TÜBİTAK’ı yöneten kafaların bilime, bilimselliğe nasıl baktıklarını Darwin sansürüyle öğrenmiş olduk. Peki ya sonrası? Dergide artık gerçek bilim ve bilim adamlarıyla ilgili yazılar yer alamayacağına göre ne tür konular işlenecek? Arkadaşımız Fahrettin Fidan, her zaman olduğu gibi bu defa da, “Bana ne ya, her şeyi ben mi düşüneceğim?” demiyor, sakıncasız (günahsız) konu önerilerini bilâbedel takdim ediyor.
- Dünyamız öküzün boynuzları üzerinde düşmeden nasıl durabiliyor? Öküz bir gün kuyruğu titretebilir mi? Titretirse ne olur? Kıyamet o gün mü kopar? Yoksa inceldiği yerden mi kopar?
- Dünyamızın dışında başka âlemler de var mıdır? Varsa o âlemler günümüzde ne âlemdedir? Elalem (gayrimüslim ilim adamları) bu mevzuda ne demektedir? Onların demelerine Adilcevaz Müftüsü Cezmi Cevaz’ın verdiği cevap nedir?
- İnsanoğlu çamurdan halkolduğuna göre kimi insanların durup dururken çamurluk yapması, mayalarındaki bu çamurdan mıdır, yoksa hamurlarındaki bozukluktan mıdır?
- İnsan maymundan geliyorsa neden bütün maymunlar insan olmadı? Bu da Darwin yasalarının geçersizliğini göstermez mi?
- Domuz eti yiyenlerin eşlerini kıskanmadıkları ilmi olarak ilk ne zaman kanıtlandı? Gavurların eşlerini kıskanmamalarıyla domuz eti yemeleri arasındaki münasebet nedir? Domuz eti yiyenlerde daha böyle ne gibi münasebetsizlikler görülür?
- Kara kedi neden uğursuzdur? Geceleri niçin tırnak kesilmez? Kesenin rızkı kesilir mi? Yeter mi? Burada kesiyim mi?
Washington Belediyesi’nde ortaya çıkarılan yolsuzluk olayında bir Türk vatandaşı da tutuklanmış.
Belediye olur da yolsuzluk, yolsuzluk olur da Türk olmaz mı?..
Haldun Ertem
Seçim gürültüsü...
Muayenehanesi Şişli’de olan Prof. Tarık Altınok telefonda:
- Bu civarda tam 17 tane hastane var, diyor, aynı zamanda en yoğun seçim propagandası da bu ilçede... Caddelerden sürekli seçim minibüsleri geçiyor. Hoparlörler sonuna kadar açılmış. Şarkılar, türküler, siyasi nutuk niyetine böğüren insanlar... Hepsi bizim burada... Ne düşünüyor bu adamlar? Acaba halkın oyunu, kendilerini en çok rahatsız eden partiye vereceğini mi düşünüyorlar? Hastaları da, sağlam insanları da ölümüne rahatsız ettiklerinin farkında değiller mi? Bu rezalete ‘dur’ diyecek kimse yok mu şehirde?
Uçakta...
Hollanda’daki son uçak kazası yolculuk yapacak olanlarda tedirginliği artırırken şu yaygın öneri yine dile getirildi:
- Uçağa binerken iki tek atın bir şeyiniz kalmaz...
Bilvesile rahmetli İnönü’yü andık... Erdal İnönü bir seçim gezisi için ‘pırpır’ tabir edilen küçük uçaklardan birine binme hazırlığındadır. Kendisiyle gelecek olan gazetecilerden biri uyarır:
- Sayın Genel Başkanım bu uçağa iki tek atmadan binilmez...
Rahmetlinin yanıtı:
- Atalım, atalım da uçak bundan anlayacak mı?
Eskişehir
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen geçenlerde belediye depolarından birinde bir büste rastladı... Büst 1994 - 1997 yılları arasında görev yapan DYP’li Belediye Başkanı Aydın Arat’a aitti. Uygun bir yere yerleştirmek üzere yaptırılmış ama sonra bir kenara atılmıştı. Büyükerşen buradan esinlendi. Hayatta olmayan iki eski belediye başkanı Selahattin Günday ve Selami Vardar’ın da büstlerini yaptırdı. Günday ve Vardar’ın büstlerini Büyük Park’a... Arat’ın depolarda bekleyen büstünü de dün törenle Aydın Arat Parkı’na diktirdi...
Güzel bir vefa örneğiydi bu jest... Zaten ne diyor Büyükerşen her fırsatta:
‘Şehir Eskişehir’dir’
Bahşiş...
Belediye meclis listeleri yapılırken hayli kulis, kavga, darılma, küsüşme izledik.
Nedir belediye meclis üyeliğinin cazibesi?
Soruşturduk... Efendim, belediye meclis üyeleri oturum başına 89 lira alırmış. Her ay 5 toplantı yapıldığından bir üyenin yaklaşık aylık geliri 450 lira imiş...
İmar komisyonu her ay 10 gün toplanırmış. 5 günde normal toplantı olduğu için imar komisyonu üyesinin maaşı 1500 liraya yaklaşırmış.
İmar komisyonuna duyulan ilginin sebebi bu olsa gerek!
O ilginin başka sebepleri de mi var? Yok canım! Neymiş onlar? İnanmam...
Yerel seçimlerde belediye başkanlığına adaylığını koyanlardan birinesormuşlar:
- Belediye başkanlığına neden soyunursunuz?
- Daha iyi giyinmek için, demiş adam.
* * *
Seçim dolayısıyla Kilis’e giden devlet büyüklerine ilçenin altın anahtarı verilmiş. Devlet büyükleri ilçeden ayrılır ayrılmaz halk yetkilileri uyarmış:
- Aman kentin kilidini değiştirin ne olur olmaz...