bey devam ediyor...
- Babacan başarılı idiyse neden değiştirdiniz?... Başarısızsa, perde arkasından bakanlığı idare eden Ahmet Davutoğlu’nu neden bakan yaptınız?
Yıldız olmak...
Yeni Enerji Bakanı, Kayseri Milletvekili Taner Yıldız düzgün ve şehirli bir konuşma üslubuna sahip... Ancak sakalıyla “İranlı bakan” izlenimi veriyor. Sayın Bakan, eğer oturduğu koltukta İran’ı değil, Türkiye’yi temsil edecekse herhalde sakalını kesecektir... İnternette kısa bir araştırma yaptık. Enerji konularına hâkim biri olduğu anlaşılıyor. Ancak sicilinde küçük bir sıyrık var... Kullandığı cep telefonu Kayseri’deki Aldora şirketine aitmiş. Durum ortaya çıkınca Taner Yıldız kendini: “Aldora’nın sahibi benim 28 yıllık arkadaşım” sözleriyle savunmuş. Haberi veren Kaytv ise Yıldız’ın bu şekilde devlete vergi kaybına sebep olduğunu anımsatmış... Sayın bakan bu tür alışkanlıkları da herhalde terk edecektir.
Devlet festivali
Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Beykent Üniversitesi’nde gençlere konferans verirken diyor ki:
- Ben asker olarak Emniyet’in istihbaratına güvenmiyorum çünkü bana istihbarat getirecek kurum, benim hakkımda istihbarat topluyor...
Büyükanıt ekliyor:
- Emniyet MİT’e, MİT Emniyet’e güvenmiyor.
Devletin içinde silah ve gücü elinde tutan kurumlar arasında eşi görülmemiş bir savaşın sürdüğüne daha açık ve net bir örnek verilemezdi... İlginçtir; devlet kurumlarını düzenli çalışmasını sağlama göreviyle yüklü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hiç bu düzensizlikten dolayı sıkıntılı görünmüyor...
Yukarıdaki haberi veren Hürriyet’in bir başka sütununda “Darbe Günlükleri”nden sızma satırlar yer alıyor. Günlükler malum, sızma zeytinyağı gibi. Parça parça basına sızıyor.
Günlüklerde İlker Başbuğ hakkında:
“İkinci Başkan güvenilecek bir general değildi.” deniliyormuş. Günlükleri, sahibi olduğu öne sürülen Oramiral Özden Örnek reddediyor. Bazı yasadığı olaylara yaşamadıklarının da eklenerek düzmece günlükler oluşturulduğunu söylüyor. Günlükler sahih olsa bile Özden Örnek’in İlker Başbuğ hakkında bir döneme ilişkin yargısının ne önemi olabilir? Bu yargı iddianameye ne amaçla konulur? Bir milyon kişilik orduya komuta eden bir Orgeneral hakkında böylesine kişisel ve yüzeysel bir iddia nasıl olur da gündem konusu yapılır? Nasıl olur da yüzlerce astının gözünde komutanın itibarı böylesine zedelenir?..
Ergenekon maalesef aynı zamanda devleti içten çökertecek bir kavganın da adıdır...
* ANAYASA Mahkemesi’nin on bir üyesinin on tanesinin kararıyla ülkeyi yöneten parti “laiklik karşıtı eylem ve söylemlerin odağı” olarak hüküm giymiş ve ceza almış... Ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili, bu parti iktidarı tarafından şüpheli olarak takip ediliyor, dinleniyor....
Emre Kongar
* 1950 yılı mayısından beri günlük müstakil siyasi halk gazetesi olarak Rize’de yayınlanmakta olan ZÜMRÜT RİZE Gazetesi 5 Mayıs 2009 Salı günü (yarın) 60. kuruluş yıldönümünü kutlayacak.
Zümrüt Rize’ye “Daha nice yıllara” diyoruz...
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde devletin zirvesinde mesaj yayımlayan tek isim TBMM Başkanı Toptan olmuş. Olmayan bir şey için boşuna mesaj yayımlamayıp tutarlı davranan diğer zirve zevatını kutlarız...