Kıbrıs’’ta Talat ile Hristofyas arasında kırmızı telefon hattı kurulacakmış.
KKTC Eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş anlatıyor:
- Amerikalılar 45 yıl önce benimle Klerides arasına da böyle bir hat koymuşlardı. Tek bir kez bunu kullanmayı denedim fakat karşı taraf cevap vermemişti. Klerides ile yeniden bir araya geldiğimizde kendisine bundan bahsettim. Yarı şaka yarı ciddi bir şekilde “Başka yer olmadığı için bu telefonu aşağı kattaki tuvalete koyduk, bu nedenle olacak aradığını işitemedik” dedi. Mesaj alınmıştı. Özel telefonlaşacak bir şey yoktu!
* * *
Rauf Denktaş, Talat - Hristofyas görüşmelerini nasıl yorumluyor? Dinleyelim:
- Rum “Kıbrıs benimdir, benim olan Kıbrıs işgal altındadır, başka mesele yoktur” diyor. Siz “KKTC benimdir, dokundurmam ona” demediğiniz takdirde karşı tarafın dediğine geleceksiniz.
* * *
Talat - Hristofyas görüşmesi sonrasında açıklanan bildiriyi Müdafaa-i Hukuk dergisinin son sayısında yorumlayan emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, diyor ki:
- Bildiri, özellikle iki toplumlu bir çözüm öngörmesi açısından Annan Planı’nın da gerisinde kalmaktadır. KKTC’nin ortadan kalkmasına yol açacak, Kıbrıs Türk Halkını, Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında toplum statüsüne indirecektir.
* * *
Bizim Milli Güvenlik Konseyi 24 Nisan 2008 tarihinde Kıbrıs’la ilgili çözüm esaslarını içeren bir bildiri yayımladı. Ne var ki, Talat’ın izlediği yol bu esaslara uymuyor... İşin tuhafı, AKP buna rağmen Talat’ı destekliyor!
Rektör seçimlerinde en fazla oyu alan bazı adaylar Köşk’e gönderilen listeye girememiş.
En fazla puan toplayan takımın küme düşmesi gibi bir şey...
Haldun Ertem
Haç...
Trabzon’da yeni açılan Forum Trabzon Alışveriş Merkezi’nin bir bölümü ‘haç’a benzediği iddiaları yüzünden
yıkılacakmış.
Proje müdürü Yücel Çelik, denizin daha güzel seyredilmesi için fenerin iki yanına seyir yerleri eklediklerini açıklamış. Dikey fenerin iki yanına yatay
seyir yerleri eklenince yapı haça benzemiş. Merkezi yapan şirket ihbarlar üzerine fenerdeki seyir yerlerini kaldırma kararı almış.
Türkiye’de uzun yıllar bir hasta zihniyet vardı.. Nereye baksa orak çekiç görürdü... Yeni dönemde orak çekiçin yerini haç aldı anlaşılan.
İşimiz iş...
Üniversiterektörleri bundan böyle AKtör olacak anlaşılan...
Engin Balım
TTK
Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu tatilde iken görevinden alındı. Halaçoğlu’nun kimi konularda yetersizlikleri olabilir... Ancak, örneğin Ermeni soykırım iddialarına karşı heyecanlı ve gayretli bir çaba içindeydi. Olağan ve sessiz şekilde, kendisine teşekkür edilerek görevden alınsa mesele yoktu. Ama bu şekilde, adeta birilerine şirin görünmek ister gibi apar topar görevden alınması niye? Bir yerden emir mi geldi?
DTP
Güneydoğu’da her gün bir - iki askerimiz PKK’nın döşediği mayına basarak veya açılan ateş sonucu ölüyor. DTP Kongresi Ankara’da bu ortamda yapılıyor...
Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan’ın kardeşleri kongre salonunda mutena yerlerde oturuyor.
Dört bir yanda Öcalan posterleri...
Salon ‘Öcalan’a özgürlük’ diye bağırıyor...
Tabii İstiklal Marşı falan okunmuyor...
Onun yerine “Oramar türküsü” söyleniyor. Türkü, Dağlıca baskınını övüyor.
Teröre methiye düzülüyor...
Sonra ne mi oluyor? Tabii her zamanki gibi...
Savcılık soruşturma başlatıyor!
Merak etmeyiniz... Hiç kimse gece yarısı yataktan kaldırılıp gözaltına alınmayacak.. İddianame hazırlanıyor diye aylarca hapis yatırılmayacak... Onlara demokrasi uygulanıyor...
F-Tipi medya
“Hizbullah, PKK, TİT, THKP-C, İBDA-C ” gibi örgütleri Ergenekon’a bağlamış.
Sayelerinde “Türkiye Terör Örgütleri Konfederasyonu” da kuruldu..
Gülhan Elmas
Binali n’etti?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım neden gensoru geçirdi? CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu bu renkli olayı anlatıyor:
- Tarhan Towers Havayolu Genel Müdürü Ali Tarhan, iktidara yakın, muhafazakar bir işadamı. Birgün Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı telefonla arıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Uluduru’nun, şirketine uçuş izni vermek için kendisinden 800 bin dolar istediğini söylüyor. Ardından, ben üç kez Hacca gittim, rüşvet vermem diyor. Böylesi bir vahim şikâyet karşısında Bakan’ın ne yapması lazım?
- Herhalde o işadamına elindeki bilgi ve belgeleri getir, gereğini yapayım demesi lazım.
- Öyle demiyor. Rüşvet iddiasını duymazlıktan geliyor, sen inanmış bir işadamısın, gel sana yeni bir şirket kuralım, diyor.
- Siz bunları nereden biliyorsunuz?
- Bu konuşmanın telefon kaydı elimizde. Zaten Binali Yıldırım da kaydın elimizde olduğunu bildiği için gensoru görüşmesinde bana yanıt verirken bu konuşmayı inkar edemedi. Sadece dikkat et, o işadamı seninle yaptığı konuşmayı da banda almış olabilir, diyerek beni aklınca tehdit etti. Bandı dinlerken bir yerde çok güldüm.
- Nerede?
- Binali Yıldırım, işadamıyla konuşurken bir ara kuşkulanıyor. Sesimi banda mı alıyorsun Aliciğim, diye soruyor. Bu bölümü dinlerken aklıma Binali Yıldırım’ın geçenlerde Meclis’te yaptığı bir konuşma geldi. Telefon dinlemeleriyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, dinlemeyi önlemenin imkânı yoktur, önlemenin tek yolu konuşmamaktır, demişti. Çok şükür ki Bakan beyimiz başkalarına yaptığı tavsiyeyi kendisi dinlememiş. Yoksa rüşvetçiyi açık açık koruduğunu nereden bilecektik.