HPV aşısı neden ücretsiz olmalı? Davalar açılmaya başladı

14 Nisan 2022

Bugün bir Podcast dinledim. Avukat arkadaşım Kardelen Ateşçi’nin başlattığı hukuki sohbet içerikli bu serinin ilk konusu “HPV Aşısı Neden Ücretsiz Olmalı?” idi. Konu ilgimi çekti. Çünkü (özellikle kadınlarda rahim ağzı kanserini engellediği bilinen) HPV aşısının Türkiye’de ücretli olmasını aklım mantığım zaten almıyordu.

Ülkemizde HPV aşısını kolaylıkla yaptırabiliyorsunuz. Aşının ücretini ödüyorsunuz ve sonra ödeme belgeniz ile ancak yasal yollara başvurarak ödediğinizi iade alabiliyorsunuz. Ki bunda da net konuşamıyorum. Bu konuda davalar yeni yeni açılmaya başladı. Mahkemeler ödeme taleplerini kabul eder yönde kararlara son dönemlerde imza atmaya başladılar.

Dava açmadan önce tabii ki öncelikle kuruma başvuru yapılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’na yaptığımız başvurularda ödeme talebimiz tabii ki en başta reddediliyor. Gerekçe ise kurumca ödenebilecek ilaçlar ve aşıların bulunduğu liste içerisinde HPV aşısının olmaması. HPV aşısının sosyal sigortalarca karşılanmaması karşısında yasal

Yazının Devamı

Aile işletmelerinde sürdürülebilirlik

28 Mart 2022

Son zamanlarda beni en çok heyecanlandıran etkinlik hiç şüphesiz öğretim görevlisi olduğum okulumun “Aile İşletmeleri Kongresi”.

Ülkemizdeki şirketlerin neredeyse %90’ı aile şirketi. Piyasadaki çoğu şirket, aile şirketiyken bu işletmelerin ömürleri ikinci nesle dahi zor dayanıyor.

Aile işletmelerinin sürdürülebilirliği önemli bir mesele. Tartışmaların hakim olduğu, büyüklerin yeni nesle güvenmediği, yetki vermediği, yeni neslin ise beğenmediği yönetim tarzlarının hakim olduğu ve nihayetinde kapatılan aile işletmeleri, bizim gerçeğimiz…

Kültür Üniversitesi AGMER birimi bu noktada taşın altına elini koyuyor. “Aile işletmelerinde kurumsal dayanıklılık ve sürdürülebilirlik” dokuzuncu kez yapılan kongrenin teması. Çok önemli konularda kilit isimlerin yapacağı konuşmalar ve deneyim aktarımları iki gün sürecek. Kurumsal dayanıklılığın sağlandığı aile şirketlerinden feyz alacağımız önemli bilgiler aktarılacak. Aile şirketleriyle ilgili çalışmalar yapan, aile anayasası ve kurumsallaşma adına

Yazının Devamı

Benim fikrim benim kararım

11 Mart 2022

Hepimiz iş hayatına büyük hevesle atılıyoruz. Bir fikrimiz var ve heyecanlıyız… Bir önce işe koyulmak istiyoruz. Şirketimize unvan buluyoruz, şirketi kuruyoruz. Ekibimizle birlikte harikalar yaratmak istiyoruz.

 Aradan bir zaman geçiyor ve noterden bir ihtarname geliyor. Bir şirket kendi markasını ihlal ettiğimizi söylüyor. Bakıyoruz haklı da. Kullandığımız isimle aynı markaya sahip. Üstelik marka tescili de yaptırmış… Ürettiğim yüzlerce marka logosu baskılı ürün ne olacak?

 Başka bir örnek daha vereyim. Benim yazdığım kitaba çok benzer içerikte bir film çıktı. Sanki benim romanımı senaryolaştırmış. Benden telif muvafakatnamesi alması gerekmez miydi?

Bu benzeri birçok olay hayatta sıkça yaşanıyor. Bizim yaratıcılığımızla ortaya koyduğumuz ürünler üzerindeki fikri mülkiyetimiz ve sinai mülkiyetimiz saldırılara karşı korunuyor.

Sıkça yaşanan olaylardan yola çıkarak bir kitap yazdım: Benim Fikrim Benim Kararım.

Kitabımda en çok görülen olaylara ilişkin emsal kararları inceledim. Gizlilik sözleşmesi, ticari

Yazının Devamı

"İş yerim/evim satıldı" şimdi ne olacak?

17 Şubat 2022

Emlak piyasasında hızlı dalgalanmaları izlediğimiz bir dönemdeyiz. Kira artışlarıyla ilgili çok fazla soru alsak da konut-işyeri satışı halinde kiracıların tahliyesi de diğer bir gündem maddemiz.

Konut ve işyerleri insanlar açısından hayati fonksiyon taşımaları sebebiyle özel bir öneme sahip. Gerçekten de konut insanların barınmaları ve huzur içinde yaşamaları için gerekliyken; işyeri de insanların yaşamlarını idame ettirmeleri adına kazanç sağlamalarına ortam sağlıyor.

Birçok kiracıdan yaşadıkları veya işyeri olarak kullandıkları mülklerin satıldığını ve yeni mülk sahiplerinin tahliye talep ettiği yönünde duyum ve şikayetler alıyorum.

Gayrimenkülün satılması halinde gayrimenkülü sonradan alan kişinin mevcut kiracıyı tahliye ettirmesi mümkün mü? Evet.

Konut satışında “yeni malikin gereksinimi” başlıklı bir düzenlememiz var. Türk Borçlar Kanunu’nun 351. maddesi yeni mülk sahibine tahliye için imkan tanıyor. Bu imkanı kullanmak için belli şartlar var.

Öncelikle gayrimenkulü alan kişinin 2

Yazının Devamı

Kira bedeli değiştirilebilir mi?

18 Ocak 2022

Bir önceki yazım kiracıların ihtiyaç sebebiyle tahliyesiydi. Bu konuya dair mağduriyet yoğun olunca çok fazla dönüş aldım. Kira konusu gerçekten esaslı bir konu. İnsanların temel ihtiyaçlarından biri olan “barınma” ihtiyacı tehdit altında. Bana gelen soruların büyük bir kısmı kira bedelinin değiştirilmesi, uyarlanmasıyla ilgili olduğu için bu yazımda “uyarlama davaları”na değinmek istiyorum.

Konut ve çatılı işyeri (ev ve iş yeri) ile ilgili kira sözleşmelerinde kira artış oranında iki ihtimal karşımıza çıkıyor.  Taraflar sözleşmede kira artışının ne kadar olacağını konuşmuş olabilir veya bu konuda herhangi bir anlaşma yapılmamış olabilir.

Taraflar arasında anlaşma varsa kararlaştırılan kira bedeli anlaşmadaki oran kadar artıyor (ticari olmayan kiralarda bu miktar TÜFE oranını geçemiyor).

Taraflar arasında anlaşma yoksa, artış TÜFE oranını geçmeyecek şekilde belirlenebiliyor.

Peki, TÜFE nedir? Tüfe, Tüketici Fiyat Endeksidir. TÜİK tarafından açıklanır ve bu açıklama doğrultusunda yasal kira artış oranı belirlenmiş

Yazının Devamı

Kiracıların durumu ne olacak?

4 Ocak 2022

Son aylarda “ihtiyaç” meselesidir alıp başını yürüyor. Tüm kiraya verenlerin kiraladıkları dairelere, işyerlerine ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. İlginçtir ki tüm bu ihtiyaçlar kira bedellerinin yoğun bir şekilde arttığı son iki üç aylık döneme tekabül etti (?).

Aylık kirası normalde 2.000 TL olan bir konutun kirasının 4.000 TL gibi tutarlara çıktığı bir gerçek. Hal böyleyken mülk sahipleri bu artıştan yararlanmak istiyor. Peki kiracının hali ne olacak? Çevremde mülk sahibinin baskılarından yılan ve çok daha yüksek kira bedelleri ödeyip, yüklü taşınma masrafı yaparak konut değiştiren birçok kişi var.

Ticari olmayan kira sözleşmelerinde belirlenen aylık kira bedellerinin kira dönemi sonunda en fazla TÜFE oranında artabileceği kabul ediliyor. TÜFE’nin açılımı ise tüketici fiyat endeksi. Bu artışı istemeyen, az bulan, birçok kiraya veren “kendisinin, çocuğunun veya anne-babasının ihtiyacı” olduğunu ileri sürerek kiracılarına tahliye bildirimleri gönderiyor.

Öncel

Yazının Devamı

Yıl biterken geride bıraktıklarımız

13 Aralık 2021

İçinde bulunduğumuz 2021 yılı çok hızlı geçti ve yılın son günlerini yaşıyoruz. Genelde yıl biterken bir kritiğini yapar, bu yıl sınavımızın ne olduğunu, cebimizdekileri, geride bıraktıklarımızı düşünürüz.

Ben de geride bırakıp, sadeleştiklerimi düşünürken arkadaşlarım ve takipçilerimin neleri bırakmak istediğini merak ettim. Instagram'dan bir soru-cevap etkinliği başlattım. Bu yıl sona ererken neyi geride bırakmak istersiniz diye sordum.

Sizce en çok gelen cevap neydi?

Maske.

Cevap şaşırtmadı. İnsanlar pandemi ile yaşamaya, uzaktan çalışmaya, mesafe kurallarına alışsa da maske takmaya alışamadı. Her ne kadar benimseyemesek de Covid-19 grip kadar normalleşmediği sürece kullanmak zorundayız.

Alışılamayan ve geride bırakılmak istenen başka bir konuda kur krizi. İnsanlar ekonomik anlamda çok sıkı bir darboğazdan geçiyor. 2022’de kur krizini ve maskeleri geride bırakabileceğimizi sanmıyorum. Sağlık anlamında ve finansal anlamda tedbirleri elden bırakmamakta fayda var.

Gelen cevaplardan çevresel faktörlerden etkilenmeyerek bireysel anlamda kolayca geride bırakabileceklerimiz

Yazının Devamı

Verbis kayıt tarihleri yine ertelenir mi?

25 Kasım 2021

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun (KVKK) 11.03.2021 tarihli ve 2021/238 sayılı kararına göre VERBİS kayıtları 31.12.2021 tarihine ertelenmişti. VERBİS kayıt zorunluluğunun başladığı 30.09.2019 tarihinden bu yana kayıt süreleri sürekli erteleniyor.

Şu an VERBİS kaydı için son tarih 31.12.2021 olsa da KVKK'nın erteleme geçmişi şirketler nezdinde güvenilirliği zedeledi. VERBİS kaydı yaptırması gereken birçok işletme var. Diğer yandan daha önceki ertelemeler sebebiyle piyasada “nasıl olsa yine ertelenecek” algısı hakim.

Eğer tekrar erteleme olmazsa 31.12.2021 tarihine kadar eczane, hastane, klinik gibi özel nitelikli kişisel veri işleyen veri sorumlularının ve/veya çalışan sayısı 50 ve üzerinde olan işletmelerin ve/veya cirosu 25 milyon TL’yi geçen işletmelerin VERBİS kaydını yaptırmaları gerekiyor.

KVKK’nın piyasadaki bu “nasıl olsa yine ertelenecek” algısına son vermek adına açıklama yapmasının yerinde olacağını, kayıtların tekrar ertelenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Veri madenciliğinin ve dijitalleşmenin arttığı, verilerin kötüye

Yazının Devamı