Gelir İdaresi Başkanı Akif Ulusoy’un Doğan Yayın Holding İkinci Başkanı Soner Gedik’le yaptığı konuşma kayda alınmış... İnternete aktarıldı. Akif Ulusoy Kıbrıs’a tayin edildi...
Olay, iş dünyasının da izinsiz dinlemeye alındığını gösteriyor.
Başbakan Erdoğan, izinsiz dinlemeleri kimin yaptığını bilmediğini söylüyor...
Peki bunu yapanlar aranıyor, ortaya çıkarılıyor mu?
Hiç öyle bir niyet ve çaba da gözlenmiyor.
Bu tezgâhı kuranlar, örneğin Merkez Bankası Başkanı’nın, Maliye Bakanı’nın telefonlarını dinleyerek bu bilgileri kazanç amaçlı kullanamaz mı?
Banka yöneticilerinin, önemli bürokratların, özel sektör patronlarının yaptıkları konuşmaları dinleyenler, bunları gizlice pazarlayamaz mı?
Bilgiler borsada veya bir başka yerde kullanılamaz mı?
Banka hesaplarının veya kartlarının şifreleri telefonla ulaştırılıyor.
Bu trafiğe girenler şifreleri ele geçirerek hesaplara giremez mi?
Hesaplardaki paraları boşaltamaz mı?
Bunların hepsi mümkün... İş dünyasından bir dostumuz diyor ki:
- Bu dinlemelere sır kaptırmamak için gayret ediyoruz. Bu yüzden işler yavaşlıyor. Bu durum uzun vadede yabancı yatırımcının da Türkiye’den soğumasına yol açacaktır...
Dinleme sektörü iş hayatını da bozuyor...
Bakan Eroğlu, kendisinden iş isteyen kadınlara “Evdeki işler yetmiyor mu” karşılığını vermiş.
Kadına bakış açılarını ara sıra böyle ağızlarından kaçırıyorlar...
Haldun Ertem
İlgilisine...
“Yürüyüşünde tabii ol. Sesini alçalt.
Çünkü seslerin en çirkini, şüphesiz eşeklerin sesidir! ”
Lokman Suresi 19. Ayet
* Bunların küresel krize karşı önlem paketleri makarna, nohut ve bulgar paketinden ibaret.
Cem Toker
Meçhul şehir!
“Mutluyum; son 5 yılda hayatımda çok şey değişti.
Artık, çocuklarımın huzurla büyüyeceği güvenli bir çevrem,
Taksitlerini kira öder gibi ödediğim mutlu bir yuvam var.
Tertemiz havasıyla, suyuyla, ışıl ışıl caddeleriyle
huzurla yaşadığım bir şehrim var.
Gurur duyuyorum;
Yaşadığım şehir dünyanın en güzel, en bakımlı şehirleriyle yarışıyor.
Geleceğe güvenle bakıyorum;
Bana ve şehrime hizmet vermek için gece gündüz çalışan bir belediyem ve başkanım var.
İyi ki AK Belediyeler var, İyi ki AK PARTİ var.”
Ankara’dan yazan okurlarımız Sevil - Güngör Özden çifti, iktidar yandaşı gazetelerde AKP’nin verdiği yarım sayfalık yukardaki ilanı görmüşler, soruyorlar.
“Yaşamımızı böyle bir şehirde geçirmek istiyoruz. Ancak ilanda bu nitelikteki şehir veya şehirlerin adlarını göremedik. AKP acaba yeni bir ilan vererek bu şehrin adını ve nerede oluduğunu açıklar mı?
Arınç’ın ‘Ar’ı
“Askerlikten başka her şeyi yapmışlar. Siyasetle uğraşmışlar. Memlekette kendi kafalarına göre uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasadışı güçlerle bile işbirliği yapmaktan çekinmemişler.”
Kendisine sorarsanız, “hukukçuyum” diyen... Ama hukukun en temel ilkelerinden “İnsanlar suçluluğu ispatlanana kadar suçsuzdurlar”dan bile bihaber olan... Ya da bihaber davranan Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç birkaç gün önce etmişti bu lafları. Önceki gün Genelkurmay sözcüsünün tepkisi üzerine dün ekranlarda kendini savunur gibi yaparken, yine hücum etti. Bu defa da emekli generallerle ilgili ortalıkta dolaşan korsan kasetleri diline doladı. Söz konusu kasetlerin yasadışı yollarla elde edilmesini hiç sorun yapmadı... Sanki mahkeme kararıyla teknik incelemesi yapıldıktan sonra gerçek oldukları kesinlikle ortaya çıkmış gibi kabul etti... Emekli generallere yeni bir yargısız infaz daha yaptı.
Ülkemizde birtakım “emekli subay”, “gazi”, “muharip gazi” dernekleri vardır. Bülent Arınç’ın ağır hakaretleri karşısında onlar da sus pus. Bu yiğitler! emekli albay veya generallere uygulanan (olağan yargılamanın dışında kalan) hukuksuzluklar karşısında da en küçük tepki vermezler. Tam siper durumundadırlar. Bunların adına sivil halkın yüzü kızarıyor, onu üzülerek ekleyelim...
* Heey Balbay, sesimi duyuyor musun?
Sen mi içeride tutuklusun, yoksa biz mi dışarıda?
Hamza Saykan
Tatlı sesler
Meslektaşımız Ümit Zileli’nin Radyo Tatlıses’te 4 yıldır sürdürdüğü programına veda ettiğini yazdık...
Radyonun Yönetmeni Emel Yalçın not gönderdi:
“Ümit Zileli’nin programına son verilmemiştir. Ümit Zileli, 1 Nisan tarihine kadar yıllık iznini kullanmaktadır. Programın yayından kaldırılması konusunda da RTÜK tarafından bir baskı gelmemiştir.”
Peki, bu izin niye? Ümit’i 1 Nisan’dan sonra izleyeceğiz demek...