Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt 32. Gün programında dedi ki:
“Telefonumun dinlendiğinden hiç şüphem yok. Bu bilgi bana iletildi. Kim dinliyordu? Emniyet mi, bilemem.”
Yaşar Büyükanıt’ın bu sözleri üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım açıklama yaptı:
“Eski Genelkurmay Başkanı böyle bir endişe yaşıyorduysa gereğini yapmalıydı. Telefonunun dinlenildiğini söyleyenler şikâyetçi olmuyor. Gidip savcıya şikâyet edecekler, ‘Benim telefonum dinleniyor’ diyecekler...”
Ya Bakan Bey çok saf ya da milleti çok saf zannediyor...
Dinlemeler ya yargıç kararıyla yapılır, yasaldır, gizlidir.
Savcı böyle bir dinlemeyi araştırıp sonucu dilekçe sahibine bildiremez.
Ya da dinleme yasadışıdır. Yani zaten devlet tarafından bulunamıyordur.
Ayrıca ülkede maşallah dinlenme kuşkusu içinde olmayan kimse kaldı mı? 70 milyon savcıya mı başvuracak?
Avukat Turgut Kazan önceki akşam TV8’de anlattı..
Büyük bir kentin özel yetkili savcısına gidiyor. Siyasi sohbet falan yapmayacak. Bir mesleki konuyu konuşacak. Soruyu soruyor. Savcı “Bir dakika” diyor, televizyona uzanıyor, sesini açıyor, sonra yanıt veriyor.
Neden? Çünkü dinlenildiği kuşkusundadır...
Emniyet ve MİT’in bütün Türkiye’yi dinlediği, 2007’de jandarma aynı yetkiyi alınca Adalet Bakanlığı’nın Yargıtay’a başvurarak jandarmaya verilen yetkinin iptalini istediği biliniyor. Her şey hükümetin kontrolündedir. Ve hükümet yasal olsun, yasa dışı olsun, dinlemelerden memnundur. Çünkü dinlemelerle iktidara karşı muhalefet ve siyasi örgütlenmeler caydırılıyor. Korku salınıyor...
Soru: Din devleti kurulmadan önce ne yapılır?
Yanıt: Dinleme devleti kurulur...
Haldun Ertem
DTP’li hanımlar...
Ordu’dan Demet Hanım yazıyor: “Mardin örneğinde olduğu gibi Doğu’da meydana gelen hemen her olay haklı olarak eğitimsizliğe, cehalete bağlanıyor...
DTP o bölgelerden çıkıyor. Peki dilinden demokrasiyi barışı ve kardeşliği düşürmeyen bu parti kendi insanının gelişimi için ne yapıyor?
Sorum özellikle siyasette çeneleri hayli güçlü olan DTP’li hanım milletvekillerine... Ben DTP’li hanımları tek bir sosyal projede önderlik ederken görmedim, duymadım...”
Güneydoğu’nun durumundan elbet hepimiz sorumluyuz. Ancak sosyal ve ekonomik dengesizlikleri gidermekte DTP’ye de fazla görev düşüyor.
Uras DİSK ile..
İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’la ilgili dün bu sütunda yer alan iddia “1 Mayıs’ı Taksim’de Türk İş’le birlikte kutladığı” idi. Ufuk Uras gönderdiği notta duruma açıklık getiriyor:
- Sabah erken saatlerde, Pangaltı’ndaki buluşma noktasına gitmek için Taksim Alanı’na çıktığımda, gazeteci arkadaşlarla sohbet ederken, Türk - İş heyetinin alana geldiğini görünce, onların da 1 Mayıs’ını kutladım ve oradan Pangaltı’na, DİSK, KESK heyetinin yanına geçtim. 6 yerde gaz bombası yiyerek, kol kola 1 Mayıs Alanı’na varma bahtiyarlığına ulaştık.
Uras’ın Süleyman Çelebi ile kolkola yürürken fotoğrafları da var...
Cumhuriyet
Cumhuriyet gazetesi 85. kuruluş yıldönümünü kutluyor..
Cumhuriyet ilanını izleyen günlerde İstanbul basını mütareke basını kimliğini korumaktadır...
Atatürk, Yunus Nadi’den İstanbul’da yeni rejimi halka anlatacak bir gazete yayımlanmasını ister... Adını da bizzat koyar: Cumhuriyet... Yunus Nadi, İstanbul’da Cumhuriyet’i 7 Mayıs 1924 günü çıkarır. Yıldönümü gecesinde konuşan İlhan Selçuk dedi ki:
- 1920’lerde İstanbul basınının yabancı devletlerle işbirliği yapması olağan karşılanabilirdi. Çünkü Türkiye işgal altındaydı. Bugün öyle bir durum yoktur. Ancak bugün de fikirler işgal altındadır...
Gazete, 85 yıl önceki gibi bugün de cumhuriyeti savunma görevini kararlılıkla sürdürüyor.
Daha nice yıllara diyoruz...
Tiyatrocular
Ankara’da 17 Mayıs Pazar günü cumhuriyet mitingi var... Miting bir demokratik hakkın kullanımıdır. Umarız güvenlik güçleri bu demokratik mitingin huzurlu geçmesi için tüm önlemleri alacaklardır...
18 Mayıs günü ise Taksim’de başka bir etkinlik yer alıyor...
Değerli sanatçı Gülriz Sururi tüm tiyatro sanatçılarını (oyuncular, yazarlar, yönetmenler, tasarımcılar, çevirmenler, müzisyenler, yöneticiler, eleştirmenler, teknisyenler, amatörler, profesyonel gruplar) 18 Mayıs Pazartesi saat 11.00’de Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na kadar sürecek yürüyüşe davet ediyor. Yürüyüş Cumhuriyet Anıtı’na çelenk konulmasıyla son bulacak...
Sessiz yürüyüşte pankartlarda tiyatro masklarıyla birlikte şu sloganlar yer alacak:
- Yargı siyasallaşıyor. Seyirci kalmayın
- Çağdaş eğitim her gün darbe yiyor. Seyirci kalmayın
- Onlar bizler diye kutuplaştırılıyoruz. Seyirci kalmayın
- Laik cumhuriyet tehlikede. Seyirci kalmayın
- Bilimin ışığı karartılıyor. Seyirci kalmayın
Kendi dertlerini unutmanın tek yolu başkalarınınkini dert etmektir...
İtalyan sözü
