Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kemal Kılıçdaroğlu’nu önceki gece Siyaset Meydanı’nda izledik... Hem kendisini biraz daha yakından tanıdık hem geleceğe ilişkin düşüncelerini öğrenme fırsatını bulduk.
Kılıçdaroğlu soruları yanıtlarken politika yapmıyor, lafı kıvırmıyor, içinden geldiği gibi konuşuyor. Övülse de şımarmıyor, tevazuu elden bırakmıyor, sözleri çelişmiyor. Deniz Baykal onu yemek istiyor mu?
- Beni siyasete sokan da, siyasette yükselmem için önümü açan da Deniz Baykal’dır, dedi...
İstanbul Belediye Başkanlığı’na adaylığının anketlerde birinci çıkması üzerine kararlaştırıldığını, Baykal’ın onu başkan adayı yaparak saf dışı bırakmak gibi bir amacının olamayacağını, ekledi.
- CHP liderliğini düşünür müsünüz?
Bu tuzaklı soruya net bir yanıt verdi:
- Bunu ben veya başkası tayin etmez. Halk tayin eder. Halk beni lider yapmak istiyorsa yapar...
Ama belli ki halkın kendisini lider yapması için birtakım manevralara, oyunlara başvurmayacaktı...
Atatürkçü, laik bir kimliği vurguladı.
Türkiye haritasındaki siyasi bölünmeyi, ırk ve din temeline dayanan iki partinin marifetine bağladı. Irkçılığa ve dinciliğe kesin tavır koydu.
Güneydoğu sorunu olsun, halkın diğer sorunları olsun bunların çözümü için halka gidip konuşacaklarını, talepleri öğreneceklerini, ona göre politika saptayacaklarını anlattı.
İzlerken herhalde pek çok kişinin içinden aynı düşünce geçti:
- Keşke siyaset dünyasında birkaç Kılıçdaroğlu daha olsa... Geleceğe çok daha umutla bakabilirdik...

Haberin Devamı

Bir seçim analizi daha: “Erdoğan’ın hemen her mitinginde yüklendiği medya grubu, Ege ve Akdeniz’de vatandaştan güvenoyu almıştır...
Haldun Ertem

*  Tanrı iradesini hâkim kılmak için yeryüzünde iyi niyetli insanları kullanır. Yeryüzünde kötü niyetli insanlar da kendi iradelerini hakim kılmak için tanrıyı kullanırlar.
Giordino Bruno

İdeal belediye...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, dün Milliyet’in konuğuydu... Yemek sohbetinde İzmir başarısının satırbaşlarını konuştuk... Olağan projeleri yanında, kendisine artı puan getiren özgün projelerini anlattı.. Mesela bir “kardeş aile” projesi yapmıştı... Başarılı bir “Abi, Abla, Kardeş” projesi uygulamıştı. Kent ve birey üzerine ilginç düşünceleri vardı... Sorduk:
- Bu düşüncelerinizi bugüne kadar (5 yıldır) Genel Başkan ve diğer belediye başkanlarının bulunduğu bir toplantıda dile getirebildiniz mi?
- Hayır, dedi...
Sorunun yanıtı, CHP’nin politik sefaletinin bir fotoğrafıydı.
Ciddi bir partinin yapması gereken nedir?
Belediye başkanlarını belli aralıklarla Ankara’da toplarsınız... Projelerini anlatırlar... Birbirleriyle paylaşırlar. Göreve yeni gelen başkanlar, bu projelerden kendilerine uygun olanları alıp uygular. Bu arada partinin bir yerel yönetimler programı olur (seçime bir hafta kala alelacele uydurulan cinsten değil)... Başkanlar (Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi) mal beyanı verir. Harcamaları şeffaf olur. CHP’li belediyelerin farkı farkedilir. Bu fark genel seçimlerde partiyi büyütür. vs...vs... Nerede bütün bunlar?

Haberin Devamı

Hamdolsun
Biri baksın falımıza,
Tuz kattılar balımıza,
Ağlanacak halimize,
Gülüyoruz be hamdolsun.

Haberin Devamı

Hani teğet geçecekti?
Kriz gelip geçecekti?
Başlamadan bitecekti?
Ölüyoruz be hamdolsun...

Millette geçim korkusu,
Onlarda seçim kaygısı,
Şehirde kömür kokusu,
Soluyoruz be hamdolsun.

Nerde düzen, nerde birlik?
Hani birdik, bütündük?
Alt kimlik, üst kimlik,
Bölünüyoruz hamdolsun..

Üç, beş kuruş memuruma,
Hem emekli hem duluma,
Gemi yakışır mahdumuma,
Alıyoruz be hamdolsun...

“Al git!” dedi anamızı,
Okutacak salamızı,
Aradıkça belamızı,
Buluyoruz be hamdolsun...

Bir Recep İvedik filmi,
İzledik, güncel ve ilmi,
Uyuma vakti geldi mi,
Dalıyoruz be hamdolsun..

Avrupa’nın havuçları,
Kapalıdır kapıları,
Tuz dökülmüş avuçları,
Yalıyoruz be hamdolsun...

Bazıları göbek kaşır,
Sandıklara oyu taşır,
Bu güzel ülkeme sabır,
Diliyoruz be hamdolsun...

Dünyalıktır zikirleri
Anlaşılmaz zehirleri,
Akılları fikirleri,
Çeliyoruz be hamdolsun...

Mektup, zarfa ilişmiyor,
Demokrasi gelişmiyor,
Cafer’e bez yetişmiyor,
Siliyoruz be hamdolsun...

Onlar efendi, biz hamal,
Artık zamanı: Bir rol al!
Hepimiz Mustafa Kemal,
Geliyoruz be hamdolsun..

‘Ulan’ demez, Tahsin Özden,
Gidemez küfürlü izden,
Hicivleri dilimizden,
Salıyoruz be hamdolsun..

Geyik!
Seçim biteli 1 hafta oldu ama seçim geyikleri hâlâ son hızıyla devam etmekte... Özellikle de AKP’yi silip süpüren İzmirlilerin internette yaptıkları geyikler... İşte onlardan bazıları.
-  Biz İzmirliler de Rabbimize sorduk; CHP dedi.
-  Biz İzmir’iz; rakıya arseniği katar içeriz.
-  Daha da İzmir’e gelme.
-  Her İzmirli üç çocuk yapsın; birini Ankara’ya diğerini İstanbul’a göndersin. Ankara Gökçek’ten, İstanbul Topbaş’tan ancak böyle kurtulur.
-  Sonuca bakınca ne anlıyoruz? Demek ki arsenik insan zekâsını geliştiren bir maddeymiş!

DSİ...
Eğitimleri bunca yıldır kendi tesislerinde yapan DSİ, bu yıl seminer için Antalya Belek’te 4 tane 5 yıldızlı otelle anlaştı. 6 - 10 Nisan tarihleri arasında yaklaşık 2000 yönetici, mühendis ve memuru bu otellerde ağırlayacak. Çalışanlar soruyor: Bu ağır masrafa gerek var mıydı?

AKP hakkında “Bir türlü merkez partisi olamadı” şeklinde şikayetler vardı.
AKP bu seçimde tam anlamıyla “merkez partisi” olmuştur.
Seçim sonu haritasına bakın.
Anadolu’nun kıyılarını terkederek tam merkezine oturmuştur! 
O. İçel